13 Mayıs 2013 Pazartesi
milyonluk eşşekler #pf 2013
tbl takımları tarafından bu sene transfere en çok para harcanacak bölgedeyiz. anadolu efes 4-5 oynayacak bir mobil ve şutör uzun ararken, fenerbahçe ülker artık kalbur üstü masaya yumruğunu vuracak 4 numara peşinde. ergin hocam ise biraz kararsızlıkla beraber macvan gibi daha büyük potansiyelden vazgeçip p&p oynayan şutör bir pf almayı düşünüyor olabilir.
anadolu efes için öne çıkması beklenecek isimler dubljevic ve luka zoric gibi isimler olmakla birlikte eğer olası bir dusko'nun gidişinde banic'le daha galatasaray sezonuna yakın bir rotasyon düşünebilir. fb ülker için doellman isimleri dolaşıyor. oraya da yine olympiacos'tan ayrılmayı düşünürse printezis ismi daha büyük ağırlık kazanabilir. galatasaray'ın ise aklı fikri cj wallace'da :)
cj wallace
size kasabın oğluyla berberin oğlu hikayesini anlatmış mıydık? tabii ki anlatmadık anlatsak ben bilirdim. o yüzden anlatacağım ama sona saklıyorum. şimdi sıra cj wallace ve modern 4 numaranın faydalarında.
cj wallace belki potansiyel olarak en iyi isimlerden değil, hücum portföyü en geniş de değil. ancak cj wallace'ı farklı kılan özellikler var ki bunlar 4 numarada eşleşme problemi yaratıp, 4 kısa gibi oynayıp savunmada ve ribaundlarda sıkıntı yaşamak istemeyen takımlar için onu harika bir seçenek yapıyor.
nedir bu farklı özellikler? en önemlisi cj wallace 4 numarada pick oynayabiliyor. bu bir şey ifade etmiyor olabiliyor ama pick sonrası o kadar çabuk poziyon alıyor ki onunla oynanan her pick and pop sonrası neredeyse boş şut kullanıyor. onun ayak çabukluğunu kullanmak en akıcı hücum silahınız olabilir. yetmiyor o bulduğu şutları yüksek yüzdelerle sokuyor.
tertemiz şutunun üstüne çabuk ayakları, hareketli oluşu, istekli ve akıllı savunmasıyla artık elit pf'ler arasında kendisi. bu sene sözleşmesi sona eriyor. barcelona oraya lorbek'i yedekleyecek daha iyi bir pf bulur mu bilinmez. belki daha geleceği parlak ve düşük ücretli birini düşünebilirler yada cj daha fazla sorumluluk alabileceği bir euroleague takımına gitmek isteyebilir. bosman olmasaydı muhtemelen beraber çalışacağı ergin ataman'la belki tekrar yolları kesişir. kim bilebilir.
gelelim biz kasapla berberin oğlanlarının hikayesine. bir mahallenin bir kasabı ve bir berberi varmış. bunların da birer tane oğlu varmış. bu esnaf kardeşlerimiz bir gün bir iddiaya tutuşmuşlar. o demiş benim oğlan senin oğlanı alır alır duvara çalar öbürü demiş benim oğlan kündeynen yengeyi bile devirir....neyse iddia ciddiye binince kasap oğlanı güreşe kadar her gün pirzolayla beslemiş. sabah, öğle, akşam, gece yatmadan yani 8 öğün yedirmiş eyâları. berber efendi de oğlanı her gün tıraş etmiş. her sabah mahalle hocasına sabahını almaya gitmeden vurmuş 3 numaraya. neyse gel gelelim güreş merasimine. berberin oğlu almış kasabın oğlunu çalmıiş yerden yere. hikaye bibi teyzenin anlattığına göre burada bitiyor. peki buradan almamız gereken ders neymiş? uzun saç erkeğin kuvvetini alırmış. yani cj wallace bir daha saçını uzatmamalıymış. dinlediğiniz için teşekkürler.
gigi datome
saçlarını at kuyruğu yaptığı günden beri durdurulması na-mümkün bir adama dönüştü. özellikle yazın elemelerde tek başında türk milli takımına yaptığı tecavüz girişimi olağanüstüydü. semih'e girişimle de kalmadı bildiğin tecavüz etti ajsdhsadagd
yetmedi bu sezon kaldığı yerden roma'da devam ediyor işlere. ayı gibi güçlü, kimsenin korkutamayacağı ve birinin öldürülmesi gerekiyorsa gönderdiği üçlüklerle bunu yapacak tam bir gladyatör.
3 ve 4 numaraları oynayabiliyor. fiziksel yapısı atletik özellikleriyle 3 numarada gücüyle oynayabiliyor. topla potaya korkusuzca gitmesi bu yüzden önemli. ama onu daha çok hatta ilerleyen dönemlerde tamamen 4 numarada göreceğizdir. 2.15'lik oyuncuların bile blok yapamayacağı, keskin şutları var. hemen hemen çoğu 4 numaraların arkasında kalabiliyor. tam bir savaşçı.
savunmada 1e1 savunması gayet iyi. eli kolu adrenalin sayesinde hiç durmuyor. top çalma konusunda bu yüzden etkili datome'nin. ribaund konusunda ise 3-4 oynayabilen tüm oyuncular içinde belki de avrupada en iyilerden biri.
geliştimesi gereken özellikleri var. öncelikle post-up oyunları kullanılabilir seviyede değil. point forvet oynayacak kadar oyun bilgisi ve pasör meziyetleri de yok. tabii ben çıtayı khryapa sevgiyesine çekmek istiyorum da biraz ondan :)
tekrar etmiş oluyorum ama gigi datome savaşçı bir oyuncu ve motive olduğu an kanını bile akıtabilir. avrupada bu yüzden transfer yapıp euroleague seviyesinde izlemek istediğim özel oyunculardan biri.
marko baniç
mr.jöleli. jölenin yiğit bulut'tan sonra en çok yakışığı insan. büyük yürek.
galatasaray'ın euroleague bileti için ön eleme oynayacağı sezon mahmuti'nin oyun planında post-up oynayacak bir 4 numara lazımdı. skor üretimi yapacak, oyun sıkıştığı anda topu indirebileceği bir uzun. bunu bir önceki sezon ermal kuqo üzerinden yapıyordu ancak o sene 5 numaraları tamamen pr üzerine yapılandırıp en azından jamon'la beraber hücuma farklılık getirecek bir oyuncu şarttı. bu oyuncu için seçimi darius songaila oldu. tavanı daha yüksek olan ama çok büyük riskler taşıyan biri yani. tabii o sezon başı baniç boşta değildi ancak mahmuti belki kalsa bir sezon sonraki yapılanmada o rolü ona verecekti.
o marko baniç ise sezon sonu unics kazan'a imza attı. kaimakoglou'yla baniç'li bir 4 rotasyonu oluşturmayı planlıyorlardı ki daha sezon başlamadan baniç'i sakatlığa kurban verdiler. mike wilkinson'ı omuz sakatlığı nedeniyle kadroda düşünmüyorlarken aralık gelmeden mike döndü baniç hala yok. yanılmıyorsam 1 yada 2 maçta oynadı bu sezon sonra tekrar tribüne yollandı. sakatlığı hakkında çok fazla bilgiye sahip değilim.
gelelim marko baniç'e ihtiyacı olan fenerbahçe ülker gibi takımların onu düşünmesi için onlarca sebebe.
marko öncelikle alçak ve yüksek posttan her türlü oyunu oynayabileceğiniz bir isim. şutu, yüzü dönük ve sırtı dönük hücumlarını eksiksiz yapar. topu yere vurabilen ve şutu olan bir 4 numaradan beklediğiniz başka ne özellik var desem iyi savunma yapsın, ribaund alsın vs gelecektir peşinden. öncelikle oyunun hiçbir alanında eksiklik hissettirmez. tam bir takım oyuncusudur. eğer siz ona güveni verirseniz o sizi jölelerin üstünde taşır.
viktor sanikidze
2 yıl önce bologna'da oynarken kapaliust yani ismail abinin ısrarla tavsiye ettiği bir isimdi viktor. o bologna'da 3-4 rotasyonunda oynuyordu müthiş bir atletizmi ve güçlü fiziğiyle dikkat çekiyordu.
sonrasında beklenen transferi küçülmeye giden siena'ya yaptı. siena'da 4 numara olarak yine iyi bir sezon geçirdi sanikidze. siena'nın euroelague'de beklentiler iaşan performansında kenardan gelen ekstra enerjisiyle farklılık yarattı.
viktor toplu ve topsuz oyunda iki kategoride de varolan bir oyuncu. özellikle topsuz oyundaki varlığı çok daha önemsenmeli. yardım savunması, ikili sıkıştırmalar, zone pres hücumda topsuz cut, hücum ribaundu, backdoor atakları, perde yapabilmesi, devrilmesi...
toplu oyunlarda ise iyi bir dış şutu var. topla dripling edebiliyor, sırtı dönük hücum denemeleri yaparken en iyi olduğu iş potaya topla gidebilme yeteneğini de her maç bizlere sunuyor. inanılmaz bir atlet.
viktor'un siena'yla 1 yıllık daha sözleşmesi var. ancak bu tip oyuncuya buy-out ödemek isteyen takımlar varsa 400k buy-out üstüne 700 civarı bir kontratla işi bitirebilir.
antonis fotsis
kariyer planlamasında milano şehri olmamış olsaydı şuan herkes yine ismini konuşuyor olurdu ancak görüyorum ki avrupanın en iyi pf'lerinden birinin ismi pao hariç kimseyle anılmıyor.
muhteşem bir şut mekaniği var. çok fazla sıçramıyor ancak topu elinden blok tehtidini minimize edecek düzeyde erken çıkartıyor. bir pivot boyuna sahip olduğunu da düşünülünce onun şut feykine sıçramamak elde değil. bu da fotsis'e büyük avantaj sağlıyor. feyk sonrası topu yere vurup yeni bir pozisyon alacak kadar ortalam bir hıza, potaya gidecek kadar top hakimiyetine sahip. güçlü sayılabilecek hatta milano'da biraz kilo almasıyla ağırlaşmasını da ekleyerek iyi bir size'a sahip.
fotsis'in oyunun birçok dezavatajlı yönü de var. biraz mental açıdan doymuş bir oyuncu hissi veriyor. milano'da geçirdiği 2 felaket yıl oyununu biraz geriletmiş. post oyunu ve savunması sıkıntılı. ama yine de hala avrupanın sayılı şutör uzunlarından biri. şutu konusunda tek kusurlu nokta ise soktukça daha iyi sokabilmesi. o yüzden mental açıdan iyi seviyede olması şart.
giorgios printezis
cenk akyol, cenk akyol, ceyyink akyooool. malaga döneminde yunan cenk akyol olarak tanımladığımız sonrasında ise tam bir pf olarak kısa kestyirdiği saçlaıyla ben onun ikiziyim imajı vererek yeni bir kariyer inşasına başlayan avrupanın hale hazırda en önemli 10 pf'sinden biri. olypiacos'da fena paralar kazanmıyor sanıyorum 1m euro civarı b ir kontratı var ancak hem oly hem de kendisi yeni bir maceraya atılabilirler.
printezis kendisini geliştirme konusu8nda avrupa basketbolunda bir ekol olmaya doğru gidiyor. eskiden sahip olmadığı özellikleri bir bir repartuarına ekleyerek şu an bambaşka bir oyuncuya evrildi.
kendine özgü eliyahu stilinde bir şutu var. ne ara çıkarttığını anlayamıyorsunuz bile. fiziği harika durumda. hem savunmada hem hücumda müthi,ş kullanıyor fiziğini. hücum ribaundlarında çok etkin. yüzü dönük topu aldığında potaya gidebiliyor. hatta sırtı dönük top aldığında yere vurmadan ani bir hareketle rakibini ekarte edip potaya imza şutunu yolluyor.
şutu bildiğiniz üzere pek oturaklı değil. elinden çıkarışı da faul zaten. ancak efes serisinde de gördüğümüz gibi ritmini bulursa ağza sıçma konusunda da hiç affı yok.
printezis'i ben gelecek sene birkaç yunan arkadaşıyla tbl'ye bekliyorum. vasiliadis, fotsis, calathes, buruzis, kaimak bunlardan birkaçı seneye ligimizi şenlendirebilirler.
kostas kaimakouglou
sene başı ataman'ın galatasaray'a almak istediği pao'nun 3-4 rotasyonundaki joker şutörü şimdinin ise iyiden iyiye elit power forvet'i. marousi'nin barzo'yla peri masalı yazdığı sezonda jamon'la beraber parlayan ve ardından pao'ya geçen büyük dedesi izmir'in ilk kaymakçısı kostas bu sezonu unics kazan'da geçirdi ve başarısız bir sezon olarak adlandırabileceğimiz bu senenin ardından oradan ayrılması çok da sürpriz olmayacak.
kostas'ı kısaca anlatmak gerekirse boş bıraktığın an ağzına sıçar familyasından. yıllarca pao'da çok fazla alternatifli kadroda euroelague düzeyinde hep boşta kalan oyuncu olarak anıldı. perperoglou'yla beraber sadece şut atarak bile milyon dolarlık oyuncu olabileceklerdi. ama kaimakoglou sadece şut atan bire oyuncu değil. o boya rağmen 3 numara oynayabilecek ayak çabukluğuna sahip, hem savunmada hem hücum ribaundlarında doğru yerde bulunan ve elini mutlaka ribaunda sokan bir adam.
kostas'ın hücum reparturatı da oldukça geniş. topla dripling yeteneği olmasından mütevellit hem potaya gidebiliyor hem de kaldırıp şut kullanabiliyor. pasör özelliğiyle yıllardır vougioukas'la beraber oynamasıyla da olsa gerek uzunları hem besleyebiliyor hemde uzundan uzuna pas oyunu yapıyor.
savunmada ise onu farklı kılan özelliklerden biri olan hem 3 hemde 4 numara savunabilmesi. zaman zaman parkede 3 uzun oyucuyla kalıp ribaund ve size avantajı elde etmek isteyen takımlar için 3, 4 numara şutör bir oyuncu kullanıp ribaund ve savunma anlamında geri düşmeyecek takımlar için de 4 numara için ideal isim.
...reklamlar...
şimdi de ödüllü soru. aşağıdakilerden hangisi gerçek pero antic'tir? bulana ve getirene dekoburak'tan twitter'da follow.
pero antic
göçmen alman rapçi olacakken bi' dur bakalım azad belki bizim ekmek başka yerlerdedir deyip ikizinden izin istemiş ve basketbolcu olmuştur. aslen güney-batı iran'lı olup makedonmuş gibi davranan bir arkadaşımızdır kendisi.
oyununu son 2 yılda sürekli olarak geliştirmiştir. eurobasket 11'le başlayan ve sonrasında kendisini olympiacos'ta ivkovic'in kollarının altında bulan antic o fiziğine rağmen pek sert olduğu söylenemeyen oyununu artık oyunda sertlik gerektiği zaman devreye giren oyuncu değiştirmiştir. ribaundlarda sadece fiziksel özellik olarak bulunan kimliğinden çıkıp topa elini uzatan oyuncuya dönüşmüştür. 2 yılda takım oyuncusu olarak birçok eşiği aşmıştır.
bahsettiğim gibi antic artık sertlik, ribaund, savunma, takım oyunu, yardımlaşma gibi konularda euroleague standardında bir oyuncu artık. ve üstüne iyi bir şutör. bu özellik onu gerçekten farklı kılıyor. ayı gibi güçlü olup kuğu gibi şutör olan kaç tane topçu var ki şu piyasada.
antic'in olumsuz taraflarına gelirsek. pek pasör bir oyuncu değil. post-up oyunununda mutlaka onun bitiriciliğine kalmış oluyoruz. pick oynayıp devrilebilen bir oyuncu da değil. en fazla p&p oynar. onu da çok iyi oynar allah var. dakika/verim istatistiğinde dakikası arttıkça şut yüzdesi artar ancak diğer alanlarda verimi düşer.
antic'in sözleşmesi sezon sonu bitiyor. yanılmıyorsam 400-500k euro bandında bir maaşı var. 800k euro seviyesine çıkmak onu kopartmaya yetebilir. tabii olympiacos onu tutmak için oraları düşünmezse.
deon thompson
modern şutu olan pf'lerden haislip tarzı yırtıcı, atletik ve güçlü bir isme geçelim. bizim euroleague senemizde union olimpija'nın en önemli silahı olan ve çözüm üretmekte zorlandığımız bu sene yine alba'yla euroleague'de takımını taşıyan deon thompson'dayız.
big deon artık ciddi ciddi euroleague oyuncusu olmanın adımlarını attı. yeni bir kontrat ve daha iyi bir ligi hakediyor.
deon'un hücumda ve savunmada çok ciddi silahları var. hücumda ikili oyun oynayabiliyor. potaya devriliyor ve adının hakkını verircesine bunu hunharca yapıyor. üstüne çok çok iyi bir post-up oyunu var. rakibini sırtına alıp istediği yere sürükleyebiliyor. bunların hepsini yapabilmesinin üstüne iyi bir bitirici olması onu bir üst levele taşıyor.
savunmada ise çok çok iyi yer tuttuğunu söylemem. daha fazla göze hoş gelen blok tehtidi ve hızlı ayaklarıyla bir avantaj sağlayabiliyor. iyi ribaundcu ve bana kalırsa muadillerinden daha iyi bir takım oyuncusu.
şimdi de acb'de yılın patlayan yıldızları için bülent'e dönüyoruz.
Justin Doellman
Yeni nesil power forvetlere en güzel örneklerden biri. Ayakları çabuk, orta mesafeden çok iyi bir şuta sahip, topla dribling edebiliyor. Kendi adına ve onu izleyen bizler adına en büyük şanssızlık kendisinin 27-28 yaşlarında parlaması. 3 sezonluk Fransa macerası sonrası 2 sezon önce Alicante ile İspanya’ya adımını attı. Asıl patlamasını ise geçen sene Manresa ile yaptı. Müthiş bir sezon geçirip sayı krallığında 2.sırada tamamladı ligi. Ve o sezon ardından bu sezon Valencia’dan 2 yıllık kontaratı kaptı. Valencia’da da formu hiç düşmedi. Hem ligde hem Eurocupta çok iyi istatistiklerle oynuyor. Bir şekilde sayıya ulaşmayı biliyor. Çok fazla iniş çıkış yaşamıyor ve sezon genelinde ondan ne alacağınızı biliyorsunuz. Maç özelinde şutu iyiyse şutla, kötüyse sırtı dönük oyunuyla ya da yüzü dönük birebir oynayarak potaya bir şekilde gidiyor. Şuta dayalı bir uzun olmasına rağmen pota altı sertliğinden kaçan biride değil. Açıkçası önümüzdeki yıllarda yolunun buraya düşmesini çok isterim. Valencia sezonuyla belki biraz daha göz önüne çıktı ama hala yeteri kadar hakettiği değeri görmediğini düşünüyorum. Oradan da sıçrama yapacaktır. EL’de olmalı böyle bir oyuncu.
Bojan Dubljevic
91 doğumlu 4/5 numaralarda oynayabilen genç oyuncu, ilk çıkışını Buducnost’ta yaptıktan sonra Valencia tarafından havada kapıldı ve uzun dönemli bir sözleşme imzaladı. Yugoslav kökenli her uzunda olduğu gibi ondada temel basketbol bilgisi üst düzeyde. Oynadığı bölge için çok uzun sayılmasa bile(2.05) pozisyon almayı çok iyi biliyor. Perde sonrası çok çabuk potaya devrilebiliyor ve onu besleyecek bir guardla müthiş verim alınabilir. Repertuarında üç sayıda var ama çok seçerek kullanıyor o atışını ve bu sayede yüksek yüzde ile sokabiliyor. Bu sezon %48 ile üçlük sokuyor. Bu sezon özellikle Lyschuk’un sakatlandığı bölümde takımı sırtlamıştı. Süresi ve doğal olarak takımda rolü arttığı için verimi de çok artmıştı. Henüz çok genç, pek çok şeyi çok iyi yapıyor ve hala gelişmesi için önünde uzun yıllar var. Önemli bir sorun yaşamazsa üst düzey bir kariyeri olacak gibi duruyor.
Etiketler:
antonis fotsis,
bojan dubljevic,
cj wallace,
deon thompson,
gigi datome,
giorgios printezis,
justin doellman,
kostas kaimakoglou,
marko banic,
milyonluk eşşekler,
oyuncu inceleme,
viktor sanikidze
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
başkan fotsis'i almak için pana'nın deli başkanının deli oğlu bahis yapmış. geri dönüyormuş. bu arada antic 2. sıradaki herif ama twitter hesabım yok.
YanıtlaSil