23 Kasım 2012 Cuma

joey dorsey und torey thomas


zirveye oynayan bütçeli takımların sezon ortası transferlerine hep mesafeli olmuşumdur. defalarca denenen ve büyük bir kısmında da nokta atışı sağlanamayan bu transferlerin %95'lik kısmı ertesi sene takımda olmaz ve mevcut sezonda da dişe dokunur bir fayda sağlayamadan paraları cukka edip yol alırlar. sonuçta aldığınız her oyuncu ira clark çıkmıyor işte.

neyse son dönemde ira clark performansı sağlanan sezon ortası transferlerinden biri de geçen yılın euroleague ve peri masalı şampiyonu olympiacos'un caja'dan aylık 20k dolar'a kandırdığı uzun oğlan joey dorsey'di. kendisi bu transfer için "sırf ivkoviç'le çalışmak için kazandığım paradan feragat ettim" diyerek söz ediyor. bu açında dorsey'in en azından avrupa basketbolu biliyor oluşu ve mental yapısı hakkında güzel fikirler elde ediyoruz.

dorsey euroleague şampiyonluğu sonrası bu yazın gözde isimlerinden biriydi. hatta n'dong öncesi ismi bizimle de anıldı. kale bekçisi arayan, ribaund alsın, blok yapsın hücumda da pota altında - pardon dibinde - aldığını potaya vursun bana yeter diyen takımlar için ideal bir pivot ama hepsi bu kadar. yani ondan büyük beklentilere girmek yada efenim ne bileyim milyon dolarlık özel oyuncu yaratmak pek mümkün değil. bence...

işte dorsey böyle bir oyuncuyken açıkçası kendisini de pek beğenmem. tüm bu veriler ışığında gördüğü ilgiden dolayı overrated olduğunu düşünürüm. dorsey'in olympiacos'dan ayrılma sürecine biraz alakadar olanlar biliyordu mutlaka dorsey nba'e gitmek istiyorum diyerek zor da olsa oly'den çıkışını aldı. oly önce onu göndermek istemedi fakat çare kalmayınca euroleague'den başka bir takıma gidemez maddesi koyarak yol verdiler. tabii biz dorsey'in nba'de 6-8dk en azından top oynayacağı bir takıma gitmesini beklerken herifçi oğlu zang diye sabahın köründe gaziantep'e imzayı atmış. şaşırmadık diyen yalan söyler. büyük sürpriz oldu. zaten anladığımız kadarıyla doğan deniz de hala şaşkın. olsun güzel iş çıkarmışlar.

peki dorsey antep'te ne yapar? işte en güzel soru da bu. rotasyonda 16-18dk aldığı takımlarda ne verebileceğini kestirebildiğimiz bir oyuncu dorsey ama düşmemeye oynayan düşük bütçeli bir takımda 30dk süre alıp ne verebileceğini tahmin etmek hayli güç. bazı oyuncular vardır küçük takımlarda iyi süreler alıp fark yaratır ama büyük takımlara geçince daha az süreler alarak sıradanlaşır ve verimsizleşir. kimi oyuncu ise iyi bir takımda 10dk süre alıp oynadığı her dakikanın hakkını verirken daha fazla süre alacağı bir takıma gidince performansı süresiyle doğru orantılı şekilde artmaz. ilk tanım daha çok yaratıcı ve biraz tek yönlü oyuncuları ikinci tanım ise parkede olduğu anlarda oyuna farklılık getiren ( sertlik ,savunma, şut, hız vs ) oyuncuları barındırıyor. işte ben dorsey'in ikinci tanıma daha fazla uyduğu kanısındayım. ama izleyip göreceğiz.


torey thomas olayında ise tersten bir şaşkınlık yaşamadım desem yalan olur. torey thomas burada ve twitter'da daha öncede yazdığım gibi avrupaya gelmiş en kötü amerikalılar listesine muhakkak girer. oyun olarak ekstra hiçbir artısı olmayan, sadece oyunu kontrol edebilen bir oyun kurucu. yaratıcı desen değil, delici desen değil, şut desen yok. ama bu adam geçen sene rusya'da iyi bir sezon geçirdikten sonra baaağzı nedenlerden* dolayı partizan'a kakalanmış. onu partizan'da ilk izlediğimde de söyledim dule'nin bu adamı izleyip almasının imkanı yok. yok eğer izleyip almışsa daha büyük ayıp.

erdemir cephesinde ise durumlar daha ilginç. hakan demir gibi büyük saygıyı hakeden bir coach maddi nedenlerden ötürü tam olarak istediği kadroyu kuramadı. zaten bunu hakan demir gibi işi oyun kurucudan başlatan bir coachun pg olarak elinde henderson'la sezona başlamasıyla görüyoruz. henderson iyi bir skorerdir ama pg değildir. daha çok combo bir guarddır. bu açıdan erdemir'in bir oyun kurucu ihtiyacı olduğu açıktı fakat erdemir kulübünün maddiyatı da düşünerek 3 yabancı oynatıp tbf'den ekstra gelecek parayı da alıp biraz rahatlama isteğiyle bu iş sezon başında olmamıştı. şimdi ise elzem olmuş ama maalesef isim olmamış.

işin maddi boyutuna girince torey thomas gibi bir oyuncunun tbf'den artık gelmeyecek olan parayı da hesaba katarsak maliyetinin yaklaşık 200k euro olduğunu tahmin edebiliriz. bu çok ciddi bir rakam. sene başı bu paraları gözden çıkartmış olsalar en kral pg'yi alırlardı ya neyse. 

torey thomas'a dönecek olursak erdemir'e ne verir sorusunun cevabı bence çok muğlak değil. asıl soru ondan beklentiler ne? hakan demir ondan ne istiyor? eğer istedikleri şey tempoyu tutsun, topu getirsin, top kaybı yapmasın bana da maç başı 5 sayı, 4 asist yapsın ise torey thomas bunu yapar. ama fazlasını yapamaz. bu adam çin'den gelmiyor, gözümüzün önündeydi. nerelerden kaçıncı hafta kovuldu, hangi - o ülkede de mi basketbol varmış - denecek ülkelerde oynadı onu da biliyoruz. bence kötü bir oyuncu hatta çok kötü bir oyuncu ama beklentiler bu düzlemdeyse sorun yok. o maliyeti sorun etmiyorlarsa tabii.



* kendilerinin menajeri mişko oluyor da.


1 yorum:

  1. hey gidi günler transferi de değil paez bu dorsey. örneğin femerling antalya'ya gittiğinde femerling için hey gidi günler dedik. rahmetli traktör traylor kepez'e geldiğinde yine hey gidi günler çektik. keza ricky davis telekom'a geldiğinde aynı şekilde.

    dorsey'in kökeninde anteplilik olabilir paez. örneğin biliyorsun bob dylan kars kağızmanlı. jerry seinfeld de yine türk kanı taşıyor. ismet badem bunu araştırsın

    YanıtlaSil