21 Kasım 2012 Çarşamba

kuban maç önü

galatasaray'ın kuban maçı için krasnador seyahati başından beri ihmalkarlıklar ve şansızlıklarla devam ediyor. allah'a şükür kazasız belasız bugün saat 10 gibi krasnador inmiş takım. ama yaşanan aksaklıklar ve maçın 18.30'da olduğu göz önüne alınınca maç keşke ertelenseydi demeden edemiyoruz.

gelin bu maç için yaşanan sıkıntıları kronolojik sıralamayla hatırlayalım;

- cumartesi ergin ataman : krasnador'da bu hafta fuar olduğu için otel bulamıyoruz. en yakın otel 2 salona 2 saat mesafede. uleb'e başvuru yaptık neticeyi bekliyoruz.

- pazar kuban'dan dedikodular : biz 1 ay öncesinden galatasaray'a durumu bildirdik. şimdiden otelinizi ayarlayın dedik ama geri dönüş alamadık.

- pazartesi murat özyer : yarın krasnador'a hareket edeceğiz. otel sorununu çözdük. ( çözdük dediği ataman'ın bahsettiği 2 saat mesafedeki otel ) zaten bizim b planımız da vardı ( bu b planı bence otelde kalmadan maça çıkmaktı ya neyse )

- salı sabah : rusya'da sisten dolayı uçuşa izin verilmedi.

- salı akşam 18.00 : uçak krasnador'a hareket etti.

- salı akşam 21.00 : uçak sisten dolayı istanbul'a geri döndü.

- çarşamba sabah 08.00 : uçak tekrar krasnador'a hareket etti.

şimdi tüm bu aksaklıkların üzerine ismail şenol abimin yazdığı takımın bugünkü programına da göz atalım.

- havaalanı - otel arası = 1 saat
- otel - salon arası = 2 saat

yani dinlenme, yemek, takım konuşması, şut antrenmanı için toplamda 5 saat civarı bir süre kalıyor. ayrıca takımın bugün sabah 6'da uyandığını da hesaba katalım ama işte bu aksaklıklara rağmen bugünkü maçın bambaşka bir önemi var. gelin oraya bakalım.

.........

bugün tüm bu yaşananlara rağmen kaybetmenin bahanesi olmayacak bunlar. bugün bizim bu sezon ilk defa nihayet kendimizi eurocup düzeyinde "ne kadar favorisiyiz"in test edileceği maç olacak. alabildiğine sert ve oldukça gergin bir ortamda sıkıntılara karşı takımın reaksiyonu ne olacak onun testi olacak. ki kaybetmek demek uzun zamandır dile getirdiğimiz gruptan 1 çıkış birkaç zor takımdan çeyrek finale kadar kaçmak demek olacak.

neyse maçın önemi hayli yüksek bizim açımızdan. işin açıkçası bu maça da ben fazlasıyla önem veriyorum. kendine has ve iyi iki coach tarafından yönetilen, bireysel yıldızları bu ligin üzerinde ve takım oyununu bilen iki takım karşılaşacak.

kuban bu sene ohayon-kalnietis ve 4 numara sıkıntıları nedeniyle hayli geç toparlandı. gerçek kimliğine de halen ulaşmış sayılmazlar. en büyük kozları olan nick calathes'in üzerinden şekillenen hücumlar ve muazzam dış şutörlerle çok can yakabilecek bir takım.

.........

kazanmak için;

- mutlaka ve mutlaka sakin kalmamız gerekli. bu sene sürekli olarak yaşayıp yaşattığımız maça hükmeden, maç ilk periyot söküp alan oyunumuzu göremeyebiliriz. tempo çoğu zaman bizim değil calathes'in ellerinde olabilir. bu yüzden olabildiğince savunmada sert kalıp tempoyu biz yönlendirmeliyiz.

- jimmy baron ve simas jasaitis'in şutlarına mutlaka el göstermeliyiz. hatta daha da ötesi gerekirse jamont-engin-hawkins-n'dong dörtlüsünü bol bol parkede tutup hem iki baskı guardını calathes-baron'un üstünde tutup hemde calathes'in penetrelerini n'dong karşılamalıyız.

- kuban savunmada iyi kapanan bir takım. onlarda calathes-baron-simas üçlüsünün zaafı olan rakip penetrelerini önlemek adına daha kolay yardımlar getirebilmek için saha dizilimini çok yakın yapıyorlar. daha kompakt ve dar alana yayılmış bir savunma.

- biz bu savunmayı açmak için 3 silaha ihtiyaç duyarız. ya çok yüzdeli dış şut atacağız, ya erken hücumlar kullanacağız yada pickleri potaya uzak kullanıp uzunlarını dışarıda bırakacağız.

- yani aslında bu üçünü yapacağız. hücumun başında erken ve potaya uzak pick'leri kullanmak şuan için gözüken en güzel çözüm. ama maçın skorunu üçlük yüzdesi belirleyecek gibi.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder