31 Ekim 2012 Çarşamba
kazanma alışkanlığı: √ savunma: √ hücum: yapılandırılıyor
40 dakika boyunca maçı elinde tutan, tempoyu istediği seviyede oynayan, 1 ve 2 numaradan yaptığı top kayıpları haricinde rakibine çok fazla kendi silahını kullanma fırsatı vermeyen ve okuduğum gördüğüm kadarıyla "kötü bir maç oldu"cuların aksine maç boyunca çok organize hücum eden bir galatasaray izledik. gerçi ben 3 gün rötarla izleyebildim ama olsun.
sezon başından bu yana hatta geçen seneden bu yana sadece bizleri değil rakip coachları da sürekli yanıltan ergin ataman'a da hakkını verelim. maç öncesi "maçı kazanmamızı üçlük yüzdemiz belirleyecek" tezimizin doğru çıkması deko'nun koltuk altlarını kabartsa da pek çok yerde galatasaray sürekli bu yüzdeyle atamaz, böyle attıkları için kazandılar cümleleri geçmiş. onlara da cevabı cem erman versin "bu iş geçen seneki beşiktaş'ın rotasyonu dar bir yerde yorulurlar muhabbetine döner" diyor büyük usta. "sezon boyunca min 8-9 üçlük sokarız domercant ve cenk'i boşuna almadık, engin sıradan bir transfer, hawkins kıytırık boss'lara benzemez" diyor.
cem erman net haklı diyerek ergin ataman'ın antalya bşb maçındaki tempo oyunundan sonra bu defa p&r hücum denemesine geçelim. çok fazla yazı okuyamadım ama okuduklarım arasında bu konuya değineni de görmedim. fakat bana göre maçın en önemli hadisesi bu konuydu. birkaç rakam var önce onları verelim.
- maç boyunca hücumlarımızı perdeler üzerinden kullandık. özellikle ilk periyotta yani maçı elimize aldığımız bölümde attığımız 10 basketin 7'si perdeler üzerinden gelmiş. 1 tane fastberak, 1 tane 1e1 hücum, 1 tane hücum ribaundu sonrası bulduğumuz sayı var. perde üzerinden bulduğumuz 7 basketin 6'sı pick&roll'ler üzerinden.
- maç genelinde ise tam 31 sayı bulduk pick&roll'ler üzerinden. bunun 11 sayısı devrilen uzun üzerinden oluşmuş. basket olarak ise tam 13 basket pick and roll'ler üzerinden.
- maç boyunca de-organize olarak bulduğumuz sayıların tamamına yakını 2.yarıda. 2. periyotta cenk ve macvan'ın 4 numara oyunlarında gönderdikleri üçlükleri saymazsak domercant'ın 2, jamont'un 1 üçlüğü ve göksenin'in orta mesafesi hariç organizasyon dışı isabetimiz yok. bu şu anlama gelmiyor hücumların genel yüzdesi organizasyon üzerindendi değil bulduğumuz sayılar organize ve planlı demek. yani biz kendi organizasyonlarımızı uygularsak sayıya gidiyoruz.
gördüğümüz üzere sezon öncesi kamplarında ve şimdiye kadar pek görmediğimiz bir pick&roll hücum setleri gördük. daha çok topun kısalar tarafından kullanıldığı p&r'ler sonucunda sayılar bulduk. hawkins ve jamont'un potaya driveları için 5 numaranın perdesi, macvan'ın bitiriciliği ve domercant'ın şutu içinse macvan'ın perdelerini kullandık. yani ergin ataman "benim cebimde her oyun mevcut. istediğim oyunu istediğim oyuncuya oynatırım, tek bir düzende takılı kalmam. siz meraklanmayın" dedi.
aslında en büyük korkumuz olan çok fazla isolation oynayan bir takım olursak zaten elimizde yaratıcı pg eksikliği varken özellikle hücumda tıkanmalar yaşayabiliriz gerginliğini de bir nebze hafifletmiş oldu efes maçı. sezon öncesi kamp döneminin büyük bölümünü savunma organizasyonlarına ayıran ataman'ın hücum setlerini yavaş yavaş ve esnek bir şekilde takıma angaje edeceğini söylemiştik. bu beklentilerimizin de üstündeve başarıyla sonuçlanıyor. tabii elinizde hawkins gibi bir lider olursa takımı oradan oraya taşımak da çok kolay oluyor.
..............
takımın göze batan en olumlu detayı bu pick&roll oyunların verimliliğiydi. buna ek olarak gerek 4 kısayla gerekse de 3 uzunla ( çok kısa bir süre olsa da ) oynadığımız bölümlerde savunmada sorun yaşamamız da eklenebilir. özellikle cenk'in 4 oynatılma isteği sadece bugünün değil italya kampından bu yana staffın planları arasında yer alan bir konu. ilkan ve izzet olayları sonrası orada şutu olan bir pf ataman'ın en büyük isteği. fakat işte burada 3 numara için bile basketbol zekası yetmeyen cenk'in 4 numarada bunu nasıl başaracağı en büyük soru işareti savunmasından bile önce.
efes maçı özelinde düşünürsek savunmada ona çok fazla sıkıntı yaratacak durum olmadı. ben bile ilk izlediğimde cenk'in 4 numara oynadığını 2dk sonra hawkins faul atarken farkettim. yani düşünün o süre boyunca efes bu eşleşmeden faydalanamadı. bu sadece efes'in oraya topu indirememesi değil hem cenk'in gayreti hamde galatasaray takım savunmasının başarısı.
yine olumlu hanemize yazılacak detaylardan biri de jamont'un p&r oynatıcılığı. pg olarak topu çok fazla elinde tutmaması istenmiş jamont'un bunu maç boyunca oyunda olduğu her an anlayabilirsiniz. jamont topu getirse bile yarı sahaya gelmeden tepede pf yada hawkins'e topu emanet edince bizim setlerimiz başlıyor. bu onun dezavantajlarını yok etmeye yönelik güzel bir hamle. tekrar topu aldığında ise sürekli olarak perdeler üzerinden oyun kurduk ki bunu hiç de fena oynamadı.
tabii onun pick and roll'leri en çok macvan'ı sevindiriyor olsa gerek. hem onun üzerinden oynanan ikili oyunlarda çok iyi bir yüzü dönük bitirici olması hemde 5 numara üzerinden oynanan ikili oyunlarda dışa açılan 4 numara olarak bu oyunun en çok ekmeğini yiyecek oyuncu o olacaktır. umarım boş atışlardaki üçlük yüzdesi bira daha artar.
çok fazla oyuncu detaylarına giremeden sakatlıktan dönen henry domercant'a da bir iki kelam edelim. 2 defa üst üste screeni kullanıp el üstü yolladığı şut direnç kıran, heves siken, maçı kafada bitiren bir şut. resmen diyorki ben istersem sokarım. kendisi çok büyük bir şutör ve tırabıl efendinin halis adamı olduğundan mütevellit bu blogda kredisi çok fazla. fakat kendisi yüz ifadesi olarak macvan gibi takımı benimsemiş olsa da henüz takım oyununa çok fazla girememiş. daha fazla maç oynaması ve takıma adapte olması lazım. set olgunlaşmadan el üstü gönderdiği 2 şut potamıza fastbreak olarak döndü. takımda kredisi olduğu ve o şutu kaldırıp atma özgüveni olduğu bir gerçek ama bu denemeler onun 25dk oyunda kaldığı maçlarda da olacaksa sıkıntı çekeriz.
pick and roll konusunda söylemeyi unuttum maç boyunca n'dong'un 3 nefis p&r oyununu sayıya çeviremediğini eklemek lazım. yine jamont'un 3 p&r oyununda pasın yüksekliğini ayarlayamayıp yaptığı basit hataları da ve son olarak hawkins'in arkasında kerem tunçeri varken 3 post-up oyununu da fadeaway deneyip kullanıp sayı kaydına muvaffak olamamasını da. aslında bu 9 top hata hanesine yazılıyor ama çok basit sayıya ulaşacağımız ve doğru oyunu oynadığımız veyahut doğru eşleşmeleri bulduğumuz hücumlar. bu açıdan bakarsak bu 3 detayı da olumlu hanemize yazabiliriz. tabii hawkins gibi kalçasıyla köy deviren bir adamın arkasında jamon varken onu potaya kadar sürükleyip kerem varken fadeaway denemesi de bildiğin epic fail.
...........
16 top kaybı yaptığımız, rakipten daha az ribaund aldığımız 30-28, rakipten daha az top çalıp daha az asist yaptığımız bir günde maçı 40dk boyunca sürklase edip kazanmanın tek bir nedeni var; doğru oyun doğru savunma.
ve son olarak bu takıma 3 ayda winner karakterini aşılayan ve savunma prensipleri üzerinden duran ergin ataman şimdi de hücum sekmenlerini açmış oralara bakıyor. rakiplerin işi hiç kolay olmayacak.
haftanın göksenin atasözü:
"tutması gerek oyuncuyla arasında bir ikili oyun sonrası 3,5 metre fark bulunan oyuncuya göksenin denir."
Etiketler:
anadolu efes,
ergin ataman,
galatasaray mp,
göksenin köksal,
tbl,
tbl 2012-2013
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
merhaba. böyle bir yazıya yorum olmaması biraz şaşırttı beni. benim için inanılmaz ufuk açıcı bir yazı. yazana kendi adıma teşekkür ediyorum. bu arada minik bir eleştiri basketbol yazılarında imla, ya da yazım hatası daha önemli. bu konuda biraz daha titiz olunmalı.
YanıtlaSil(küçük bir örnek: "maç boyunca de-organize olarak bulduğumuz sayıların tamamına yakını 2.yarıda. 2. periyotta cenk ve macvan'ın 4 numara oyunlarında gönderdikleri üçlükleri saymazsak domercant'ın 2, jamont'un 1 üçlüğü ve göksenin'in orta mesafesi hariç organizasyon dışı isabetimiz yok." bu cümlenin başındaki "de"nin daha anlamına mı geldiğini, yoksa dezorganize'nin "de"sinin mi olduğunu anlamak için iki defa okumak gerekiyor.)
elbette yazım hatası işin tadı-tuzu. bir kez daha teşekkürler. kolay gelsin.
melih ağabey yazarımız "heves si*en" demiş domercant için. küfür var ama oldukça sanatsal kullanılmış bence. sanat icra edilmiş. argo düzgün kullanıldığında aslında oldukça etkili bir silah. bilmiyorum buraya tekrar uğrar mısınız ama sizin bu konudaki fikrinizi merak ettim.
Silmelih abi ben yazıda "cem erman net haklı"'dan sonrasını okumadığımdan göremedim paez'in yazım hatalarını. görseydim ben uyarırdım kendisini.
YanıtlaSilselam burak. yazıda dikkatimi çekmişti ama takılmadım fazla. yine de kullanılmasa iyi olurdu. ama yine bu da tuz biber mesabesinde.
YanıtlaSilsteyi izlemeye gelince. ben naçizane basketboldan hemen hiç anlamam. biraz futbol gözüyle izlerim hatta. (transition game filan.) ama oyuna matematik olarak bakan her türlü analizi zevkle okumaya hazırım.
sevgiler ve hepinize kolay gelsin. melih
ismim geçtiği için programınızı aramak zorunda kaldım.
YanıtlaSilmelih abi sevgiler.
melih abi öncelikle blogumuza teşrif ettiğiniz için müteşekkiriz. sizin takdirinizi kazanmak bizler için onur verici. yakın zamanda deko'yu blog'dan kovup onun yerine iyi bir editör almayı düşünüyoruz. inşallah bu sorunu kökten çözeceğiz. saygılar.
YanıtlaSilmelih abi yine beklediğimiz gibi yenilmez armada, spor sergi günlerini bir de senden dinlemek isteriz. hiç olmadı bir lloyd daniels anısı:)
YanıtlaSil