17 Eylül 2012 Pazartesi

RIXOS CUP NOTLARI


Antalya'da düzenlenen Rixos cup'ta ligin 5 önemli takımından 4'ünü izleme fırsatı bulduk. sezon öncesi bu takımların durumu hakkında veriler elde etmiş olduk. maksat beyin fırtınası olsun, fikri olarak ilerleme kaydedelim diyerek turnuva hakkında 3-5 bi şey karalama ihtiyacı hissettik. takımların pozitif yönlerini ve negatif yönlerini yazma işini paylaşmak suretiyle paez'le bi tarafımızdan format uydurduk. çok akıllı işi değil (konuların birbirine çakışma ihtimali vs) kabul lakin bizde çok akıllı adamlar değiliz :( neyse sözü daha fazla uzatmayıp yazıya geçelim. olduğu kadar. (açık renkli +'lı bölümler bana koyu renkli -'li bölümler paez'e aittir). 

bir de yazı öncesi rixos cup'ı banvit'in şampiyon, anadolu efes'in ikinci, galatasarayın üçüncü, beşiktaş'ın dördüncü kapattığını belirtelim.

galatasaray mp:




+ savunma konsantrasyonu üst düzeyde bir galatasaray gördük. yenilen sayılar sırasıyla 61-55-71-77 . 71 sayı yenilen anadolu efes maçında'da farmar ve özellikle vujacic'in yüksek yüzdeli üçlük sokması etkili olmuştu. yine de bir nebze bu şutlara izin verilmesi de söz konusu. 77 sayı yediğimiz beşiktaş maçını ise turrnuvada 4 günde oynadığımız 4. maç olmasına ve direncin biraz düşmesine bağlıyorum. savunmada pek fazla sıkıntı yaşamayacağımızı görmüş olduk bu sene. tabi pek fazla sıkıntı yaşamayacak olmamız hiç sıkıntı yaşamayacağımız anlamına gelmiyor. savunmamızı delmek için yapılabilecek ve bizim de sıkıntı yaşayabileceğimiz noktalar var. takımın artılarını sayarken bu topa girmiyorum ve genel karakter olarak savunmamızın pozitif olduğunu söylerek maddeyi sonlandırıyorum. 

+ david hawkins. geçtiğimizin sezonun yıldızı, beşiktaş'ın başarısındaki başrol oyuncusu hawkins, galatasaray kariyerine de üst düzey performansla başladı. hem savunmada hem hücumda kilit isim. çok büyük karakter. yeni takımında da taraftarını mest etmeye erken başladı. 

+ savunmada ndong'un ortayı kapatıp, potayı koruyabilmesi takım yapımızda savunmada yaşanabilecek sorunu bi nebze olsun bertaraf etme fırsatı veriyor bize. kalın bir takım olmamız sebebiyle hızlı oyuncular tarafından çabuk geçilebilme ihtimalimiz yüksek. bu noktada uzun boyu ve kollarıyla bonifas endong potaya kolay gidilmesini engellemek için caydırıcı unsur oluyor. 

+ potansiyelimiz oldukça yüksek. bu hazırlık turnuvasında kullanmadığımız, kullanmayı tercih etmediğimiz şeyler var. macvan'ın harketli top almasını sağlamak, dışardan boş şut atabileceği setler çizmek gibi. pek tercih etmedik. 

+ daha bu takıma domercant girecek sevgili can diyerek osman şenher abimizi analım :)


 savunmada hazırlık kampının 1 numaraları maddesi sanırım double-team olmuş. özellikle post-up'da topu alan uzuna ters taraftan forvetten çok çabuk yardımı getiriyoruz. bu yüzden topun alçak posta inmesine çok zorluk çıkartmıyoruz. 2 gündür bu tuzak bayağı bayağı işledi. iyi çalışılmış bir ders.

- ikili sıkıştırmalara ek olarak savunma prensiplerine zone ve yardım savunmasını da mutlaka eklemek lazım. size olarak zaten gayet kalın bir takımız. burada 1e1'de geçilme durumu 1 ve 4 numaralarda hız faktörüyle oluyor. banvit maçında kalin ve izzet bu konuda jamont'la ersin'i bayağı hırpaladı ve yardım savunması henüz oturmamış bunu 4-5 defa yedik. ayrıca n'dong da takıma katıldığına göre artık zone savunma silahımızı da ceketin cebine koymalıyız.

- hücumda çok durağan ve sıradan oynuyoruz. hücum da organizasyon işi tırt. burada jamont'un bu olay için pek yaratıcı ve oyun görüşü sağlam tam bir pg olmaması da etkili. çok fazla 1e1 üzerinden oynuyoruz. hatta tek plan bu gibi. macvan'ın tepeden penetre üstü pasları olmasa oyunu pek açabileceğimiz set görüntüsü göremedim ben. ki macvan üzerinden de hiç hücum edemedik. ona uygun şut imkanı sağlayamadık. p&r oynamayı denemiyoruz hadi bu neyse de en büyük silahlarımızdan biri olacak olan dudley'in orta mesafesi için pick'ler dahi kuramadık.

- coachun bol bol hızlı hücum denemesi yapacağın söyleminden ve zaten kısır hücumlardan dolayı kolay basket bulmak için fastbreakleri değerlendirmeye çalışıyoruz ama bir hız problemimizin olduğu açık. bu yüzden hızlı hücumları koşarak değil pasla yapmamız daha doğru olacak gibi.

şimdilik oyun kurucu bölgesindeki yaratıcılık ve lider vasıf eksikliği, 4 numaraya hazırlanmış organize hücum eksiklikleri göze çarpıyor. henry domercant ve ender arslan döndükten sonra tübad'da daha net görürüz takımı.

kadro yapılanması açısından da bir-iki kelam etmek lazım. sezon öncesi kazanç transferi olarak gördüğüm ve tutku'yla değişmesine mantıklı baktığım engin atsür transferi ve yine arroyo'ya bu yaşta 2m dolar verip ona uygun olan yani arroyo'nun 30dk oynayacağı geçen yılın beşiktaş'ına çok benzer bir takım yaratmaktansa jamont gordon veyahut onun gibi genç ve daha farklı fransiyonlarda başarılı guard tercihi de yine mantıklı gelmişti.

şimdi rixos cup ışığında bu guard mevzusuna tekrar bakmak lazım. ever engin piyasa şartlarında kaçırılmayacak bir guarddı hala da iyi ki alındı diyorum ama keşke tutku her şeye rağmen takımda tutulsaydı. onun kendine güveni, pasör özellikleri, takımı avucunun içinde tutması ve her ölü noktayı görmesine şu an çok ihtiyacımız var.

jamont gordon konusu ise daha karmaşık. jamont gordon doğru bir transfer ama şu oyunda biz carlos arroyo'yu arıyoruz. yarı saha hücumunda yaratıcılığına, transition hücumlarda ikinci paslarda, karar anlarında ve maç toplarında tecrübesine ihtiyaç duyuyoruz. açıkçası ben ergin ataman'ın röportajından pek bu oyunu anlamamıştım belki hazırlık dönemi olduğundan belki de domercant'ın eksikliğinden bilemiyorum ama jamont bu tempoda fark yaratamaz. skor yaratır, boşluğu bulunca affetmez ama yaratıcılık konusunda çok eksik kalırız.

bir de 4 numara mevzusu var. ilkan karaman'ın beklenmeyen gidişi ve bu süreçte cevher özer'in gönderilmesiyle uzun rotasyonunda 4 numarada bir eksiklik yaşadığımız aşikar. aslında bu eksiklik bana dış şuttan kaynaklı geliyor ama ilkan da olmuş olsa bu sorunu yine yaşayacaktık. hatta şimdi macvan'ın daha rahat form tutma şansı var süre açısından. burada cevher'i beşiktaş'ta izlemiş olmanın verdiği pişmanlık da var tabii ki ama insan keşke ilkan mevzusu daha önce patlasaydı da cevher'i ataman istememeye istemeye de olsa takımda tutsaydı. bu sayede hem uzun rotasyonunda eksik kalmamış hemde dış şut sokmada sorun yaşamayacak bir oyuncu bulundurmuş olurduk.

burada macvan'a tekrar bir parantez açmak lazım. macvan klasik tabirle bir ceza şutörü değildir. erceg veya shumpert gibi pozisyonlarını aldığında yüzdeli atabilen şutunda bir istikrar olan uzun değil macvan. macvan daha çok patlayıcı bir şutör. gününde olduğunda yada eli ısındığında 6/7'de atabilir 1/7'de. burada önemli olan ona daha rahat şut imkanı sağlamaktır.

macvan'ı rixos cup'da sadece feyk üstüne penetre edip dengesiz şut kullanırken gördük. bu ciddi bir tehdit yaratacaktır ilerleyen dönemde ama henüz macvan'ın üzerine set inşa etmediğimiz gözüküyor. ne şutuna ne de yüzü dönük hareketlerine bir hazırlığımız şimdilik yok. hatta pick'leri macvan üzerinden yapıp onu p&p'larla kullanmak da iyi bir fikir olabilir. ama dediğim gibi henüz hazırlık aşamasındayız ve eksiklerimiz bayağı çok özellikle hücum anlamında.

rixos cup'ın ilk günü dediğim şeyi tekrar edeyim. macvan mutlaka dış şut sokmalı yoksa işimiz var.



anadolu efes:





+ oktay mahmuti'nin temel oyun karakterinden farklı bi şekilde oynayan anadolu efes izledik. tabi biraz da kadroda bazı oyuncuların olmayışı buna sebepti. dusko savanovic, kerem gönlüm ve semih erden'in olmayışı hücumda farklı şekilde skor üretme opsiyonlarına itti anadolu efes'i. mahmuti'den alışkın olduğumuz p&r hücumlarını göremedik. bu noktada pozitif olarak algılanabilecek nokta şu: bu sene anadolu efes kadrosunun tam olarak mahmuti'nin anlayışına uygun olmadığını biliyoruz. ancak başarı için mahmuti de biraz değişmek zorunda ve farklı opsiyonları olumlu bi şekilde kullanması gerek. bu hazırlık turnuvasında yukarıda saydığım kilit isimlerin olmaması fırsat yarattı, bi deneyim oldu.

+ sasha vujacic özellikle galatasaray maçı olmak üzere iyi bi turnuva geçirdi. geçen sezonun en çok eleştirilen isimlerinden biriydi. düzen içinde kalmayı başardı. mahmuti imkanı olsa vujacic yerine 3 numarada başka bi oyuncu tercih eder ama dediğim gibi kadroyla oynama lüksü yok. haliyle maksimum verimi alması lazım vujacic'ten. 

+ kerem tunçeri-jordan farmar-jamon gordon guard rotasyonu üst düzey. geçtiğimiz sezon tunçeri'nin üzerine çok büyük yük biniyordu. jordan farmar delici ve frene basmayan ( kontrol dışına da çıkmayan) oyunuyla fark yaratıp, dış atışlarda da başarı sağladı. bu sezon efes'in en parlak yeri olacak bu rotasyon.

+ geçtiğimiz sezon kendine güvenini neredeyse tamamen kaybedip amatör basketbolcu gibi oynayan stanko barac toparlanmış gözüktü. amiyane tabirle biraz kalas bi arkadaşımız olsa da caja laboral günlerinde takımın önemli parçalarından biriydi barac. en azından geçtiğimiz sezonki kadar kötü olmayacağının sinyalini verdi. 


anadolu efes ve mahmuti'nin aklındaki en büyük soru sistemi sonuna kadar korumak mı yoksa yıldız oyunculara biraz iltimas tanımak mı?


açıdan yaklaşmak lazım bu soruya.

- eğer efes katı bir sistem takımı olacaksa sasha vujacic ve baraç'ı bugün göndersinler. farmar'ı da heba etmesinler. heba etmesinler derken farmar gibi her şeyi yapabilecek bir oyuncu elinizdeyken ona biraz esneklik tanıyıp ondan faydalanmanız lazım. illa top dolaşacak herkesin eline değecek derseniz farmar'ın yaptığı işi yapabilecek başka oyuncular da bulabilirdiniz piyasada çok daha ucuza. onu sadece kritik anlarda çık sorumluluk al diyerek almadınız herhalde.

- farmar özel bir oyuncu. ona frene bas, seti oynat derseniz maç başına en az 4-5 fastbreakten olursunuz. ona topu illa dolaştır setten taviz verme derseniz onun boşluğu bulup potaya gitme özelliğinden faydalanamazsınız. unutmayalım ki farmar bir jj değil. jordan farmar klasik nba kaçkını da değil. onu iyi değerlendirmek lazım.

- ayrıca sasha vujacic ve stanko baraç meselesi de var. bu oyuncuları el mecbur takımda tuttuğunuza göre bunlardan faydalanmak da lazım. faydalanmak derken sistem takımı kurarken hele mahmuti istikrarsız, savunmada yetersiz, basketbol zekası düşük oyuncuyla çalışmak istemez bunu anlarım ama bu seneyi aklındaki sisteme geçiş senesi olarak görüp baraç ve vujacic gibi hücumda özel yetenekleri olan oyunculardan mesela baraç'ın orta mesafesi ve yakın atışlarından, sasha'nın şut yüzdesinden faydalanacağını düşünüyorum. yok onlara burada istenmediğini hissettirir ve onları dışlarsa efes'in sene boyunca en büyük karın ağrısı bu ikili olacaktır.

- efes adına hem kağıt üstünde hem de sahada göze çarpan en büyük sorun 3 numara. ellerinde saf sf diyebileceğimiz tek oyuncu birkan batuk. onun back-up'ında sasha-jamon-sinan kullanılabilir gibi duruyor ama hiçbiri euroleague'de 33 maç oynayacak bir takımın 3 numarası olamaz. savunmada ciddi size ve güç problemi yaşarlar. bu açıdan oraya mutlaka en azından el için bir transfer gelmeli. yoksa bir ayak hep aksak kalacaktır.

- semih'in rolü. semih bu takımın farmar'la beraber en önemli ismi. onun performansına çok bel bağlayacaklardır. baraç ve ermal'in max 15dk oynayacağını düşünerek mutlaka ve mutlaka 20-25dk saha içinde sorun çıkarmadan kalmalı.



beşiktaş






+ 2011-2012 sezonun 3 kupalı takımı beşiktaş malum bu sezon yüzde yüze yakın bir değişim yaşadı. bu değişim tabi ki soru işaretlerini de beraberin de getiriyordu. beklediğimden çok daha derli toplu bi beşiktaş izledik rixos cup'ta. göze de sempatik gelen bi yapıda olduğunu da söylemek lazım. erman kunter eldeki bütçeyle iyi bir takım kurdu. henüz milli takımdan dönen serhat çetin ve yeni transferler markota ve dasic kadroda yoktu. ne verirler bilinmez tabi. biraz soru işaretleri olsa da izleyip görmek lazım arkadaşları.

+ patrick christopher doğru bir transfer olduğu gösterdi. yeni takımına çabuk uyum sağladı. bunda türkiye'ye yabancı olmaması (2010-2011 sezonunda antalya'daydı) ve geçtiğimiz sezon cholet'de erman kunter'in öğrencisi olması. koç tanıdığı bildiği potansiylelli bir ismi beşiktaş'a getirerek çok doğru bi iş yapmış tekrar gördük.

+ cevher özer'in performansı son derece etkileyiciydi. patrick christopher ile birlikte beşiktaş'ın en iyisiydi. 


beşiktaş göze hoş gelen bir oyun oynadı rixos cup'da fakat yine de efes-ülker ve galatasaray'ın gerisinde görülüyor bunun sebepleri neler?

beşiktaş dar bir kadroyla mücadele etti rixos'da. tutku-patrick ve cevher'in performansları onlar adına çok memnun edici. takıma serhat, dasiç ve markota hala katılmadılar onların katılımı da onlara güç katacaktır.

fakat göze hoş gelen set hücumunda hareketli oynamaya çalışan beşiktaş'ta ciddi problem yaratacak hususlar var.

- 5 numarada nicel olarak eksikler. vidmar'ın türk olamaması halinde oraya bir takviye gelmeyecek ve vidmar'ı markota ve hersek yedekleyecek. markota şutu olan bir uzundur muhtemelen coach onu hareketli hücumlarda 5 kullanmak istiyor ama tutmayabilir.

- burada yine mobil uzun kavramı biraz havada kalıyor. vidmar ve markota bu tanıma pek uymuyor. tutku onları yine besler ama oraya daha net bir mobil uzun gelebilirdi.

- jerrels'ın rolü de sıkıntılı gibi. ben takımın lideri olacaktır diyordum ama jerrels takıma en yabancı oyuncu şuan. onun hakkında twitter'da beşiktaş'lı bir arkadaş hürol yöney onun için çok doğru bir analiz yaptı bugün. "jerrells'da en büyük sorun ilk karar verdiği harekete savunma izin vermezse diğer seçeneklerde çok ağır düşünüp takımın temposunu boğması. bu da tercihlerde istikrarsızlığa ve takım için için iki ucu keskin bıçak olmasına neden oluyor." jerrels hakkında muazzam analiz.

- beşiktaş'ta yine dasiç sonrası cevher'in konumu da ilginç olacak. ellerinde 4 tane pf orjinli oyuncu var. dasiç, cevher, barış ve markota. burada takım inşasında bir sorun var gibi. her ne kadar erman kunter elinde birçok pozisyonda oynayabilecek oyuncular arasa da elde tek pivot 4 uzun forvet var.

- beşiktaş iyi basketbol oynamayı vadediyor. takımın krize düşme ihtimalini minimize etmeyi amaçlıyorlar. burada geçen yılın galatasaray'ını örnek alalım. bir arada oynayan ve istikrarlı bir takım görüntüsü vermişti galatasaray fakat shipp'in sakatlığı ve rehavetle gelen düşüş playoff serisinde takımı patlatmıştı. mahmuti ataman'a karşı bir türlü üstünlük sağlayamıyordu. bunun da en büyük sebeplerinden biri basının da çok kaşıdığı şekilde takımı tek başına geri döndürecek yıldız-winner oyuncu eksikliği. bu beşiktaş'ta da böyle bir sorun ortaya çıkabilir. jerrels bu isim olmayabilir ama dasiç yetenek olarak bu isim fakat onun sezon için kontrolü de hayli zor olabilir. en olmadı bu işi patrick christopher'ın patlayıcılığıyla aşmaya çalışırlar.


banvit:





+ yeni transfer stimac'la başlamak lazım. turnuvayı şampiyon kapatan banvit'in en etkili ismiydi. başlarda biraz adaptasyon problemi yaşasa da atlatmasını bildi. hem sayı hem de ribaund katkısıyla oldukça dominant bi görüntü sergiledi. 

+ son 1-2 yılın en çok üzerine yüklenilen genç oyuncu izzet türkyılmaz olumlu bi turnuva geçirdi. izzet'e olan antipatinin kaynağı zamanında haketmeden milli takıma seçilmesi. bu durumun izzet'in de üzerinde baskı yarattığı kanaatindeyim. ancak rixos cup'ta iyi izlenim verdi genç izo. tabi hala çok yolu var.

+ serkan erdoğan kral adam :(



banvit ilginç bir takım. bunu rixos cup'ta da gördük. maçın hiçbir anında oyuna hükmetmemelerine rağmen bir şekilde maç sonunda oyuna ortak olup kazanabiliyorlar. bu karakter onlar için umut verici.

banvit için söylenecek güzel sözlerin yanı sıra çok cesur olduklarını da belirtmek lazım.

- kalin lucas'ı 2 maçta pek göremediğimizden oyun kurmada ciddi sıkıntı yaşadılar. sammy mejia oraya geçti ama bizim jamont'ta yaşadığımız sıkıntının 3 mislini yaşadılar. kalin onların oyunu için olmazsa olmaz. onun olmadığı anları şafak'la nasıl geçirecekler benim açımdan büyük sorun.

- sammy mejia hazır değil. genel de 1 oynadığı için de olabilir tabii ki ama bildiğimiz mejia performansının çok çok uzağındaydı. şut sokamadı pek atletizmiyle fark yaratamadı. onun kötü günü olmamalı banvit için. en azından standart bir performans ortaya koymalı.

- stimac'ın yedeklenme sorunu. kağıt üzerinde 10-15dk oynamaları için dusan-kenan ve izzet görünüyor orada ama dusan olmayacak sanki orada. kenan bajramovic'de kevgire döner rakip pivotlar karşısında. izzet 5 oynar ama çok idareten. orası sıkıntı.

- tempo meselesi. banvit tempoyla sürekli oynayan bir takım. zaten maçın sürekli içinde kalmaları, rakibi uyutup maç sonunda maçın içinde olabilmeleri bu sayede. burada temposuyla oynayabilecekleri takımlara diş geçirebilirler ama ama mesela galatasaray'a bunu yapamadılar. tempoyu hep galatasaray elinde tuttu. bunda kalin'in yokluğu da etkindi tabii.

10 yorum:

  1. yazıyı gerçekten okuyan varsa sona kadar gelebilmişse buraya ya da twitter'dan bize yazsın ona hedo turkoglou biblosu hediye edeceğiz.

    YanıtlaSil
  2. Paez kabul et Milan Macvan=Boris Savovic:(

    YanıtlaSil
  3. abi çok acımasızsın :) macvan şut soksun %33-35'e razıyım o zaman konuşalım :)

    YanıtlaSil
  4. beyler bundan az cümleyle yazılmış kitaplar var lan dsadas.

    her şey yazılmış ama ben de iki kelam edeyim.

    -başarının formülü ahmet kandemir'e abd'den adam getirttireceksin, erman kunter'in eline vereceksin. christopher fena adam. beşiktaş'ın yerli kadrosu muazzam. tutku-muratcan-serhat-cevher-olursa vidmar

    -serkan erdoğan gelsin gerekirse cenk'in yerine 3 oynasın:(

    -jamont'ın her yetenekli ama önceki takımında görev adamı oynamış oyuncu gibi patlayacağını düşünüyorum ama pek onun tarzında oynamıyoruz. engin'le yanyana oynar diye düşünmüştüm ama direk oyun kurucu oynuyor. sevmiyorum ya ben normalde 1.5 olan adamın 1 oynamasını:( böyle oynayacaksak daha dominant bir oyun kurucu lazımdı bence ama böyle oynamaya devam etmeyiz gibi geliyor. bir turnuva daha varmış, biri verir de izlersek daha rahat anlarız.

    -beyler orhun ene bir sonraki oktay mahmuti. banvit'le yapılabileceklerin maksimumunu yaptı, yapıyor. banvit=bursaspor, orhun ene=ertuğrul sağlam :(

    -öne çıkanlardan izzet daha genç ilerde bir şeyler olur belki ama ben hala cevher'in ipiyle kuyuya inmem.

    -doğuş sonunun sinan gibi düz bir basketbolcuya dönmesini istemiyorsa acilen efes'ten ayrılıp daha çok sorumluluk alabileceği takıma gitmeli.

    -alex heykelinin kafasının hawkins'in kafasıyla değiştirilmesi lazım. çok büyük oyuncu, çok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sonra niye tirab'a büyük usta diyorsunuz :Ç yarın heykele gidiyorum o zaman ben, hazırda bi hawkins kafası olan varsa lütfen söylesin.

      Sil
    2. hayır abi şimdi işin komiği kimse bizim yazıyı okumayacak da. gelecek buraya tırabılın yazdığını okuyup gidecek :( başlığı değiştir sende hawkins kafası yap :(

      Sil
  5. Savovic sut yuzdelerine dikkat:) http://basketbol.tblstat.net/pd.asp?p=2330 maks Borisin bir tik otesi verim aliriz..

    YanıtlaSil
  6. boris'le milan'ın yeteneklerini bir tutma ama. milan boris'le aynı yüzdeyle soksa bile adamın yüzü dönük, sırtı dönük hücumu, pas meziyeti, oyun bilgisi, alan görüşü, uzundan uzuna pasları her şeyi artı. bir de abi en önemlisi macvan inanılmaz patlayıcı oyuncu. kötü gününde standart yakalasın sezonda en az 5 maç kurtarır tek başına.

    YanıtlaSil
  7. Umarim yanilirim.. Macvan 18 yasinda cok buyuk yetenekti ama bir ust seviyeye geciste ayni devamliligi surduremedi.. Isin latifesi tabiki Savovicin cok ilerisinde bir oyuncu ama oyle cok buyuk beklenti icerisine girdigim bir isim degil... Kurtaracagi 5 mac Efes-FB-BJK-Banvit-KSK ise ilk basta gelir ben tebrik ederim ama sanmiyorum.,

    YanıtlaSil
  8. tübad ve paris cup bir geçsin bir daha konuşalım abi. rixos'da senin dediğin yapıda göründü ama bakalım bu setlerin oturmamasıyla mı alakalı yoksa sorun ciddi mi görürüz.

    YanıtlaSil