3 Eylül 2012 Pazartesi

sezon öncesi tofaş

coachluğa başlangıçlarından kariyer dalgalanmalarına kadar birçok özellikleri benzeşen en son aynı dönemde yöneticiliğe soyunan tolga özgören ve murat özyer'le başlamak istiyorum. ikisinin de planlama ve istikrar konusundaki farklılıkları takdire şayan. ancak ne yazık ki ikisi de çok üst düzey coach değiller ve bu açıdan bulundukları konum tam onlarlık.

tofaş'a dönecek olursak da basketbol camiasının en iyi başkanına, en planlı altyapı organizasyonuna ve sağlam bir backgrounda sahipler. ellerinde işlenecek cevher bolluğu ve baskısız hedefini playoff üzerine koymuş, başarı amaçlı değil oyuncu kazandırma güdüsüyle hareket eden bir kulüp yapısı var.

bu bağlamda yıllardır nihat iziç'le çalışan kulüp bu sene üst kademede bir görev değişikliğine giderek tolga öngören - ahmet çakı ikilisini takımın başına getirdi. burada ben yıllardır göreve gelen ikili takımına kılımdır ve hiç başarı sağlandığını da görmedim. çetin yılmaz - ufuk sarıca da bunun son örneği. coachu o direktör, sorumlu getirmedikçe sıkıntı hep doğuyor.

ahmet çakı ise oldukça iyi bir coach. hatta genç türk coachları arasında en donanımlı, en gelecek vaadeden coach diyebiliriz. erdemir serüveninde düşük bütçeli takımlarla yaptıkları ve sert maçlarda ayrı motivasyon sağlayabilmeleri ayrı bir başarı.

kadroya gelecek olursak;

steve burtt - kenan sipahi - can altıntığ
ibrahim yıldırım - uğur dokuyan
austin nichols -  inanç koç
josh heytvelt - samet geyik 
tomislav ruzic - chinemelu elonu


4 transfer hamlesi geldi tofaş cephesinden. en önemlisi steve burtt gibi görünüyor. ukrayna liginin en skorer oyuncularından olan aşırı yetenekli combo guard. hem 1 hem de 2 oynayabiliyor. kendi pozisyonunu yaratabilmesi, iyi bir pozisyon hazırlayıcısı olması, 1e1'de müthiş yetenekleriyle rakibini muma çevirmesi olumlu fakat işi çığrından çıkarıp sokak basketbolu günlerini hatırlayarak mevzuyu düelloya dökmesi, sinirleri pek sağlam olmayıp hata üstüne hata yapabilme kapasitesinde olması ise olumsuz özellikleri.

steve burtt transferine bir de kenan sipahi açısından yaklaşmak lazım. artık kenan'ın ciddi ciddi rotasyonda istikrarlı süre alabilmesi ve onun daha fazla yaratıcılığını göstermek açısından steve burtt gibi bir skorer combo guard ihtiyaçtı. burada yine ibrahim yıldırım, can altıntığ ve uğur dokuyan'lı rotasyonu tek bir yabancıyla geçiştirmek de çok çok olumlu gözüküyor.

kenan sipahi ise hepimizin bildiği gibi geleceğin en büyük potansiyelli guardı. hem milli takım için hem de tofaş için onun gelişimi her şeyden daha önce geliyor. tofaş'ta bunu göz önüne alarak onun gelişimine göre kadro kuruyor. bu sene ise onun 20dk civarı süre alması gereken sene.

tofaş'ın da bu sene moda olması beklenen çift guarda yatkın bir kadro kurduğunu görüyoruz. ibrahim yıldırım gibi top eline yakışan, hem iyi şutör hem iyi skorer, yıllarca beklediği şansı geçen sene bandırma kırmızı da iyi değerlendirmiş ve artık kendisini gösterebilecek uerde olmak isteyen bir oyuncu. fb ülker'e geçmemesine bu açıdan sevindim. rotasyonda 1 numara yedekleyeceğine tofaş'ta 1-2 rotasyonunda yer almak ve top kullanacak 2. adam olabilmek ciddi bir avantaj kendisi için.

1-2 rotasyonunu can altıntığ ve uğur dokuyan tamamlıyor. bu sene kiralık gitmesi gündemdeydi uğur'un da ama tofaş bırakmak istemedi. can yine stepne olarak çok gerekli onlar adına ama uğur'un önü ibrahim'le biraz kapandı gibi.

3 numara içinse çok fazla maceraya girmek istemediler. 2 senedir takımda iyi işler yapan austin nichols'la devam ediyorlar. daha iyisini aradılar mı bilemiyorum ama kalması iyi tercih olmuş. istikrar çoğu zaman iyidir. nichols da öyle daha iyisi getirebilecekleri bir topçu değil. gerekirse skorer kullanırlar gerekirse demirbaş.

nichols'la süreleri paylaşacak isimse inanç koç. muadilleri caner topaloğlu, barış özcan'a göre daha tercih edilebilir bir hücumcu, tam bir görev adamı. akmak kokmaz bi' 15dk oynar bu yaşında.


4 numarada ise ilkan ve izzet'in en az 1 gömlek üstü yetenekli onlardan kat be kat daha zekisi samet geyik var. yani izlerken sadece ben mi o hisse kapılıyorum bilmiyorum ama kerem gönlüm'den sonra gözümüz arkada kalmayacak. boyuna posuna rağmen müthiş bir ribaundcu, yaşına bakmadan tbl'in en iyi pf'lerinin arkasında durabiliyor. hem içerden hem dışarıdan skor bulabiliyor. bilekleri yumuşak, şutları çok temiz. samet'i övmeye başlarsam sonu gelmez. onu başka zaman saklayayım.


yine bu senenin iyi transferlerinden josh heytvelt var sırada. reno'da muazzam bir sezon geçirip roma'ya gitmişti d-wash'le beraber. orada geçirdiği sezonun ardından biraz piyasası düştü ancak eurocup - el arası bir piyasası hala var. 2.11 boyuyla dışarıdan oynama kabiliyetiyle çok iyi işler yapacaktır. buckman'ın yerini ne kadar doldurur bilinmez ama hem 4 hem de 5 oynayabilmesiyle kenan bajramovic etkisinin fazlasını gerçekleştirir.

5 numarada benim yine fazlasıyla beğendiğim devşirme tomislav ruzic var. ruzic geçen seneyi sakatlıklarla geçirmese tofaş muhtemelen ligi 5 yada 6 bitirecekti ancak ruzic'in sakatlıkları bunu engelledi. ruzic ikili oyun oynar bu açıdan yine kenan için bulunması önemli. orta mesafe, sırtı dönük, potaya yakın uzak atışlar hepsi mevcut. hücumda birçok seçeneğe sahip oluyorlar ruzic sayesinde.

son uzun transferleri ise chinemelu elonu. geçen sene fransa istatistikleri iyi görünse de pek hoş bir transfer olduğunu düşünmüyorum. güçlü, sert ve ribaundlarda iyi bir uzun ancak bundan fazlasını koyacak pek bir yeteneği yok. savunmada sertlik katması için daha iyi bir isim kazandırılamaz mıydı soru işaretleri var aklımda.

son isme kadar gayet iyi bir kadro sonuca değil oyuncuya odaklı bir bir takım yaratıp bunun üstüne iyi basketbol oyanayabilecek bir takım. ligde playoff yapacaklardır ama benim için asıl önemli olan şey eurochallenge'da ksk ile beraber krka'lı gruptan ele ele çıkmaları. bunu da yapabilecek potansiyelleri fazlasıyla var kadro olarak da oraları oynayabilirler. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder