luka zoriç
işte adamım. avrupanın en iyi uzunu tartışmam. tartışanla da arama mesafe koyarım :(
öncelikle luka zoriç kimdir. zagreb'i şampiyon yaptığı sezondan beri her sene üstüne koymakta olan 4 ve 5 numara oynayan ama bizim için 5 numara performansıyla listede olan büyük oyuncu. geçen sezon malaga'da freeland'la beraber oynadığı için hem biraz onun gölgesinde kalan hem de bu yüzden daha çok 4 oynamak zorunda olan zoriç bu sene malaga'nın yine yanlış transfer politikası yüzüne ( gist ve peroviç ) daha çok 4 numarada süre alıyordu. ancak görülen köy kılavuz istemiyor. zoriç varsa o her türlü oynar. fran vazquez ve kosta peroviç'in hücumda yapamadığı her şey için ilaç luka zoriç.
gelelim luka zoriç'in oyunda fark yarattığı alanlara. muazzam bir pr bitiricisi. içeriye öyle bir devriliyor ki hem estetiği hem de gücü aynı anda ortaya koyabiliyor. hem tepe pr'lerinde hem de screen koyduğu kısayla çaprazdan oynadıkları pr'lerde muazzam bir bitiricilik yüzdesine sahip. sadece devrilmekle kalmıyor ayrıca hem ikili oyunlar sonrası hem de yüzü dönük aldığı toplarda orta mesafe şutu var. şutunu da şöyle tarif edeyim dudley kadar yüzdeli değil ama bizim ligdeki diğer tüm uzunlardan daha iyi. sırtı dönük hücumu ise onun fundamentalini göstermesi açısından önemli. kalçasını dayayıp topu mümkün olduğunca yere yakın ve sık driplingle kontrol ediyor. bu yüzden oynadığı post-up oyunlarında çok fazla top kaybı yapmıyor. yine burada da bitirişleri üst düzey.
savunmada ise sanılanın aksine yumuşak falan kalmıyor. 5 savunmasından bahsediyorum bu arada. mesela onun savunma özelliklerinden en belirgini bir pivotun arkasında pozisyonunu almadan önce yaptığı savunma. bu sene izlediğim bir malaga maçında -aynı maçta- rakibin pota altından oyuna soktuğu 2 topu da sadece akıllı davranarak takımına kazandırdı. yani zoriç tuttuğu adamdan daha çok topa ve oyuna konsantre oluyor savunmada. zaten bizim uzun eleştirilerimizin de en temel dayanaklarından birisi bu. topu takip etmemeleri. zoriç bu konuda uzmanlaşmış bir oyuncu.
yine savunmadan örnekler vermek gerekirse bir blok uzmanı olan fran vazquez'den maç başına 6dk fazla süre alıp ondan sadece 0,2 daha az blok yapıyor. ve daha önce belirttiğim gibi savunmaya istatistiklere yansımayan tamamen oyun zekasına ihtiyaç duyan farklılıklar getiriyor.
luka zoriç benim avrupada en beğendiğim, en fazla saygı duyduğum uzunlardan biri. kendisinin bildiğim kadarıyla 1 yıllık daha kontratı var. ama ben onun bonservis ödenip alınacak kalitede bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. ve tabii alındığı takdirde de fark yaratacağını. anadolu efes ve mahmuti için biçilmiş kaftan demeden de geçmeyeyim.
john bryant
bu senenin en iyi çıkış yapan oyuncularından biri. ulm basket'in eurocup'ta acayip işlere imza atmasının sokak çocuğu allan ray'le beraber en büyük sebebi. alman olmasa da alman ırkının güzel yanlarını hemen kavramış lüle saçlı yaver.
john bryant'ın 5 numara için görünürde berbat bir fiziği var. oğuz savaş'tan hallice göbeği, ilk bakışta savunmada ağır kalır denilen ayakları ve ayın dönüşüne hasret bırakacak bir beli. ancak oyun oynanırken bunların hiçbiri önyargıların paralelinde olmuyor. evet beli biraz kalın. post-up oyununu o fundamentaliyle daha üst noktalara çekebilir ama bu handikap biraz engelliyor. savunmada biraz ağır kalıyor ancak kalın uzunların da arkasında kalmasını sağlıyor. bilekleri ise sandığımızdan çok daha hareketli.
john bryant öncelikle çok iyi yer tutan ve kaplayan bir uzun. biraz da ağır olmasından kaynaklı olsa gerek bu sebeple ikili oyunları pota altına yakın yerlerde oynaması onun lehine. yine iyi yer tutmasının ekmeğini özellikle ribaundlarda çok yiyor. iyi boxout yapıyor ve ribaund neredeyse kendisi bryant'ın ellerine düşüyor. savunması hakkında çok fazla atıp tutmak kolay değil. özellikle sadece bu sezonluk performansıyla o da hücum performansıyla birkaç üst seviyeye çıkan bu oyuncu için savunma zaafiyetlerini maç içi biriktirmek kolay olmuyor. ancak bu konuda elimizde olumlu anlamda da çok fazla done yok. ortalama bir uzunun yapması gerekenleri yapıyor sadece bunu diyebiliriz.
elit seviyede bir bitirici ve bunu sadece potaya yakın yapmıyor. çünkü adamın ciddi anlamda şut tehdidi var. hem orta mesafe hem de üçlük. hücumda önelikle ilk pick'i o kuruyor. ulm basket'in hücum set trafiğinin tam ortasında. pick sonrası top genelde sol forvete geçiyor. bunun en büyük sebebi bryant'ın çok hızlı devrilemiyor oluşu. sol forvet topu aldığında ise bryant 2. pick'i kuruyor ve bu pick sonrası ya dışa açılıp şutunu kullanıyor ya da savunma ve savunmacısının özelliğine göre hücum ediyor. switch gelmişse genelde sırtını dayayıp posta yerleşiyor. eşleşme devam ediyor ve rakip uzun mobilite özelliğine sahip değilse bu defa çaprazdan devriliyor. ulm bu tek bir hücum setiyle dahi birçok takımı tarumar etti ne. biri de bizdik ne yazık ki.
bryant'ın pick&pop oyunu gerçekten izlenmeye değer. genelde rakip pivotların onu pek tanımamasının da etkisiyle izlediğim her maçta defalarca bu oyunu yedirdi. çok temiz bilekleri var. yüzdesi de bunu minvalde zaten ( %37 ) yine bahsettiğim gibi hücumda hem pick and roll hem de postup oynayabiliyor. ancak tüm bunları elit seviyede bir bitirici olarak yaptığını söylemem lazım.
sadede gelirsek john bryant 10 parmağında 10 marifet bir uzun. 87 doğumlu ve hala genç ve kendini geliştirebilecek bir oyuncu. eğer kilo problemi yaşamazsa önümüzde seneler boyunca euroleague'de aranan adam olacaktır. onu şimdiden alıp 2 yıllık 1.5m euro'luk kontratla onu kandıran takım ise peşin satan esnaf gibi.
lamont hamilton
seni çılgın, hadi oradan. tam bir çılgın. ribaund canavarı. pota altında 10 kaplan, 8 deve gücünde. yıkıyor, parçalıyor, bitiriyor. eğer guard onu koşarken görebilmişse sonrasında skorborda bakmanız yeterli.
atletik özellikleri bir gist, bir bonsu. elleri kolları hiç rahat durmuyor. savunmada pota altını karartıp elektrikleri kesiyor. hücumda topu pota altına indirmek isteyen veya tepe pr oynayan takımlar için gerçekten harika bir oyuncu hamilton. herifin şutu bile var :(
evet kendisinin muadili ya da ortak özelliklerine sahip olan diğer vatandaşları gibi biraz oyun zekası anlamında problemleri olduğunu düşünüyorum. ancak kesinlikle gist'le falan karşılaştırma yapmayın. sadece daha iyisini yapabileceğini bilmiyor bazen. kendisi bu sezon bilbao'ya gelerek geçtiğimiz yılın ödülünü aldı. bu sene sonu bir transfer daha yapar mı? yaparsa hangi el takımı onu kapar izleyip görmek lazım.
lucas nogueira
işte özel oyuncular biri. bu sene drafta da girmeyi düşünne estudiantes'in izzet can türkyılmaz'ı.
lucas basketbol piyasasında hale hazır en enteresan oyunculardan biri. zaten videolarını izlerseniz yada resminie bile baksanız bunu anlarsınız. 2.13 boyunda 55 kilo gösteren bir fiziğe sahip, incecik yapıda ama tam sahayı bir guarddan bile hızlı koşabilecek, nate robinson kadar sıçrayabilecek, pick koyduğu uzundan sonra kısayla kalsa rakip kısayı dumur edecek hızlı bileklere sahip bir fenafillah.
anlattıklarımızın ışığında oyunun özel yeri mobilitesi. 5 numaradan hız, atletizm, pick kontrol ve pick savunması, blok, ribaund isteyen takımların radarına şimdiden girmesi de bu yüzden. mesela real madrid.
lucas bu saydığımız özelliklerin dışında oldukça yetenekli bir adam. topu yere vurabiliyor. bu sayede yüzü dönük hücumları kullanılabilir. iyi bir pick oyuncusu. iyi devriliyor ve bitiriciliği vasatın hayli üstünde. o uzun kollara rağmen çok temiz bilekleri var. orta mesafeden çok iyi şutlar atabiliyor. yüzdesi iyi üstü denilecek seviyede.
çok hızlı olması münasebetiyle koşan takımlarda özellikle transition hücumlarında uzunları da koşturan takımlar için bulunmaz nimet. yine bu özelliği sayesinde geriye koşmada da büyük avantaj. tansition savunmada rakiplere büyük korku çünkü arkadan koşarak gelen bir blok uzmanı var.
lucas bu sene sonu drafta girecek ve muhtemelen ilk turda seçilecektir. ancak yaşı henüz 20 ve 2 sene içinde nba'e gitmesini beklemiyorum.
kresimir loncar
hep böyle oluyor. yazılacak son adama gelince bir yorgunluk çöküyor. hele deko da olayınca resim vs. işleri de ben halledeceksem daha büyük sıkıntı.
loncar sibirya soğuğunu hayli sevmiş psikopat bir abimizdir. her sene çık gel diyoruz valla olmaz rusya'da yeni bnir organizasyon varmış oraya geçiyorum diyor. allah müstehakını versin. yalnız bu sene erwin dudlkey'in sıkılaştırılmış hali james agustine ve 20dk'da beşiktaş paul davis'in varlığıyla biraz geri planda kaldı. hem istatistiksel olarak hem de süre olarak geçmişini mumla aratıyor.
loncar avrupada hep beğendiğim uzunlardan olmuştur. eskiden daha fazla 4-5 rotasyonunu paylaşıyordu. şimdilerde tamamen 5 numaraya evrilmiş durumda. onu tek kelimeyle ifade etmek gerekirse "bitirici" kelimesi uygun olur sannımca. boyalı alanın her yerinden her mesafesinden skor üretecek bir silahı vardır mutlaka. bu açıdan cidden özel bir oyuncu. post-up, şut, el üstü şut, yüzü dönük hücum, potaya yakın oynana p&r'ler ve pasör özelliği sayesinde büyük tehdit.
ancak loncar'ın hep bildiğimiz savunma ve ribaund sorunu ciddi boyutlarda var tabii ki. pota altında oynayan uzundan sertlik bekleyen ve rakip kısalara tehdit olmasını isteyen takımların uzak durması gereken bir oyuncu.
bu sene sonu sözleşmesi bitiyor ve khimki de onu tutmaya hiç niyetli değil. hedef yükselten yeni bir rus takımına gitmek için neyi bekliyor bilmiyorum.
shawn james
geçtiğimiz yıl maccabi kadrosunda sadece gözüken başka bir işlevi olmayan uzunken hendrix ve sofo'nun gidişi ve shermadini'nin gelişiyle değişen maccabi uzun rotasyonunda bir anda esas oğlan oluşu hikayelere konu olmaktan çok dolar balyası olacak amerikalı uzun.
shawn james neler yapar?
havada olan her topu alır. potaya sokulması gerekiyorsa sokar rakibin ellerinden daha yükseğe gitmesi gerekiyorsa o ellerle ribaundu söker alır. iyi koşar. çok iyi pick and roll oynar. iyi de bitirir. şutun var mı diye sorsan "sokacak kadar vardır abi" diyecek kadar mütevazi cidden sokacak kadar da yeteneklidir. savunma konusunda işin ehlidir. rakip hücumlarının her türlüsü savunur. şuta da uzanır, kalçayı koyana da karşılık verir. kimse kolay kolay ayak çabukluğuyla onun savunmasını delemez. kısaya - uzun kalırsa savunur. afedersin potaya kadar da gelirse blok manyağı yapar.
shawn james neyi yapamaz?
özellikle hücumda çok gvenilir bir le değildir. hani biz alalım james'i uzunlardan alacağımız sayı konusunda rahat ederiz diyemezsiniz. evet iyi pick and roll oynar. evet hem post hemde şut konusunda vasatın üstündedir ancak euroleague seviyesinde ibreyi biraz daha yukarı kaydırmanıza yetmez maalesef. daha doğrusu esas oğlan arayan bir takım çok doğru tercih olmaz.
mobil uzun arayan, pick and roll sonrası devrilecek ve iyi savunma yapacak bir 5 numara arayan takımlar için mükemmel tercih. bugün 1m doları koysan yarın ıslak imzayı istanbul'da attırırsın.
john bryant'ın 5 numara için görünürde berbat bir fiziği var. oğuz savaş'tan hallice göbeği, ilk bakışta savunmada ağır kalır denilen ayakları ve ayın dönüşüne hasret bırakacak bir beli. ancak oyun oynanırken bunların hiçbiri önyargıların paralelinde olmuyor. evet beli biraz kalın. post-up oyununu o fundamentaliyle daha üst noktalara çekebilir ama bu handikap biraz engelliyor. savunmada biraz ağır kalıyor ancak kalın uzunların da arkasında kalmasını sağlıyor. bilekleri ise sandığımızdan çok daha hareketli.
john bryant öncelikle çok iyi yer tutan ve kaplayan bir uzun. biraz da ağır olmasından kaynaklı olsa gerek bu sebeple ikili oyunları pota altına yakın yerlerde oynaması onun lehine. yine iyi yer tutmasının ekmeğini özellikle ribaundlarda çok yiyor. iyi boxout yapıyor ve ribaund neredeyse kendisi bryant'ın ellerine düşüyor. savunması hakkında çok fazla atıp tutmak kolay değil. özellikle sadece bu sezonluk performansıyla o da hücum performansıyla birkaç üst seviyeye çıkan bu oyuncu için savunma zaafiyetlerini maç içi biriktirmek kolay olmuyor. ancak bu konuda elimizde olumlu anlamda da çok fazla done yok. ortalama bir uzunun yapması gerekenleri yapıyor sadece bunu diyebiliriz.
elit seviyede bir bitirici ve bunu sadece potaya yakın yapmıyor. çünkü adamın ciddi anlamda şut tehdidi var. hem orta mesafe hem de üçlük. hücumda önelikle ilk pick'i o kuruyor. ulm basket'in hücum set trafiğinin tam ortasında. pick sonrası top genelde sol forvete geçiyor. bunun en büyük sebebi bryant'ın çok hızlı devrilemiyor oluşu. sol forvet topu aldığında ise bryant 2. pick'i kuruyor ve bu pick sonrası ya dışa açılıp şutunu kullanıyor ya da savunma ve savunmacısının özelliğine göre hücum ediyor. switch gelmişse genelde sırtını dayayıp posta yerleşiyor. eşleşme devam ediyor ve rakip uzun mobilite özelliğine sahip değilse bu defa çaprazdan devriliyor. ulm bu tek bir hücum setiyle dahi birçok takımı tarumar etti ne. biri de bizdik ne yazık ki.
bryant'ın pick&pop oyunu gerçekten izlenmeye değer. genelde rakip pivotların onu pek tanımamasının da etkisiyle izlediğim her maçta defalarca bu oyunu yedirdi. çok temiz bilekleri var. yüzdesi de bunu minvalde zaten ( %37 ) yine bahsettiğim gibi hücumda hem pick and roll hem de postup oynayabiliyor. ancak tüm bunları elit seviyede bir bitirici olarak yaptığını söylemem lazım.
sadede gelirsek john bryant 10 parmağında 10 marifet bir uzun. 87 doğumlu ve hala genç ve kendini geliştirebilecek bir oyuncu. eğer kilo problemi yaşamazsa önümüzde seneler boyunca euroleague'de aranan adam olacaktır. onu şimdiden alıp 2 yıllık 1.5m euro'luk kontratla onu kandıran takım ise peşin satan esnaf gibi.
lamont hamilton
seni çılgın, hadi oradan. tam bir çılgın. ribaund canavarı. pota altında 10 kaplan, 8 deve gücünde. yıkıyor, parçalıyor, bitiriyor. eğer guard onu koşarken görebilmişse sonrasında skorborda bakmanız yeterli.
atletik özellikleri bir gist, bir bonsu. elleri kolları hiç rahat durmuyor. savunmada pota altını karartıp elektrikleri kesiyor. hücumda topu pota altına indirmek isteyen veya tepe pr oynayan takımlar için gerçekten harika bir oyuncu hamilton. herifin şutu bile var :(
evet kendisinin muadili ya da ortak özelliklerine sahip olan diğer vatandaşları gibi biraz oyun zekası anlamında problemleri olduğunu düşünüyorum. ancak kesinlikle gist'le falan karşılaştırma yapmayın. sadece daha iyisini yapabileceğini bilmiyor bazen. kendisi bu sezon bilbao'ya gelerek geçtiğimiz yılın ödülünü aldı. bu sene sonu bir transfer daha yapar mı? yaparsa hangi el takımı onu kapar izleyip görmek lazım.
paul davis
Geç keşfedilmiş oyunculardan biride Davis. Nba kariyeri sonrası 4 sene önce İspanyada Obradoiro ile adım attı Avrupaya. Orada fena olmayan sezonunun ardından asıl patlamayı yine İspanyada sevilla ile yaptı. 2 senelik kariyerinin özellikle son senesinde hemen herkes EL takımlarından kimin onu kapacağını konuşuyordu. Pek çok takım istedi ama birazda paranın gücüyle Khimki kaptı onu.(Gerçi Khimkide para durumları karışıkmış son zamanlarda) Khimki’nin bu sezonki pota altı rotasyonu oldukça güçlü old.. için genelde 20 dk civarı süre alıyor ama süresine göre verimliliği müthiş. Bir uzun için neredeyse kusursuza yakın bir orta mesafe şutu var. Kalıplı bir cüsseye sahip olduğu için potaya yakın pozisyonlarda bitirme yüzdesi çok yüksek. Bu kadar verimli oynamasının en büyük nedenlerinden biri de bu zaten. Topun kıymetini iyi biliyor ve bir şekilde faul çizgisine ya da potaya gitmeyi biliyor. Boş kalırsada çok büyük yüzde ile orta mesafeden şutunu sokuyor. Bu sezon EL’de gayet iyi performanslar sergiliyorken artık kolay kolay düşmez gibi bu seviyeden kariyerinin kalan yıllarında.
Geç keşfedilmiş oyunculardan biride Davis. Nba kariyeri sonrası 4 sene önce İspanyada Obradoiro ile adım attı Avrupaya. Orada fena olmayan sezonunun ardından asıl patlamayı yine İspanyada sevilla ile yaptı. 2 senelik kariyerinin özellikle son senesinde hemen herkes EL takımlarından kimin onu kapacağını konuşuyordu. Pek çok takım istedi ama birazda paranın gücüyle Khimki kaptı onu.(Gerçi Khimkide para durumları karışıkmış son zamanlarda) Khimki’nin bu sezonki pota altı rotasyonu oldukça güçlü old.. için genelde 20 dk civarı süre alıyor ama süresine göre verimliliği müthiş. Bir uzun için neredeyse kusursuza yakın bir orta mesafe şutu var. Kalıplı bir cüsseye sahip olduğu için potaya yakın pozisyonlarda bitirme yüzdesi çok yüksek. Bu kadar verimli oynamasının en büyük nedenlerinden biri de bu zaten. Topun kıymetini iyi biliyor ve bir şekilde faul çizgisine ya da potaya gitmeyi biliyor. Boş kalırsada çok büyük yüzde ile orta mesafeden şutunu sokuyor. Bu sezon EL’de gayet iyi performanslar sergiliyorken artık kolay kolay düşmez gibi bu seviyeden kariyerinin kalan yıllarında.
lucas nogueira
işte özel oyuncular biri. bu sene drafta da girmeyi düşünne estudiantes'in izzet can türkyılmaz'ı.
lucas basketbol piyasasında hale hazır en enteresan oyunculardan biri. zaten videolarını izlerseniz yada resminie bile baksanız bunu anlarsınız. 2.13 boyunda 55 kilo gösteren bir fiziğe sahip, incecik yapıda ama tam sahayı bir guarddan bile hızlı koşabilecek, nate robinson kadar sıçrayabilecek, pick koyduğu uzundan sonra kısayla kalsa rakip kısayı dumur edecek hızlı bileklere sahip bir fenafillah.
anlattıklarımızın ışığında oyunun özel yeri mobilitesi. 5 numaradan hız, atletizm, pick kontrol ve pick savunması, blok, ribaund isteyen takımların radarına şimdiden girmesi de bu yüzden. mesela real madrid.
lucas bu saydığımız özelliklerin dışında oldukça yetenekli bir adam. topu yere vurabiliyor. bu sayede yüzü dönük hücumları kullanılabilir. iyi bir pick oyuncusu. iyi devriliyor ve bitiriciliği vasatın hayli üstünde. o uzun kollara rağmen çok temiz bilekleri var. orta mesafeden çok iyi şutlar atabiliyor. yüzdesi iyi üstü denilecek seviyede.
çok hızlı olması münasebetiyle koşan takımlarda özellikle transition hücumlarında uzunları da koşturan takımlar için bulunmaz nimet. yine bu özelliği sayesinde geriye koşmada da büyük avantaj. tansition savunmada rakiplere büyük korku çünkü arkadan koşarak gelen bir blok uzmanı var.
lucas bu sene sonu drafta girecek ve muhtemelen ilk turda seçilecektir. ancak yaşı henüz 20 ve 2 sene içinde nba'e gitmesini beklemiyorum.
kresimir loncar
hep böyle oluyor. yazılacak son adama gelince bir yorgunluk çöküyor. hele deko da olayınca resim vs. işleri de ben halledeceksem daha büyük sıkıntı.
loncar sibirya soğuğunu hayli sevmiş psikopat bir abimizdir. her sene çık gel diyoruz valla olmaz rusya'da yeni bnir organizasyon varmış oraya geçiyorum diyor. allah müstehakını versin. yalnız bu sene erwin dudlkey'in sıkılaştırılmış hali james agustine ve 20dk'da beşiktaş paul davis'in varlığıyla biraz geri planda kaldı. hem istatistiksel olarak hem de süre olarak geçmişini mumla aratıyor.
loncar avrupada hep beğendiğim uzunlardan olmuştur. eskiden daha fazla 4-5 rotasyonunu paylaşıyordu. şimdilerde tamamen 5 numaraya evrilmiş durumda. onu tek kelimeyle ifade etmek gerekirse "bitirici" kelimesi uygun olur sannımca. boyalı alanın her yerinden her mesafesinden skor üretecek bir silahı vardır mutlaka. bu açıdan cidden özel bir oyuncu. post-up, şut, el üstü şut, yüzü dönük hücum, potaya yakın oynana p&r'ler ve pasör özelliği sayesinde büyük tehdit.
ancak loncar'ın hep bildiğimiz savunma ve ribaund sorunu ciddi boyutlarda var tabii ki. pota altında oynayan uzundan sertlik bekleyen ve rakip kısalara tehdit olmasını isteyen takımların uzak durması gereken bir oyuncu.
bu sene sonu sözleşmesi bitiyor ve khimki de onu tutmaya hiç niyetli değil. hedef yükselten yeni bir rus takımına gitmek için neyi bekliyor bilmiyorum.
shawn james
geçtiğimiz yıl maccabi kadrosunda sadece gözüken başka bir işlevi olmayan uzunken hendrix ve sofo'nun gidişi ve shermadini'nin gelişiyle değişen maccabi uzun rotasyonunda bir anda esas oğlan oluşu hikayelere konu olmaktan çok dolar balyası olacak amerikalı uzun.
shawn james neler yapar?
havada olan her topu alır. potaya sokulması gerekiyorsa sokar rakibin ellerinden daha yükseğe gitmesi gerekiyorsa o ellerle ribaundu söker alır. iyi koşar. çok iyi pick and roll oynar. iyi de bitirir. şutun var mı diye sorsan "sokacak kadar vardır abi" diyecek kadar mütevazi cidden sokacak kadar da yeteneklidir. savunma konusunda işin ehlidir. rakip hücumlarının her türlüsü savunur. şuta da uzanır, kalçayı koyana da karşılık verir. kimse kolay kolay ayak çabukluğuyla onun savunmasını delemez. kısaya - uzun kalırsa savunur. afedersin potaya kadar da gelirse blok manyağı yapar.
shawn james neyi yapamaz?
özellikle hücumda çok gvenilir bir le değildir. hani biz alalım james'i uzunlardan alacağımız sayı konusunda rahat ederiz diyemezsiniz. evet iyi pick and roll oynar. evet hem post hemde şut konusunda vasatın üstündedir ancak euroleague seviyesinde ibreyi biraz daha yukarı kaydırmanıza yetmez maalesef. daha doğrusu esas oğlan arayan bir takım çok doğru tercih olmaz.
mobil uzun arayan, pick and roll sonrası devrilecek ve iyi savunma yapacak bir 5 numara arayan takımlar için mükemmel tercih. bugün 1m doları koysan yarın ıslak imzayı istanbul'da attırırsın.
giorgi shermadini
cantu'ya gelene kadar varlığından ismen haberdardık ancak cantu'ya gelip çok güzel işler yaptı. bu adamı tam listelerin aranan adamı halay başı yaparken maccabi transferi patlak verdi. o dönem haberdar olamadık ama sonrasında trinchieri'nin bir röportajında "ona gitmemesini söyledim. çünkü daha başkalarıyla anlaşabileceği bir ingilizcesi bile yok. manuchar'ın varlığı ve ağabeyliği olmasa bu seviyeye gelemezdi" minvalinde ( linki bulamadım aklımda kalanları salladım ) açıklaması sonrası maccabi dönemi yaşadıkları hakkında taşlar yerine oturdu. ancak yine de allah var efes uzun mu almalı acaba döneminde hep onun adını zikrettim. gelse de iş yapardı ama o daha bir yere olympiacos'a gitti.
shermadini neyi yapar? potaya yakın topu aldığında çok iyi bitirir. siz baraç sanarsınız ama o vuyukas'tır. ayakları yavaş dersiniz ama bir bakmışınız çangalsız dönmüş. pick'e niye geldi bu deve dersiniz o devrilmeye başlamıştır bile. zone'un ortasına başka koyacak adam bulamadınız mı amk dediğinizi duyar duymaz orta mesafeyi gönderir hem de polo cinsinden.
shermadini neyi yapamaz? murat kosova üstadın dediği gibi biraz yumuşaktır. bu konuda hem vuyukas abisinden hem de baraç abisinden nem kapmış komşunun çocuğu. o boyla tüm ribaundları almasını beklersiniz ama o leylek havasındadır. ancak bu zaafiyetlerinin bir kısmı takım ve mental açıcından da değerlendirilmeli.
shermadini'nin oly kontratı bildiğim kadarıyla sezon sonuna kadar ancak ben oly'nin onu tutacağını düşünüyorum. daha doğrusu oly'nin sezon sonu bazı yapı taşlarınından vazgeçmesi gerekecek gibi. bu bütçeyle bu kadroyu korumaları hayli zor. hines, antic, law'un sözleşmeler bitiyor ve onların yeni sözleşmesi eskisinden oldukça tuzlu olmak zorunda. üstüne sloukas ve papanikalou'nun eski sözleşmeleri yeniden düzenlenebilir. bu açıdan muhtemel bir spanoulis - printezis ayrılığına çok da şaşırmam. shermadini ise böyle bir durumda mutlaka ellerinde tutmak isteyecekleri bir isim olur.
cantu'ya gelene kadar varlığından ismen haberdardık ancak cantu'ya gelip çok güzel işler yaptı. bu adamı tam listelerin aranan adamı halay başı yaparken maccabi transferi patlak verdi. o dönem haberdar olamadık ama sonrasında trinchieri'nin bir röportajında "ona gitmemesini söyledim. çünkü daha başkalarıyla anlaşabileceği bir ingilizcesi bile yok. manuchar'ın varlığı ve ağabeyliği olmasa bu seviyeye gelemezdi" minvalinde ( linki bulamadım aklımda kalanları salladım ) açıklaması sonrası maccabi dönemi yaşadıkları hakkında taşlar yerine oturdu. ancak yine de allah var efes uzun mu almalı acaba döneminde hep onun adını zikrettim. gelse de iş yapardı ama o daha bir yere olympiacos'a gitti.
shermadini neyi yapar? potaya yakın topu aldığında çok iyi bitirir. siz baraç sanarsınız ama o vuyukas'tır. ayakları yavaş dersiniz ama bir bakmışınız çangalsız dönmüş. pick'e niye geldi bu deve dersiniz o devrilmeye başlamıştır bile. zone'un ortasına başka koyacak adam bulamadınız mı amk dediğinizi duyar duymaz orta mesafeyi gönderir hem de polo cinsinden.
shermadini neyi yapamaz? murat kosova üstadın dediği gibi biraz yumuşaktır. bu konuda hem vuyukas abisinden hem de baraç abisinden nem kapmış komşunun çocuğu. o boyla tüm ribaundları almasını beklersiniz ama o leylek havasındadır. ancak bu zaafiyetlerinin bir kısmı takım ve mental açıcından da değerlendirilmeli.
shermadini'nin oly kontratı bildiğim kadarıyla sezon sonuna kadar ancak ben oly'nin onu tutacağını düşünüyorum. daha doğrusu oly'nin sezon sonu bazı yapı taşlarınından vazgeçmesi gerekecek gibi. bu bütçeyle bu kadroyu korumaları hayli zor. hines, antic, law'un sözleşmeler bitiyor ve onların yeni sözleşmesi eskisinden oldukça tuzlu olmak zorunda. üstüne sloukas ve papanikalou'nun eski sözleşmeleri yeniden düzenlenebilir. bu açıdan muhtemel bir spanoulis - printezis ayrılığına çok da şaşırmam. shermadini ise böyle bir durumda mutlaka ellerinde tutmak isteyecekleri bir isim olur.
maciej lampe
biz paez'le yeşil vadi san emeterio'nun mu teletovic'in mi diye geçtiğimiz seneler atışırken, teletovic'in nba'e gidişi fse'nin gölge etmeme taktiği sayesinde yeşil vadiyi eline geçiren adam. kel olması en zayıf yanı. trouble'ın da dediğini tekrarlamakta fayda var, blog yazarları hiçbirimiz kel değiliz. sağda solda şanlı spurs yazarları kel diye iftira edenler var. ayıp.
oldukça dominant bir adam. 3 sayılık tehdidi dahil her noktadan şutu var. perdeden sonra guard'dan topu alıp şutunu gönderir. hücumda pick n pop'u olsun, pick n roll'ü olsun her türlü meziyeti var. iri vücuduna rağmen hareketli. panik halindeki caja laboral hücumlarındaki en güvenilir setler lampe üzerine kurulmuş setlerdi bu sene. dominant dedik, pozisyonuna göre fena bir pasör olmamasına rağmen ilk düşündüğü şey skora yönelmek.
kelliğinden bahsettik bir diğer zayıf noktası ise savunması. savunmada ikili oyun sonrası adamına yetişme sıkıntısı var. vidmar'ın çok övdüğümüz show up becerisi lampe'ye gelince çoğu zaman sıkıntı yaratıyor. savunmada istekli olduğunda defoları bi şekilde örtülebilir, o'nu mümkün olduğunca oyuna motive halde tutmakta fayda var. sözleşmesi 2013-2014 sezonu sonu bitiyormuş. yani sene sonu boşta değil. bonservis verilir mi, böyle dominant bir adam için verilir. caja laboral de bonservis mevzu bahis oldu mu bir oyuncuyu elden çıkarmaktan pek çekinmez.
joel freeland
bülent;
87 doğumlu oyuncu özellikle Malagada geçirdiği 3 yılda hep üstüne koyarak iyi bir pota altı oyuncusuna döndü ve bu sezon Nba haklarına sahip olan Portlanda gitti. Ancak Nba’de hiç istediği süreyi bulamadı. Portland için hep rotasyonları dar deniyor bu sezon için ama ona rağmen Freeland süre bulamıyorsa, henüz hiç hazır olmadığı düşünülüyor sanırım. Freeland oyun kurucunun beslemesine muhtaç oyunculardan biri. İkili oyunlarda istediği yerde topu aldığında çok iyi bir bitirici. Bir uzuna göre topla birlikte potaya rahat gidebiliyor. Yüzü dönük oyunda savunmacısı yavaş ayaklıysa onu driblingle geçecek kadar ya da kendinden zayıfsa sırtına alarak potaya götürebiliyor ancak bir çaylak olarak Nba’de bunları yapması için ciddi süreler alması ve ona güvenilmesi lazım. Nba’de uzunlarda(çok özel biri değilse) genelde iyi bir savunma ve atletizm beklendiği için Freeland biraz o beklentilere ters gelmiş olabilir. Yeri geldiğinde orta mesafeden ya da yayın gerisinden üçlüğü var ama onları biraz daha keskinleştirse fena olmaz. Bu kadar kalıplı bir uzun için ayak çabukluğu çok iyi derecede. Savunmada da biraz daha agresiflik eklemeli repertuarına. Onun oyun tarzının Avrupaya daha uygun olduğunu düşünüyorum.
deko;
nba'e gidip oynatılmayarak bench'te paslanan ve bu sebepten bizi üzenler listesinde ilk sırada bu arkadaş var benim için. 96 dk'yı lamarcus alridge, jj hickson ve meyers leonard arasında paylaştırıp freeland'e süre vermemek kulağa garip geliyor. rahat 15-20 dk'sı olması lazım min. o da ilk senesi olduğu için. oldukça klas bir uzun, unicaja malaga ve büyük britanya milli takımı ile ilgili performansları malum. hareketli, ikili oyunu müthiş oynar, sırtı dönük hücumu vardır, potaya yakın noktalardan orta mesafesi vardır, perdeleri iyi yapar. pota altından iyi bitirir.. oyun bilgisi-fundamentali yüksektir. 3 yıllık, yıl başına 3 milyon dolarlık kontratının ilk senesinde freeland. bi çok uzunun nba'e geç adapte olma problemi yaşadığını biliyoruz. tiago splitter'ı acb mvp'si olarak gönderdik, çok umutluyduk, adapte olması en kolay takım olan spurs'te ilk 2 yılını boşa geçirdi nerdeyse. nihayet beklenen çıkışı 3. senesinde yaptı ve belki de sezon sonu yıllık 10 milyon dolara yaklaşan kontrat yapacak. tabi tiago süre alıyordu az çok, 2 sene potansiyelini gösterememesi kendi hatasıydı ancak freeland o imkanı bile bulamadı henüz. nba'de devam edecek ve kendini ispatlayacaktır ancak avrupa'daki gözbebeği adamlarımızın nba'de yanlış coaching tercihleri ile harcanmasına biraz da duygusal tepki olarak "avrupa'ya dön gel amk" refleksini gösterdiklerimizden kendisi. listede olması biraz da o yüzden.
stephane lasme
sene başı bizim bile tahminlerimizden üstünde bir yere, yeniden yapılanan pao'ya kapağı atmıştı lasme. pedolakis'in sezon sonuna doğru iyiden iyiye diamantidis pick and roll sonrası topu göndereceği yerde siz olun talimatına uyan lasme kariyer zirvesini gördü. hem çok iyi pick and roll bitiricisi oldu hemde savunmada yaptıklarıyla pao'nun mihenk taşı.
lasme'yi 30 yaşında tekrar piyasaya sunan bu savunmasını öncelikle huzurlanızda euroleague yönetim kurulu, basın-yayın işleri sorumları her kimse onların amk. şu yılın savunma işinde nba şarlatanlığına özenmeyi bıraksınlar bi' zahmet. evet lasme çok çok iyi bir savunmacı ancak yaptığı blok sayısı bu ödülü ona götürmesin. savunma sadece blok ve top çalmadan ibaret sayısal bir veri tanzimi değildir. jamon, khryapa, s.james bence bu ödülü lasme kadar hatta ondan daha çok hakettiler. neyse.
lasme neyi yapar?
çok iyi pick kuramasa da hızlı ayaklarıyla ışık hızıyla devrilir ve eğer elinizde diamantidis gibi bir guard varsa onu çok kolay ve çok doğru bir şekilde beslersiniz. atletik özellikleri sayesinde sadece hızına değil gücüne de güvenerek o roll'leri sayıya çevirir. güç ve çeviklik onun oyunun en temel özellikleri. top onunla buluştuğunda pivot fundamentalı çok gelişmemiş olsa da sırtı dönük veyahut zorlayarak bir şekilde potaya gitmeye çalışır.
çok iyi bir savunmacıdır. topu ve rakibi çok iyi izler. blok sayılarını büyük ölçüde buna borçludur. daha çok 4 numara fiziği ve oyun geçmişi de bu pozisyonda olmasına rağmen rakip 5 numaraların arkasında kalmayı başarır.
lasme neyi yapamaz?
muntazam pick and roll oynatan bir guardınız yoksa lasme'nin 5 numara oyunu da sıradan bir hal alır. oyun yelpazesi çok geniş değildir. o zaman daha çok atletik 4 numara arayan takımların işine yarar. iyi bir pasör değildir bu yüzden devrilmelerinde mutlaka kendi kullanmaz zorunda. burada guard kalitesi önem taşıyor.
lasme'yi alacak takım 5 numara oynatmak istiyorsa ondan beklentilerini bu minvalde ayarlamak zorunda yoksa hiçbir işe yaramaz. sözleşmesi pao'yla sezon sonu bitiyor sanıyorum. orada kalması için pao çok yukarılara çıkmayacaktır bence. ideal ölçülerde 800k civarı bir kontrat yeterli olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder