ilk kuban maçının kavranamayan önemi ve ergin ataman'ın maç sonu "bu bir bahane gibi olacak ama gerçekten bu bir bahane" dediği yaşanan aksaklıklar ve uleb'in takındığı tavır sonrası galatasaray taraftarı maçın yine gerçek anlamından uzak olsa da tribün adına maça yoğu ilgi gösteriyor. intikam maçı havasına bürünmüş durumda şimdiden.
ancak bu maçın ilk maçta olduğu gibi yine önemli hayli yüksek. eşleşme açısından grubu lider bitirmemiz gerektiği ve gelecek turlar için bunun bize avantaj getireceğini konuşuyorduk. şimdi ise son maç donetsk deplasmanına mutlaka ve mutlaka ilk2'yi garantilemiş olarak gitmemiz gerektiğini. çünkü son maça +4 sayı averajıyla gitmek ölüyü bile diriltir. o riske girmemek lazım.
ilk kuban maçında yaşanana onca aksaklık ve "bahane" üretebileceğimiz şeylere karşılık bana göre o maçı kazanma ihtimalimiz normal şartlarda da yoktu. özellikle oyunun her alanında kuban bizden daha iyi hazırlanmış ve maçı da daha fazla istiyordu. elimizdeki verilerden jimmy baron imkansızları soktu, calathes'i durduramadık hezayanları ne yazık ki maç öncesi görünen ve bizim önlemden daha fazlasını yapmamızı gerektiren detaylardı. olmadı yapamadık. zaten 24-24'den sonra da maça ortak bile olamadık.
ilk kuban maçı için yazdıklarımız burada. şimdi ise daha başka bir stratejiye ihtiyaç duyuyoruz. bu maçı kazanmak zorundayız. ne yapmamız ve ne yapmamamız gerektiği ise bence bazı noktalarda çok açık.
- bu tip tansiyonu yüksek ve kazanılması gereken maçlar savunmayla ve düşük tempoyla kazanılır ama bence bu kuban maçını atarak kazanabiliriz. bu maç özelinde en çok ihtiyaç duyduğumuz şey yüksek tempo. ilk maçta da söylediğimiz gibi erken atışlar bulmalıyız ve ilk maç işe yarayan potaya uzak tepe pr'lerini bol bol oynamalıyız. mariç'in tepeye çıktığı her oyunda onların birbirine yakın oynayan savunması deliniyor ve biz alan bulabiliyoruz. diğer türlü müthiş yardımlaşıyorlar.
- tempo bize neden gerekli sorusunun diğer cevabı ise onları düşük tempoya mecbur hücum etmeleri. ilk maçta bize karşı 7 kişilik rotasyon kullandılar ve en büyük silahları dış şut. bu elimizdeki 2 donenin de panzehiri yüksek tempo. bu yüksek tempoda muhakkak ki şut yüzdeleri düşecektir.
- hücumda calathes'in yalancı penetresi yada pr oynaması sonucu dışarıda mutlaka boş adamı buluyorlar. burada switch yapmak onlardan çok bizim aklımızı karıştırıyor gibime geliyor. sürekli olarak şutlara geç kalıyoruz. bu maç için belki adam değişmeleri yapmayabiliriz.
- savunmada riske edemeyeceğimiz 2 nokta jimmy baron ve simas'ın şutları, calathes'in penetreleri...mesela illa riske edeceğimiz bir şey arıyorsak savunmada calathes'in şutlarını riske edebiliriz. özellikle ikili oyunlar sonrası.
- hücuma dönecek olursak yüksek tempo bizim için muazzam bir silah ama bu silahı kullanma şartları da var. eğer hücumun başında pr oynamayacaksak yada 2-3 numaralardan penetre etmeyeceksek bu tempoyu yakalamamız zor. domercant için özel hazırlanan screen oyununa ve dış şut yüzdesine de feci halde ihtiyacımız var. çünkü o savunmayı birbirinden koparmak şart.
sonuç olarak yüksek tempoda oynamak, uzunların sürekli tepede potaya uzak ve erken perdelerde kullanmak, savunmada ise belki calathes'i riske ederek maçın tüm ibrelerini bize çevirebiliriz. bu sayede yüksek skorlu bir maçta belki ikili averaj için bir umut dahi sağlayabiliriz maç içinde. kazanacağımızı düşünüyorum ancak maçı düşük tempoda tutarak, haydi iyi savunma yapalımla onların şut yüzdesini aşağı çekemeyiz. zaten tek silahları da bu değil. içeride mariç'i de kullanacaklardır çarşamba günü. yani demem o ki tempoyu calathes'in ellerine bırakırsak gruptan çıkma şansımız bile tehlikeye girer...
başkan senin ilk yazıda da vardı yanlış hatırlamıyosam, pick'i potaya uzakta yapmak lazım ki açalım kapanan savunmayı, ilk maçta pek uygulamadık. bizim elemanlarından gününde olmasını umalım. ama bu kuban çok ters takım abi. dar rotasyonu olan ama yetenekli oyunculardan oluşan ve bu yetenekli oyuncularını özel bi sistem içinde oynatan bi takım. calathes'i raydan çıkarmak lazım en kilit isim. perde ile adamını geçtikten sonra geçmiş olsun. onun şutunu riske etmek demek, akıcı hücumlarını yavaşlatmak ilk maçta bize savunmada çaresiz bırakan sistemi engellemek demek. tabi yüzdesi düşük oynamasını umacaz bi de. calathes 2-3 atış dener şutları girmezse arkadaşlarını bulmaya yönelecek panikleyip, biz de pas arasını kollayarak topları kapıp hızlı hücumda kolay basketi buluruz.
YanıtlaSileline sağlık başkan tabi bu arada, allah yardımcımuz olsun.
aslında o oyunu sadece 24-24'e gelen süreçte 3-4 hücum üst üste uyguladık. daha sonra onlar da savunma değiştirdi ve bizde bir daha akıl edemedik. yazıda yazmayı unutmuşum işin savunma kısmında calathes'e mutlaka dönem dönem tam saha baskı yapmalıyız. herif hücumda hiç yorulmuyor. göksenin yok ama engin yada jamont'la bunu yapabiliriz. yine unuttuğum bir detay hawkins'le calathes'i tutmak hiç akıllıca değildi. umarım bu maç yine öyle bir eşleşme olmaz.
YanıtlaSil