8 Mayıs 2012 Salı

euroleague ödül töreni #3 yılın en kırık beşi

euroleague final four'una hayatın en anlamlı gününden daha az zaman kala artık ödül törenlerini noktalamak lazım.

fanatik gazetesinin altın-gümüş-bronz kadrolarından yola çıkarak özelleştirdiğimiz yılın 5'leriyle karşınızdayız. ilk olarak yılın en kırık ilk 5'i ödülü.

özellikle euroleague gibi sertliğin ve mücadelenin zirve yaptığı, tek bir sayı için, tek bir ribaund için savaşmanın gerektiği bir ligde altı sıfırlı kontrat alıp da silik oynayan hiçbir oyuncuya tahammülüm yok. kimse bana ama o da sayı atıyor ve maç kazandırıyor demesin. euroleague tarihi boyunca sayı atarak tek başına şampiyonluk kazandırmış bir oyuncu var da tırabıl mı hatırlamıyor?

efes yıllarca üzerine koyarak gittiği savunma takımı kimyasını 2 sayı kralı transferiyle mahvetti. teodosic'in savurganlığı yüzünden olympiacos tarihin en büyük bütçelerinden biriyle kendi liginde dahi şampiyon olamadı. şimdiki cska ise adeta savunma tanrılarıyla bir takım yarattı ve o şekilde başarıya gidiyor. yıllardır barcelona navorro'nun savunma açıklarını kapatmak için victor sada gibi bir yeteneksizle oynuyor. rakocevic'in bunca zamandır sayı kralı olup euroleague kupası kazanamaması tesadüf olmasa gerek.

neyse navarro ve teodosic demişken bu örneklemde farklı açılardan yer alıyorlar. navorro iyi savunma yapmıyor olabilir ama en kritik anda takımı ona ihtiyaç duyduğunda da kafasını kuma gömmez. teodosic belki çok savurgan bir oyuncu ama yemini suyunu verdiğinizde canavara dönüşüp ligin en iyi oyuncusu benim diyebiliyor. sonuç olarak iyi savunma yapamıyor olabilirsiniz ama mücadele etmiyorsanız, takımın size muhtaç olduğu bir anda siz ortalardan kayboluyorsanız o zaman sizi halil üner bile paklayamaz.

pg - igor rakocevic




kendisinin kötü bir oyuncu olduğunu iddia etmeyeceğim. top kendisindeyken pozisyonunu yaratıp sayı bulma konusunda bir uzmandır. euroleague'de 3 kez sayı kralı olmak kolay değil tabi. fakat kendisi euroleague'in birbirde en kolay geçilen savunmacı ve kendi taraftarları tarafından dahi maç sonlarında parkede olması istenmeyen tek oyuncusu olabilir.

kendisi 2 sene boyunca bizleri efes formasıyla kahırlardan kahırlara sürüklediğinden mütevellit bazı efes'li taraftarlar sırp düşmanlığı bile yapmaya başladı. bu sezon ise sakatlanan kaukenas'ın yerine gittiği montepaschi siena'da yıllardır tıkır tıkır işleyen savunmaya o meşhur çomağını sokmayı başardı. bootsy thornton bile o yaraya merhem olamadı.

sg - emir preldzic




çok yetenekli hatta über yetenekli bir oyuncu olduğu hakkında ulema can yavuz da dahil herkes hemfikirdir. bu kadar yetenekli bir oyuncunun euroleague istatistiklerine bakanlar var mıdır? 6.7 sayı, 3.7 ribaund, 3.1 asist, 1.7 top kaybı.

emir gibi yaratıcılık konusunda aşmış bir oyuncunun fenerbahçe gibi bu sene sadece isolation oynayan bir takımda oynaması sebebiyle böyle olduğunu düşünenlerimiz olabilir ama bu bile emir'in maç sonlarını felaket oynaması adeta ukic'in kopyası olması kabul edilebilir bir durum değil.

bu yetenekte bir oyuncu maalesef ki ileri gitmesi gerekirken yerinde sayıyor hatta geriliyor.

sf - jorge garbajosa




oldum olası sevmem zaten kendisini. troya filminde hector'u oynayanın o olmadığını anladığım andan itibaren hanesine yazacak hiçbir artı da kalmadı. zamanında yerli yersiz soktuğu üçlükleri can yakardı o yüzden sevmezdim sonraları ise bundan başka bir iş yapamadığını görünce sevmeme nedenlerim arttı.

üzerine yapıştırılan nba oyuncusu ve ispanya milli takımı sayesinde halen iş bulabiliyor. real madrid kariyeri geç bile kalınan bir kovulmayla sonuçlansa da hala bulunduğu yer ona fazla. euroleague'in en overrated oyuncularından birisi. takıma yıldız olarak getiriliyor, her işi yapar abisi deniyor fakat adamın doğru düzgün yaptığı bir tane iş yok. ispanya'nın hedo'su diyor buna tırabıl ama bu adam hedo'nun tırnağının içindeki kahvehane karası bile etmez.

son olarak bu adam ispanyol boğası ise evren büker boğazın boğası :(

pf - david andersen




robin söderling'le akraba olmadıklarını anlatamadığı için bir zamanlar amerika'ya yerleşen ondan daha kalın top sakal bırakan ve ondan çok daha önceleri bu piyasada kız tavlayan eskinin euroleague'in en iyi uzunu.

iyisin hoşsun, bu ligin gördüğü en iyi uzunlardan birisisin kabul. her sene başında tekrardan tekrardan dilenirim senin bir uzun oyuncuya galatasaray için. fakat bu nba'e gittikten sonra ne oldu sana be arkadaş. tamam zaten hep biraz yumuşaktın pota altında ama artık bildiğin yol geçen hanı olmuşsun. ulan havasını soluyan nba'e benzetiyor kendini.

rakocevic için bir şeyler dedik siena açısından ama siena'nın savunma sorunsalının başında d.andersen yatıyor. hiçbir şekilde parkeye sertlik katamıyor. hadi onu geçtim ikili oyunları bile takip etmiyor haspam. v.veremeenko'nun bu sene ona yaptığını luksa andric oğuz'a bile yapmıyor artık.

c - stanko baraç




geçenlerde serhat ulueren'e son dönemlerdeki formuyla ilgili gelen eleştirilere konuşursam olay olur diyen hırvat pivot. konuşursa olay olacak kısmı muhtemelen ses tonudur ama olsun. telegol'e çıkamıyorsa bile biz onunla röportaj yapmayı göze alabiliriz.

öncelikle sene başı baraç'tan beklentilerimizi tekrarlayalım. bu adam orta mesafe şut sokar, birebirde boyundan beklenmeyecek şekilde etkili ve ayakları çabuktur. fazla savunma yapamaz ama 2.17'lik cüssesiyle en azından yer kaplar.

bonservisine verilen para 1 küsür milyon euro, kendisine verilen para 1,5 milyon euro'nun üzerinde.

şimdi gelelim baraç kardeşimizin bu sezon yaptığı kazmalıklara. sezon boyunca değil istikrarlı bir şekilde tek tük denebilecek kadar bile orta mesafe şut sokamadı. ne hikmetse galatasaray maçları hariç sırtı dönük oyununu hiçbir zaman gösteremedi. birebirde ege'den denize dökeceği uzunlara karşı pozisyon bile alamadı. her şeyi geçtim euroleague'in en iyi pasör guardlarından kerem tunçeri'nin ikili oyunlarını bile oynayamadı. zaten artık kerem de sinirden onunla ikili oynamaktan vazgeçti.

pick'e çıktığında luksa'dan daha fazla hücum faul yapması, 1.80'lik guardlara hücum ribaundu vermesi, cüssesinin çeyreği etmeyecek pivotların omuzlarıyla 2.80 yere yatmasıyla bu senenin kırığı ödülünü kesinlikle hak etti. son demlik zouros'la çalışması zaten imkansız da seneye anadolu efes'in başına kim geçerse geçsin orada olması çok zor. yazık oldu tuncay başkanın örocuklarına.

deko özel ödülü james gist




"hala bedeninin üzerinde bir kafa olduğu için şanslı çünkü bi' ihtimal kendisini yek vücut olarak pazarlayabileceği takımlar olabilir. halbuki işin aslı öyle değildir. kafa ve vücut ayrıdır gist'te. anlayana..." son yorum dekocan'dan sanırım hala hakları spurs'de olduğu için daha ağır şeyler söylemek istemiyor ama olsun. o öyle diyorsa öyledir.

6 yorum:

  1. müthiş kadro. erman kunter'e ver bunları(ahmet kandemir de olur) real madrid'in gol rekorunu kırıp şampiyon olsunlar.

    YanıtlaSil
  2. kadro iyi olmasa kırık kontenjanına girmezler başkan zaten ama bu kadro kandemir kadrosu değil amerikalısı yok :(

    YanıtlaSil
  3. büyük underrated gist'i gözardı etmen hiç hoşuma gitmedi. koy gist'i ortaya, çevresine de bu elemanları üçlük yağmuruna tutsunlar, kafalarına göre takılsınlar. o yüzden kandemir dedim, adam serbest bırakıyor hücumda. şampiyonluk gelmezse blogun adını prkacin misali gönlüm olarak değiştir.

    YanıtlaSil
  4. das ich absolutely şansal pardon tirab. gist'i basketbolcu yapan lise hocasından tut onu avrupa sularına getiren menajer dahil o adama basketbolcu diyen kim varsa onların başına allah'ın izniyle prkacin misali gönlüm de oluruz nema problema :(

    bu arada sen nerelerdesin yahu :(

    YanıtlaSil
  5. prkacin misali gonlum e varım :( ilim prkacin de bile olsa gidip alın demişler. bunu yazın kenara çok güzel atasözüdür.

    YanıtlaSil
  6. ya bu gist'in efsane savunma pozisyonunu vidyosunu fidyosunu bulan rt'lesin. paez buralardayım ya, gelirim yakında.

    YanıtlaSil