hikayemiz odur ki yaşanmamış bir hikayedir. ancak bu yaşanmamış hikaye nice yaşanmışlardan daha yaşanmıştır. bu sebeple okuyana şüphesiz büyük etki edecektir. bir daha hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır onun için.
develer tellal iken pireler berber iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken; tarihin orta yerinde antonio ailesi yaşarmış. bu ailedeki hiç bir birey yalan söylemez, haram yemez, porno izlemezmiş. nerede bir mazlum varsa yardımına koşar, önünde ne engel varsa aşar, kendinden çok başkaları için yaşarmış. bir yara gördü mü işer, mantar buldu mu toprağı eşer, birinin sırtı kaşınsa iğrenmez kaşırmış.
rivayet odur çok uzun yıllar süren bir kıtlık çökmüş dünyaya. sular akmaz, buğdaylar başak vermez, gençler ergenliğe giremez olmuş. ne yumurtadan tavuk ne de tavuktan yumurta çıkmış. atlar'ın boyları kısalmış midilli'ye dönmüş. nice beyliğin ocağı sönmüş.
bu kıtlıktan antonio'lular da nasibini almış tabi. tarihin en düzgün en ahlaklı sülalesi antonio'lularda düzensizlik baş göstermiş, bir parça ekmek için millet birbirini öldürecek noktaya gelmiş. antonio'luların şanı kalmaz olmuş. çevre beylikler bunların arkasından "orospu çocukları ya 2 kıtlık geldi hemen kendilerini bozdular" şeklinde konuşmaya başlamışlar.
ne kadar şer varsa beyliği sarmışken bir yiğit çıkmış meydana. adı "SPUR" imiş. yüreği dağlar kadar, şefkati çöller kadar; yılandan korkmaz yalandan korktuğu kadar. yoldan çıkmışları yola davet etmiş, aç olana kendi yememiş elindekini vermiş, halı sahada tek defans olmayı kabul etmiş, allahını seven defansa gelsib dememiş.
antonioluluk felsefesinin son temsilcisi imiş bu yiğit.
ancak ne kadar uğraştıysa da bir türlü kaosa son verememiş bu yiğit. almış sırtına heybesini çıkmış çare bulmak için yola. kuşlardan çare dilenmiş olmamış, dağlara selam vermiş cevap almamış en son yürüyecek hali kalmamış. artık hayatına mal olacak o rivayetin gerçek olup olmadığını test etmeye karar vermiş.
ne imiş o rivayet. şöyle ki kim dünyanın magma'sına inip oradan bir avuç sıvı ateş içerse kıtlık sona erecek dermiş zamanın bir delisi. buna inanan kimse çıkmamış tabi. buna kim inanır kadir inanır esprileri yapılmış bolca. bizim yiğit buraya inmeye, halkı için kendini feda etmeye karar vermiş. durmadan kazmış, indikçe inmiş, yanmış da yanmış. son raddede bir avuç magma ateşini içmiş ve can vermiş. şanı ile can vermiş.
bizim yiğit can verdikten sonra delinin sözü gerçek olmuş. kıtlık sona ermiş, yağmurlar yağmış, buğdaylar başak, ağaçlar meyve vermiş. antonio beyliğindeki düzensizlik son bulmuş, eski yüksek ahlaklı bireylerin yaşadığı hale geri dönmüş. kimin sayesinde; herkes yoldan çıkmışken direnen "SON ANTONIO ŞANLI SPUR" sayesinde.
o zorlu günlerden mirastır işte şimdiki san antonio spurs organizasyonu. mütevaziliğini, efendiliğini koruması bu sağlam kökten gelir.
"hatırla o yiğidi hep eyleme hata
gelmedik buraya biz yata yata
her ne olursa yıkılmaz bu otağ
Döner şanlı şanlı çarkımız bizim"
*not: muhterem bir hayaletin "son osmanlı yandım ali" den kelime oyunu yaparak bana bir hikaye başlığı paslaması sonucu kaleme alınmıştır. saygılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder