25 Eylül 2012 Salı

unics kazan incelemesi


euroleague elemeleri öncesi arkadaşımız semih tuna sağolsun bizler için en büyük favori unics kazan'ı inceledi. şimdi söz semih'te. 
"Rixos Cup’ta Paez ve Deko yanılmıyorsam Türkiye takımlarını yorumlamıştı ve ben de seyrettiğim kadarıyla ve kadro üzerinden Unics Kazan hakkında bi değerlendirme yapayım...
Kazan, basketbolu kıyısından bile takip ediyor olsa geçen sezon taraflı tarafsız herkesin övgüsünü alan, Euroleague'de ilk sezonları olmasına rağmen bizden hem oyun olarak hemde derece olarak daha iyi işler yapan takımdı. Bu seneki kadrosundan Greer ve Domercant gibi kilidi çözebilecek 2 oyuncuyu kaybetti, yerlerine gelenlere baktığımda 11\12 sezonundaki başarının yakalanması biraz güç.
Şimdi bu sene oluşacak Kazan ile geçen sezonki farklara bakalım;
-Pashutin'in Kazan'ı geçen sezon iskeleti sağlam, kısaların skor yükünü çektiği, takımın sisteme bağlı kaldığı ancak işler sarpa sardığında durumu lehlerine çevirebilecek kısa rotasyonuna sahipti. (Lynn Greer-Domercant-Lyday-Samoylenko) Bu sezon ise işler biraz karışık Direksiyonu organizasyon dışı takımların gardı olan Chatman'a vermeleri bence pek doğru tercih değil. Chatman'ın başarılı olduğu takımların genelde özelliği açık alanı iyi koşmalarıdır. Ancak bu seneki uzun rotasyonunda bu modele uygun sadece Veremeenko ve ucundan kıyısından Kaimakoglu var. Onlardan daha fazla süre alabilecek Banic ve Vougioukas ise yarı saha basketbolunda basketbollarını büyüten isimler.
-Şütör gard olarak yıllardır takımda bulunan Lyday bu sene yine Rusya'da. Yıllardır Eurocup'ın gediklisi olan Kazan'ın en önemli skoreriydi, Eurocup tarihi ilk 5'ine seçildiğini de unutmamak gerek. Geçen sezon onun için 32 yaşında aşması gereken bi eşikti, bunu da başarıyla atlattı. Yalnız Terrell Lyday'ı takımdan bağımsız değerlendirmemek gerek, geçen sezonki iyi oyunun ardında Domercant'ın takımda bulunması ve ona kitlenen rakiplerin karşısında biraz daha boş olan bulup zaten doğuştan gelen skorerliğini en üst seviyede göstermesiydi. Lyday’ı 3 rotasyonuyla birleştirdiğimde ortaya iyi bir tablo çıkmıyor.
-Chuck Eidson bırakın Maccabi günlerini, Barcelona günlerini bile aratıyor. Artık savunmada tamamen kaybolmuş, isteksiz bir görüntü verdi. Bizim gibi point-forvet hastası oyuncuları sevenler için üzücü durum.Arkasında Kelly McCarty'i de artık 38'ine merdiven dayamış durumda. Dizleri günden güne eriyor, sakatlıklar onu eskisinden daha fazla etkiliyor. 3 numara rotasyonları dışarıdan bakıldığında isim olarak yakışıklı gözükse de parkeye yansıtma anlamında biraz sıkıntı çekeceklerini düşünüyorum.
-4-5 rotasyonuna yaptıkları takviyelerle yazın en çok konuşulan takımlarından oldular. Vougioukas, Banic, Kaimakoglu ve Vereemenko ile geri adım atacak gibi gözükmüyolar. Banic gibi her işi yapabilen bi uzunu Türkiye’de görmek iyi olurdu ama para anlamında yarışmak pek mümkün değil Ruslarla. Burda handikap şu, ellerinde mobil uzun olarak 2 isim var. Vou içeride sırtı dönük oyunuyla Prkacin’i andırsa da (paez’e selamlar) uzun süre parkede yer alacak isim değil, hem kondisyonu kaldıramaz, hem de zaten çabuk faul problemine girebilen birisi Yunan oyuncu. Vereemenko’yu eskiden beri çok beğenirim, biraz şutu olsa zaten Avrupa’da kalacağını sanmıyordum ama o da Mason Rocca’nın bi kaç kademe üstü. Yine de görünmeyen işleri yapar, savunmada olduğu kadar hücumda da sağlam pickleriyle arkadaşlarına koridor açar, 2’li oyunları iyi oynar. Kaimakoglu’nun bana antipatik gelen bi tarafı var ama yine de modern basketbola kadrodaki en uyan oyunculardan, Rixos’ta iyi performans verdi, bi de Banic geldikten sonra görmek lazım onun rolünü.
*Kazan’ı Euroleague elemelerinde en çok zorlayacak takım Perkins’li, Fischer’lı kadrosuyla BC Donetsk olacaktır, Banic’in yokluğu önemli, tabii Donetsk’in de o tarihe kadar ne kadar oturmuş bir takım olacağı da önemli. Ama yine de Euroleague için 1 numaralı aday gözüküyorlar. Girdikten sonra geçen sezonki kadar ilerleyebilirler mi, onu hiç sanmıyorum."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder