30 Eylül 2024 Pazartesi

galatasaray - vechta maç önü


galatasaray fiba champions league'de ilk maçı yarın alman rasta vechta ile oynayacak. sezonun ilk resmi maçı olması hasebiyle maçı ve ufaktan hazırlık dönemi galatasaray'ı değerlendirmek istedim.

ilk olarak galatasaray'la başlamak istiyorum. kadro planlaması hakkında daha önce görüşlerimi yazmıştım lakin hazırlık maçları sonrası açıkçası korku arttı. kısaların birbirlerini tamamlama noktasında ikna edici bir rotasyon olmadığını düşünüyordum ki hazırlık döneminde birbirlerinin ayağına basan otis - efianayi gördük. palmer topu çok fazla domine etmek zorunda kaldı. ki bu galatasaray'ın bence asıl istediği şey olmamalı. otis'in ikili oyunlar sonrasında ona alan vermeyen, şutunu savunan takımlara karşı pas ve oyun görüşü noktasında yetemediğini gördük. efianayi'nin topla yaratan olduğunda hücumların durağanlaştığı, bitirici noktaya geçtiğinde ise kötü tercihler sonrası oyundan kopmalar yaşadığını gördük. tüm bunlar bi yana angel delgado'nun ne oyun olarak ne de fiziksel yetenek olarak izundu'yu kesemeyecek durumda olduğunu gördük. 

hasılı kelam galatasaray'ı pek iyi bulmadım. delgado'yu short roll de ya da alçak postta kullanacak bir oyun hazırlığından ziyade onun perde sonrası kötü parmak hassasiyetinin yol açacağı top kayıplarını izleyebileceğimiz şekilde oynuyor gibiyiz. izundu ise en azından back-up görevini yapıyor, blumbergs maalesef onu bile yapamayacak kadar eksik bırakıyor takımı. takım sertlik ya da atletizm eksikliğini hissettiği an neredeyse dört numaraya samet veya göksenin'i atacak noktaya geliyor. 



galatasaray'ın burada takım içi liderinin bir general gibi oyunu yönetmesine ihtiyacı var ve bundan da önce bu generalin kim olduğunun ortaya çıkması gerekiyor. otis kaptan jack sparrow olacaksa olsun tabii ancak ne oyun ona gidiyor ne de o oyuna giriyor. burada galatasaray'ın ona ihtiyacı çok büyük. 

tüm bunlara rağmen maçların belli bölümlerinde savunma gayreti ve topa baskıyla rakibi hataya zorlayan, hareket etmeye başladığında rakibi boğan bir kısa rotasyonu bu. avrupa macerası yarın lig ise haftasonu başlıyor. sonuçta bunlar hazırlık dönemiydi artık gerçekleri görme vakti.

yarınki rakip ise geçen yılın bbl'de çıkış yapan takımlarından vechta. onlar coach ty harrelson ve takımın yarısı tommy kuhse'yi kaybederek sezona başlıyorlar. takımı neredeyse tamamen değiştirdiler ve yeniden başlıyorlar. en önemli transferleri grant sherfield ve brandon randolph. grant sherfield bu sene henüz resmi maça çıkmadı yarın maçta olup olmayacağını bilmiyoruz. 



vechta bu sezon oyun ve kadro olarak çok ürkütücü değil. ellerinde çabuk adımlı iki kısa point guard var. galatasaray için en büyük sorun justin robinson’ın perdelerine takılmak olabilir. ana yönlendirici oyken perdelerde alttan geçmemek lazım. diğer bir sorun jayden gardner’ın fiziksel eşleşmesi olabilir. jayden hücumda birebir yeteneği olan bir forvet olmasa da gücü ve savaşçılığıyla galatasaray forvetlerine sorun çıkarabilir. 

vechta hücumunun en önemli bireysel yeteneği brandon randolph. topla yaratabiliyor, kendi şutuna gidiyor. her mesafeden şutu var ve skor hissiyatı kuvvetli bir oyuncu. onun en büyük sorunu ise baskı savunmalarında tecrübesizlik kaynaklı zorlanması. kolay top kaybedebiliyor daha fenası anlamsız tercihler yapabiliyor. galatasaray savunmasının onu özel olarak korunmasız bırakması lazım. 

vechta savunmasının iki zaaf noktadı var. ilki topsuz cut savunması. özellikle forvetten topsuz cutları hiç takip edemiyorlar. yardım gelmesi gereken yerler henüz sezon başı olması hasebiyle pek işlevsel değil. galatasaray’in saldırı noktalarından birinin bu olması gerektiğine inanıyorum. diğer sorun ise gs’nin daha çok lehine çevirebileceği bir zayıflık. vechta uzunları çabuk ayaklara sahip değil. bu yüzden oyuncu profili sebebiyle perdelerde çok fazla yukarı çıkmıyorlar/çıkamıyorlar. bu noktada oynanacak pnr oyunlarında otis livingston’a şut alanı doğabilir. galatasaray'ın bunu mutlaka değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. sonuç olarak maçın kilidinin iki taraf için de guard savunması olacağını ve sonunda kalite farkıyla galatasaray'ın kazanacağını kanaatindeyim.



16 Eylül 2024 Pazartesi

bsl kadro değerlendirmesi #4

son bölümde ligin düşmeye en yakın üç kadrosuyla birlikteyiz. açıkçası kadro kalitesi olarak büyükçekmece en dipte görünüyor olsa da buraları oynama konusunda hayli tecrübeliler. yalova ise maddi olarak sezon ortası patlama ihtimali en yüksek takım gibi duruyor. mersin'in olası kötü gidişatta en çabuk değişiklik ve ekleme yapacak takım olduğunu düşünüyorum. 



büyükçekmece

markel starks - bora satır - ata kahraman

jermaine love-jones

yannick franke - erdi güraslan

evan bruinsma - yesukan onar

martynas sajus - emircan koşut 

her yıl şapkadan tavşan çıkartan, kazanması gerektiğinde herkesi yenebilen, gerekirse sisteme oyuncuyu, gerekirse de oyuncuyu sisteme uyduran buraların coachu özhan çıvgın ve onun çılgın büyükçekmecesindeyiz. 



geçtiğimiz her sezonda olduğu gibi yine düşmenin en büyük adaylarından biri olarak sezona giriyorlar. geçtiğimiz yıllardan farklı olarak bu kez daha da kötü kadro kurdular. markel starks düşük bütçeli bir takım için iyi bir sürükleyici skorer rolünü oynayacak point guard. dış şutu en vurucu yanı. skora gitmeyi bilir. liderlik kabiliyeti var. markel'de olmayan şeyi söyleyeyim. markel'in olduğu takımlar iyi ve doğru oyun oynayamıyor. topu istiyor, top onu istiyor. takım yavaşlıyor, set temposu düşüyor. top olması gerektiği yerde olamıyor. onun oyuna hükmedişinden pek hoşlanmıyorum ama hakkını yiyemem güçlü skorer. 

jermaine love ise onun başka bir versiyonu. o da topu istiyor. iyi pull-up atıcısı. kendini şut pozisyonuna kaçırmasını iyi biliyor. o da fiziksel olarak geniş ve güçlü. temas ve eşleşme seviyor. markel ve jermaine'in beraber oynayacakları bölümleri merakla bekliyorum. ikisi de birçok noktada buçuk oyuncular. tekraren ifade etmem gerekirse kendi şut aklı olan iki oyuncuya emanet backcourt. bu yaşlı bi' risk. 

yannick franke ise orada bir mücevher gibi parlıyor. ligde her takımda oynayabilecek kalitede ve her rotasyonu tamamlayacak olgunlukta. onun varlığı sezon boyunca takımın cebindeki en kıymetli kart. ve yine takımı ve ligi tanıyan evan bruinsma. ligde 4. çekmece'de 3.sezonu. ne vereceğini biliyorsunuz. 



gelelim yeni transfer eski dost sajus'a. gitgide miro bilan'a benzemeye başladı. tepesindeki açıklık, alçak posttaki dönüşler, bilekler, ayak oyunları...bu sene üçlük denemelerine başlarsa şaşırmayacağım. çok sevdiği ve bu seviyeler için bayıldığım bir topçu. o da bruinsma gibi hem takımı tanıyor hem de istikrarlı. özhan hoca pota altında geçen seneki atlet denemelerinden şimdilik vazgeçmişe benziyor. 

düşüncem bu takımın sezon içerisinde özellikle kısa pozisyonunda değişikliğe gideceği yönünde. özhan hoca geçen seneki röportajında jordan'la da başarılı oldum perez'le de olacağım demişti. haklı çıktı. farklı profilde oyunculara çözüm ve ortam hazırlamayı başarıyor. takımın başarı kıstası ve bütçesi belli olduğu için riski o bölgede tercih etmiş görünüyor ama ben bu ikilinin sorun yaratacağını düşünüyorum. ayrıca yerli rotasyonu ligin en kötüsü. beklentim ligden düşmeyecekleri yönünde ama bu olursa tamamen coach başarısı olacaktır ve tabii rakiplerin sezon içi yapacağı hamleler sonrası işleri daha da zorlaşabilir.



mersin

justin cobbs - kartal özmızrak

paco cruz - gerel simmons - berkay sinirlioğlu

canberk kuş - tevfik akdamar 

isaiah pineiro - emre tanışan

gabriel olaseni - evaldas kairys


mersin geçen sezon takımı bsl'ye taşıyan gerel, evaldas ve canberk'i kadroda tutarak sezona başladı. takımı paco cruz üzerine inşa etmeye çalıştılar. onun yanını fizikli sert kısalar tercih etmek istediler. justin cobbs kolej günlerinden bu yana takip ettiğim ve sevdiğim bir oyuncu. allen crabble ile tehlike saçan ikiliydiler. oyunu gerçekten bilen, tecrübesiyle oyunu kontrol eden, sert, potayı rahatsız edecek en önemlisi paco'nun skor liderliğini yaptığı takımda saha içi komuta lideri olabilecek bir oyuncu.



diğer yandan gerel da fiziksel olarak güçlü bir guard. dışarıdan oldukça iyi. temel olarak takımı biliyor oluşunu da eklersek paco ve cobbs'un back-up'ı için risk almak istemediler. belki burada üç ballhandlerla oynama şansını bile yaratabilirler. 

şimdi kadro yapılanmasında en ciddi sorun olabilecek bölgeye yani 3 numaraya geliyoruz. ilgilenenlerin söylediğine göre isaiah pineiro 4 numara için düşünülmüş ve takım sezona 6 yabancı başlayacakmış. burada emre tanışan'ın rotasyona dahil olacağını düşünmediğim için uzun rotasyonu tamamen yabancılardan oluşuyor. ellerinde de kartal dışında rotasyona dahil edecekleri başka yerli olmadığı için mersin'in hedefi 3 numarayı tamamen yerli geçmek olduğunu görüyoruz. rotasyonunda canberk kus ve tevfik akdamar var. tevfik kanat oynamayı biliyor ama neticede köşe şutları konusunda elleri hayli kısıtlı. bu yüzden pineiro'yu hücumda daha çok dışarıda kullanacaklarını düşünüyorum. 



kadronun diğer güçlü yanı gabriel olaseni. ligi bilen uzun. parayı paco ve olaseni'ye harcadılar. pota altını kairsy ve olaseni'yle güçlü geçtiklerini düşünüyorum. ellerinde her türlü oyunu oynayabilecekleri iki uzun mevcut.

bu kadronun sorunlarına dönmek istiyorum. ilk sorun kartal özmızrak. kartal'ın bu takımla alabileceği süreler belki üç top yönlendiricili, belki iki uzunlu rotasyonları deneme anlamına gelecek. eğer kartal o süreleri bulamazsa rotasyon esnekliği ciddi zarar görecek. ikinci sorun canberk ve tevfik'in mutlak suretle topsuz oyun ve ribaund katkısı vermesi gerekiyor. eğer bunu sağlayamazlarsa rotasyonda varlıkları sorun yaratabilir. üçüncü sorun ise cobbs dışında çok ciddi bir penetre silahı olmaması. 

şimdilik 6 yabancıyla sezona başlayacakları düşünülünce sezon ortasında gerel'dan çıkmaları, 4 numara almaları veyahut 7.yabancı olarak bir kısa daha alabilecekleri düşünüyorum. halehazırda büyükçekmece ile birlikte ciddi düşme adayları. 



yalova

travis mcconico - wes clark - kadir bayram

alonzo verge jr - boran güler

london johnson - çağatay özkan - ege özçelik

martin peterka - martin krampelj 

egemen güven - melih kapucu

yaz başı önce bütçe sorunu, sonra faruk beşok'la yolların ayrılmasıyla kadro kurulup kurulmayacağı merak konusuydu. sonunda önce hakan yavuz'un head coach oldu sonra kadroyu tamamladılar. 



yalova'ya travis'le başlamak istiyorum. geçen sene burgas'la harika bir sezon geçirdi. ana yönlendirici olarak, micic'i andıran fiziğiyle fark yarattı. topu eline aldığında müthiş işler yapıyor. hem oynatan hem oynayan. oyun görüşü ve pas zamanlaması harika. ayak çabukluğu konusunda sorun yaşamadığı için kısalarla eşleştiğinde fiziğiyle fark yaratıyor. yalova onu 3 numara olarak kullanmak istiyormuş. eğer öyleyse ellerindeki altını duvara çivi olarak çakma gafletinde bulunacaklar gibi duruyor. top hakimiyeti, oyun görüşü ve fiziksel avantajlarını onu topu yönlendiren olarak kullandıklarında fark yaratacak bir performansa dönüştürebilirler. ancak her ne olursa olsun travis mcconico iyi transfer.

yanında çılgın atıcı alonzo verge jr var. patt russell'ın sene ortası galatasaray'a geldiği halini anımsatıyor. eline her geleni atabildiği liglerden topun kıymetli olduğu ve topu paylaşacağı en az iki guardın yanına geliyor. oldukça çabuk ilk adımı var. kolay adam geçebiliyor. dripling üstü iyi şutlar sokuyor. tüm bunların karşısında ise tecrübesiz. çıkış yapabileceği bir takımda, rol olabileceği bir pozisyonda. 



uzun rotasyonunda isimleri ve pozisyonları aynı, oyun stilleri benzeyen iki oyuncuya birden gittiler. martin peterka çek milli takımının yıllardır değişmeyen oyuncularından biri. harika bir şutör. pick and pop oynamak için yaratılmış. martin krampelj ise oyun iq'su ve ayak fundementali daha zayıf ama atletizmi çok daha iyi hali. uçan martin bu sene bu sene close-out lar ve topsuz cutlarla potayı çok fazla rahatsız edecektir.



pota altında ise egemen güven ve melih kapucu var. egemen için bu rol çok kıymetli. lakin yine de yalova için pota altı soru işareti. burada martin krampelj'in 5 numara olarak oynatma niyetleri de olabilir. süre dağılımını görmek lazım. yok öyle olmayacaksa yalova'ya bir uzun lazım olacak.

açıkçası yalova daha iyi kadro kurabilirdi. yani çok kafa karışıklığı yaşadıklarını düşünüyorum. ayrıca london johnson'ın takıma katılıp katılmadığına dair net bir şeyler göremedim. eğer bütçe sorunu yaşamayacaklarsa ve sezon ortası hamle yapacak fırsatları olursa belki bir umutları olabilir. yoksa çekmece ile ligde kalma savaşına girip kazanmak kolay değil.

14 Eylül 2024 Cumartesi

bsl kadro değerlendirmesi #3

serimizin bu bölümünde ligimizin müthiş sosyal medya ve içeriklerinden bahsetmek istiyorum. avrupanın en önemli ve en pahalı liglerinden biri olan bsl ve avrupanın en pahalı 2.ligi olan tbl'nin hala canlı istatistiklerine, takım kadrolarına ulaşmak uzaya çıkmak kadar zor. bu ligi seven, bu ligleri takip eden insanlara bunu reva görmeyin artık sayın başkan.



darüşşafaka

tyree appleby - silas melson

omari moore - enes taşkıran 

both gach - tolga kay 

tres tinkle - yiğit onan

ege demir - ege arar - tarık sezgün



josh king. yıllardır topla yaratan kısa sevdalısı ludwigsburg benchinde. topun hızlı dolaştığı, üç kısanın da gerekirse kendi şutunu yaratabildiği, şut süresini oldukça kısa tutmaya gayret eden, rakipten korkmayan bir takımın yaratıcılarındandı. şimdi onun için başarılı sayılabileceği konfor alanından çıkıp uzun soluklu bir proje hedefleyen daçka'ya yolculuğuna bakalım.

geçen sezon jayvon graves, desure buiu, silas melson bir önceki senenin hubb, dunn, will cerry'nin devamıydı. amaç aynıydı. coach king yarı sahaya geldiğinde topla hareketli kısalar istiyor. bunu yaparken de gününü görmüş topçudan ziyade aç oyuncular istiyor. belki de eline düşenleri tahtaya yazıyor bilmiyoruz. 

tyree appleby tam bir köy kahvaltısı. topla çabuk, sahayı koşmayı seviyor, delici. ikili oyun savunmasında rakibin karşısına ışık hızıyla yetişebiliyor. baskı yapıyor, turnover yaratıyor. şut sorunu yok. yanında ise silas melson. tyree'nin ilk opsiyon olarak geçiş hücumu kontrolünden sonra topu emanet edeceği adam. perde ve çevre kontrolü iyi. tyree'nin aksine o daha çok perimeter gerisi skora gitmeyi seviyor. top yine dönüyor ve bu kez rakibin aklını alacak bir isolation skoreri omari moore. muhteşem bir yetenek. uzun adımlar, uzun kollar. potaya gitmek istediğinde rakipten hem 20 cm öne adımlayabiliyor. 



böyle üç ballhandlerın yanına both gach'i eklediler. both ilginç bir adam. gollum gibi. o da topla oynayabiliyor. o da koşmayı seviyor. oldukça atlet. oyunun her yerinde var. oyunda var olması için çok fazla top kullanmaya ihtiyacı yok. eğer bu takım koşacaksa en önce o olur. koşmadığını görüyorsanız da backdoor'u iyi kapatmanız gerekir. silas melson dışındaki üç oyuncu da bu sezon sıçrama yapabilecek aç oyuncular. birbirlerini tamamlama noktasında ciddi bir sorun görünmüyor ama yine de bu üç adamın toplamda yalnızca iki avrupa sezonunun olduğu belirtmemiz gerek. en büyük risk bu. 

tres tinkle 3,5 numara diyebileceğimiz bir oyuncu. bu seneki yüzdelerine bakmayın çok iyi bir şutör. beyaz olduğuna bakmayın iyi bir atlet. tipine bakıp anlayacağımız tek şey. iyi bir takım oyuncusu olduğu ki bu da doğru. mücadele etmekten kaçan biri değil. hem köşe şutörü hemde strech 4 oyunlarına uygun olduğunu düşünüyorum. both gach'i 4 numarada da düşünüyorlar mı bilmiyorum. belki kısaldıklarında deneyebilirler. oradaki süre dağılımını ve rolleri ancak daçka'yı izledikten sonra görebiliriz. tahminin  tres'in 4 numaradan süre daha fazla süre alacağı. 



gelelim yiğit onan'a geçen sene gaziantep'te iyi istatistikler yapsa da oyunda kendini çok fazla gösterme çabası içinde. bazen takımdan koptuğunu görüyorsunuz. her an atletizmini kullanmak istiyor. daha fazla ayaklarının yerde kaldığı, daha fazla kafasını kaldırıp oyuna katılması gerektiğini düşünüyorum. umarım tres tinkle gibi bir profesyonelin yanında oyununu daha da geliştirir. 

uzun rotasyonunda normalde daniel akin'i almışlardı. ancak ondan vazgeçip ege demir'i kiradılar. ege tofaş'ta süre bulamayacaktı. bu onun için çok iyi olmuş. ege demir, ege arar ve tarık sezgün şimdilik daçka'nın uzun rotasyonu. ellerinde yalnızca 5 yabancı var. muhtemelen ege arar'ın fiziksel yeterliliği ve ege demir'in oyununa göre orada tasarruf geliştireceklerdir. 

sonuç olarak daçka'nın rakipler için tehlikeli bir takım olduğunu düşünüyorum. daha çok tempo, daha çabuk ve çok şut yaratabilecekleri bir kadro. rotasyon dar. bazı bölgelerde sadece nicel olarak değil nitelik olarak da ciddi eksiklikleri var. playoff için şu aşamada kadroları yetersiz olmakla birlikte belki gleague'den getirebilecekleri iki oyuncuyla birlikte ciddi bir potansiyel yakalayabilirler.



manisa

yunus emre sonsırma - mehmet yağmur

saben lee - hugo besson 

leon harun apaydın - cengizhan ivedi

jamorko pickett - fabian white jr

martynas echodas - ahmet safa yılmaz

bu sezon tüm avrupada en şaşırdığım transfer hamlesiydi saben lee'nin manisa'ya imzası. kulübün belediye ile yaşadığı sıkıntılar, bütçenin belli olmayışı vs derken bu ligin beden eğiticilerinden ozan bulkaz'ı aldılar ve cl'de oynayacaklarını ilan ettiler. manisa için geçen sezon merkezefendi'de olduğu gibi bir menajerlik projesi görüyor olabiliriz. buna daha sonra geleceğiz.

saben lee harika bir kariyer. 100'ün üzerinde nba maçı oynamış geçen sene 24 maça çıkmış bir isim. saben lee çok yönlü bir oyuncu. profil olarak nba'in beklentilerin hep 1 puan altında kalmış öğrenci izlenimi veriyor. avrupa içinse geleceği çok parlak bir kariyer sahibi olabilir. iyi atletizm, çok yönlü pozisyon bilgisi, potaya ataklar, fiziksel temas, çok yönlü skorer kimlik. saben lee'nin şut mekaniğini beğenmek pek mümkün değil. bunun nba kariyerini de etkilediğini düşünüyorum lakin manisa'da daha fazla denemeyle en azından gleague yüzdelerini yakalayacağını düşünüyorum. saben lee her ne kadar harika transfer olsa da ben onun buraya sezon bitirme amacıyla falan geldiğini düşünmüyorum. eğer çok afaki şeyler olmazsa sezon içi bile iyi bir transfer yapabilir. 



manisa'nın saben lee'yi doğru teşhisle konumlandırdığı bir rotasyon kurulduğunu düşünüyorum. en azından yunus emre sonsırma'nın en iyi yaptığı şey olan topu getirme ve hugo besson'ın da topu yere vurabilen gerektiğinde direksiyona geçebilecek bir oyuncu olduğundan yola çıkarak olabildiğince saben lee'yi korumaya almak istediklerini görüyoruz. 

manisa'nın diğer vizyon transferi ise martynas echodas. geçen sene rytas'ta 12 sayı 7 ribaund ortalamaları yapan martynas eğer saben lee koşmaya karar verirse onun en iyi ekürisi olacaktır. top kontrolü ve parmak hassasiyeti iyi, atletizmi iyi. bence tüm bunlar ışığında martynas'ın iyi bir sezon geçirmesini bekliyorum. 


fabian white jr hem dışarıdan hem de içeriden oynayabilen bir uzun. güçlü üst fiziğiyle pota altında çarpışarak sayı bulabilir. jamorko pickett ise daha çok topu yere vurarak hücum eden bir forvet. tabii burada anlamadığım şey -fabian white beş numarada da kullanamayacaklarsa- eğer 5 yabancı onların yaptığı bir seçimse neden bunun ikisini uzun forvet pozisyonu için kullandıkları. yok bu bir zorunluluk ise ve bütçe bittiyse neden neden neden?

şöyle ki bu takımda çok ciddi bir atıcı problemi yaşanabilir. her ne kadar saben lee ve hugo besson top yönlendirici ve yaratan skor opsiyonları olsalar da jamorko ve fabian'ın aynı anda sahada olmayacaklarını düşünürsek takımın çok fazla aynı oyunları tekrar etmesi gerekecektir. sorun olacak kısım ise şu; eğer doğru bir spacing yaratamazsanız saben lee değil tüm lee'ler gelse her şeyi yapamayacaktır. bu takımın iyi bir atıcı kısa forvete ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. mümkünse mehmet yağmur'un yaşını da düşünürsek belki bir pg daha. 

manisa'nın nihai kadrosunun bu olup olmadığından emin olamadığım için nihai bir beklenti söyleyemiyorum. yine de bu takım küme düşmez. manisa düşse ozan bulkaz düşürmez. 




merkezefendi 

isaiah reese - arca tülüoğlu

ben mclemore - noah thomasson

vrenz bleijenbergh - muhaymin mustafa - berke akgündüz

ja'von franklin - ayberk olmaz

simi shittu - ismail karabilen


son iki yıldır euroleague takımlarına ciddi bir gelişim projesi olarak hizmet veren merkezefendi takımı bu sezona yine benzer misyonla çıkıyor. geçen seneki kadar potansiyelli olmasa da yine sıçrama yapabilecek oyunculara gittiler. fakat bu kez bir nebze uyum sorunu seziyorum. 

isaiah reese geçen yıl parma'da skorer cj bryce ve daha çok bitirici kanat bj johnson ve devirilen uzun solomon richard'la iyi iş çıkarttı. kolay bir oyunları vardı. bu yüzden point guard olarak oyun aklı ve karar mekanizması çok fazla göze batmadı. fakat burada maç başı 4 top kaybı yapıp geçen seneki nate mason'ın liderliğini gösteremeyince insanları bir şüphe kaplayacak. ben isaiah reese'i daha serbest top kullanabileceği bir rolde görmek isterdim. 



merkezefendi ise o role ben mclemore'yi koydu. 2013 nba darftının 7.sırası. geçen sezon para varmış gibi saçan aek'dan kaçıp justin anderson sonrası breogan'da hiç de fena işler yapmadı. savunması zor bir oyuncu. ancak üzerindeki tecavüz suçlaması, geçen sezon ispanya'da alkollü iken polisten kaçması gibi sorunlu eylemleri var. bu yüzden onun da sezon boyunca oyuna konsatre olup olmayacağını görmek lazım. 

oyunun üçünçü kritik ayağı simi shittu. yeteri kadar mobil, yeteri kadar atlet, yeteri kadar agresif. saydığım özelliklerin hiçbirisinde üst seviye değil. aslında bu lig için kolay adapte olabilecek pivot özelliklerine sahip. gerisi biraz onun devrilmelerini besleyebilecek kısalara kalıyor. arkasında ise ja'von franklin olacak. ja'von 201 cm boyunda undersized bir oyuncu. geçen sezon büyük çoğunlukla 5 numarada oynadı. en azından benim izlediklerimde. iki pozisyonu da oynayabiliyor. simi den çok daha atlet ve çok daha mobil. dikey yönlü hareketliliği, hücum ribaundlarına saldırıları, çok hızlı devrilebilmesi avantaj noktaları. onun için en büyük sorun savunma sertliği ve bitirici noktada portföy genişliği olacak. 



kadro planlamasında birden çok pozisyonu oynayan yabancılara gidildiğini görüyoruz. bunun en güzel örneği ise geçen sezonun büyük projelerinden olan ancak, patlama yapan diğer starların gölgesinde kalan özel yetenek vrenz bleijenbergh. istese 5 pozisyonu oynayabilecek bir adam. inanılmaz bir fiziksel yetenek. onun yine hem 4 hem de 3'ten süre alacağını düşünüyorum ve bsl'nin ona uygun olmadığını menajeri ne zaman anlayacak o zamanı bekleyelim.

noah thomasson ncaa'de bildiğim bir oyuncu değildi. çok kısa izleme şansım oldu. büyük kalçalarıyla vura vura içeriye dalışlarını ve aniden çıkardığı sol şutlarını izlemek için vaktimiz olacak. 

merkezefendi'nin elinde 6 yabancı ve arca tülüoğlu, muhaymin mustaaf ve ayberk olmaz rotasyonu var. ben yerli seviyesi olarak yeterli görüyorum açıkçası bu rotasyonu. eğer noah'ın adaptasyonu, mclemore'un sadece top oynaması ve reese'in oyun kurucu olarak sınıf atlaması gerçekleşirse playoff iddialısı olabilirler. ben yine de her halukarda o 7.yabancıyı getireceklerini düşünüyorum. 

8 Eylül 2024 Pazar

bsl kadro değerlendirmesi #2

serimizin devamında playoff için kadro kuran diğer üç takımla devam ediyoruz. bi sonraki seride ise playoff sürprizi yapabilecek üç takımımızı değerlendireceğiz. 




türk telekom

max heidegger - melih tunca

olivier hanlan - ismet akpınar

anthony brown - javon bess 

vassilis charalampopoulos - berkan durmaz

kyle alexander - yoan makoundou - mahir ağva


bundan 2 sene önce bir yaz günü head coach gömleğini giydiğinde erdem can'ın kendine olan güveni gömleğinden çıkıp konuşuyordu sanki. kadroyu kurduğu andan itibaren kazanan bir takım yaratacağı belli oluyordu. jerian grant gibi oyun kurabilen, liderlik yapabilen, rakibin en iyi oyuncusunu savunabilen, baskı yapabilen, takım fiziğini yukarı çıkartan, gerektiğinde toptan uzaklaşıp topsuz oyunda var olabilen kısacası isviçre çakısı gibi bir adamı getirebilmişti. grant o takımda hem tony taylor'ı destekliyor hem de takımda açık bulunan her deliği kapatıyordu. 

jerian erdem can'ın kariyer başlangıcının en büyük şansı oldu. altı kişilik iyi bir rotasyon kurdu ve oyunda bir şeyleri değiştirmek istediğinde jerian oralarda tutkal görevi gördü. anadolu efes'te ise bunu ararken geniş rotasyon içinde kayboldu. önce oyuncuların güvenini kaybetti sonra da oyuna olan inancını. beklenen son da çok gecikmemişti zaten. thompson, clyburn ve çift uzun ısrarı geçen sezona dair aklımda kalanlar. 



bu sezon bence yeniden türk telekom'a gelmesi de daha konforlu alanda başardıklarını tekrar edip bunun tesadüf olmadığını göstermek istemesi. seçimlerinde de aslında o telekom oyununa dair izler var. öncelikle yine süper atlet uzunlara gitti. bugün avrupa piyasasında parmakla gösterilebilecek kyle alexander ve yoan makoundou'yu getirdi. burada yoan özelinde tekrar geçen sezona dönmek istiyorum. erdem can oyunun belli bölümlerinde uzun kalmak istiyor. rakibi fiziksel olarak kendi oyununa çekmek istiyor. kendi takımını 2 uzunlu oyuna adapte edip rakibin bu oyun ezberinin olmamasından faydalanmak istiyor. ha rakip kısa kalmaya devam mı etti o zaman eşleşme problemini kendi lehine çevirecek top paylaşımını yapıyor. bu sayede momentumu değiştirmek ve rakibin silahlarını bi müddet devre dışı bırakmayı amaçlıyor. peki yoan burada neden önemli? çünkü yoan hücumda 4 yerleşmeyi çok iyi biliyor. koşmayı çok seviyor ve iyi bir transition bitiricisi. 5 numaraları da 4 numaraları da çok iyi savunuyor. savunmada baskılı, ribaundlarda iyi boxout yapıyor. böyle bir adamı hem kyle alexander'la hem de vassilis ile kullanabilirsiniz. bence erdem can'ın geçmişte gördüğümüz oyun planlamasına çok uyan bir profil.

planlamaya göre dönem dönem çift uzun da oynayacağını düşündüğümüz bu takımın oyun kurucusu çok önemliydi. böyle yüksek atletizm barındıran, dikey sıçraması çok güçlü iki uzunu havada beslemek gerekiyor. eğer nick calathes'e sahip değilseniz bu pasları atabilmek için rakip uzunları üstünüze çekme zorunluğunuz bir gerçek. rakip uzunları yerinden oynatabilmek için de ilk ihtiyaç duyduğunuz şey çabukluk ve hız. max harika ballhandler. hem ilk adımı hem de hızlanabilmesi üst seviye. pnr oynarken de birebir oynarken de rakibini kolay geçebiliyor. bence 1 numarada harika bir seçim yaptılar. max'in hem skor hem de yaratıp besleme konusunda onları tatmin edeceğini düşünüyorum. 



erdem can'ın max tercihinin altında yatan nedenlerin mantığını kavramakla birlikte onun yanını doldururken ismet akpınar da varken olivier hanlan'a gitmesine açıkçası şaşırdım. şöyle ki hanlan topla harika yetenekli bir adam. kendi şutunu yaratma konusunda mahir. onun crosoverlarını izlerken rakipleri bi çok kez yerde görebiliriz. ya da ayağının dibine kadar savunan bir savunmacının yanından geçip tek ayak layup atarken izleyebiliriz. ancak hanlan oyun motoru çok yüksek bir oyuncu değil. telekom onu topu emanet edeceği bir skorer olarak görüyorsa oyun içi çatışmaları çok görürüz. yok max'le beraber yaratan kısıma yazıyorlarsa bence o iş için çok daha iyi birilerini bulabilirlerdi. burada gördüğüm telekom'un kısalarda kolay geçilseler bile arkada iki kaleci uzun bekliyor önemli olan hücumda her varyasyonda sayı çıkartmak şiarıyla yola çıktığı. 

buradan devamla anthony brown'un ne kadar özgür şut kullanacağına gelelim. erdem can'ın ilk telekom sezonunda axel boutille gibi nerede durması gerektiği bilen, doğru şut kullanmayı seçen bir şutörden brown gibi çok daha elit yeteneklere sahip, şut sorumluluğunu alan bir skorer şutöre dönmesi de erdem can için bir test olacak. brown yetenek tavanı oldukça yüksek bir oyuncu. lakin şut özgürlüğü almak ister. hanlan da topla yaratmak ister. bu kısa rotasyonunun birden fazla javon bess'e ihtiyacı var gibi duruyor.

javon bess geçen sezon wüerzburg'da seljaas'la birlikte ilginç bir ikili olmuşlardı. seljaas strech 4 oynarken bess onun boşalttığı alanlara oynuyordu. topsuz cutlar, hücum ribaundları ve spot-up şutlar. bu işi nefis yaptı. savunmada ise kısa uzun farketmeksizin herkesin önünde ve arkasında kalmayı bildi. çok iyi bir fiziği var. hayvani şekilde güçlü. takım oyuncusu. bu tip oyuncuların sorunu hücumda yetenekleri oranında değerlendirmeye girebilecekleri bir takım başarısızlığına maruz kalındığında ilk hedef olmaları oluyor. bu olmadığı sürece bess'in bir zamanlar erkan yılmaz da olduğu gibi bu takıma x-faktör etkisi yaratmasını bekliyorum. 

bu takım oldukça fazla coach dokunuşu istiyor. hatta bazı oyuncuların dönüşüme, bazı oyuncuların kendi oyunlarından feragatine ya da kısa zamanda bir değişime. türk telekom'u izledikten sonra oyunun nereye evrilebileceğini daha iyi anlayabiliriz. beklentim kadro olarak yine play-off potasında 6-8 arası için ideal yer olduğu. limit 8. eurocup'ta gruptan çıkarabileceklerini düşünüyorum. daha fazlası için daha iyisi lazım. 




tofaş

alex perez - özgür cengiz

marcquise reed - uros trifunovic

jj o'brien - tolga geçim

yiğitcan saybir - berk demir 

kris bankston - trevor thompson


tofaş bu sezona 4+3 yabancı kuralına karşı duruş göstererek, dirayetle bunun değişmesi için çalışarak başladı. kural 4+3 kalmasına rağmen de sezona tüm haklarını kullanma ihtiyacı duymadan 6 yabancıyla başladılar. geçen sezon 5 yabancı sınırı varken sezona 7 yabancıyla başlamalarını saymazsak takdir edilecek bir duruş. 

tofaş underdog playoff iddialısı bir takım olarak sezona başlıyor. geçen sezonun büyükçekmece backcourtunu olduğu gibi takıma taşıdılar. özellikle reed'e büyük bir özgürlük alanı hazırladıklarını, takımı tamamen ona göre dizayn ettiklerini görüyoruz. 30 dk sahada kalmasını ve takımın ana opsiyonun o olmasını istiyorlar. yani bunu josh jenkins işi bozulduktan sonra o profilde bir kısa yerine uros trifunovic'i aldıklarını da görerek destekliyoruz. çok muhtemeldir ki reed ve uros'un durumuna göre 7. yabancı kartını çekeceklerdir. 



takım planlamasında gördüğümüz şey tofaş'ın özgür cengiz'e olan güveni. alex perez'in arkasını ona bıraktılar. 17-18dk süre alabileceği bir rotasyon mevcut. daha da iyisi rolü artmaya devam edecektir. yine tofaş'ın yerli oyunculara olan güvenini 4 numarada görüyoruz. geçen sezon telekom'da kişisel olarak harika bir sezon geçiren yiğitcan saybir ve darüşşafaka'da yabancılar ayrıldıktan sonra takımı sırtında taşıyan berk demir. ikisi için de bu sezon tofaş'ta büyük şans. reed dışında takımda topu domine eden bir skorer yok. top kullanma ve istatistik yapmalarının önünde hiçbir engel yok.



gelelim tofaş'ın son yıllarda en efektif kullandığı pozisyona yani pivotlara. orhun ene hem babacar troure hem de austin wiley'in euroleague'e gidişinde imza sahibiydi. bu sezon onlar gibi uzun olmasa da yine kanat uzunluğuyla uçak uçurabilecek bir uzun getirdi. kris bankston. bankston şaçlarından tırnağına iyi bir   johnathan motley ikamesi. muntazam atlet. koşmayı, uçmayı çok seviyor. trevor thompson daha versatil :) kalıyor ona kıyasla. orta mesafe, alçak post oyunlarında daha aktif. ikisi de çok iyi pnr bitiricileri. belki ikisi de wiley ve babacar gibi ribaund eksperleri değiller ama bu noktada da yiğitcan ve jj devreye giriyor. ribaund önemli daha doğrusu hücum ribaundları önemli. çünkü tofaş'ın ana planlarından birinin hücum ribaundları olduğunu/olması gerektiğini düşünüyorum. gerek bankston thompson ikilisi gerekse de forvetleri bu işte iyi oyuncular. özellikle reed'li oyunların sonunda da böyle şeye ihtiyaçları var. yani demem o ki tofaş'ın bu kadro yapısıyla rakiplerine açacağı en büyük yara hücum ribaundları ve 2. şans sayıları olmalı. yoksa playoff için işleri hayli zor olacaktır. 

hedef noktasında fiba eurocup için iddialı bir takım olacaklardır. ligde ise playoff'un başarı olacağı kanaatindeyim. limit 8-10.




bursa

pj pipes - ömer utku al

jaylon brown - david michineau - mete paçacı

david mutaf - osman nurveren - nihat atalan

donte grantham - berkay candan - nusret yıldırım

josh sharma - alex gavrilovic 

geçen sezon başı bursa düşme adaylarımdan biriydi. bunun başlıca sebebi hedefsiz bir takım yaratılmasıydı. daha fenası bu oyuncular jure zdovc'un pek de kalemi değildi. bir yerlerde çatışmaların yaşanması kaçınılmazdı. surenin sonunu bu mu getirdi bilmiyorum ama sonuç olarak takımın başına serhan kavut'un geçmesi daha sonrasında sezon bitimine yakın gavrilovic'in gelmesiyle birlikte takım nerdeyse playoff yapacaktı. 



kadroyu kurarlarken iki noktada çok katı davrandıklarını görüyoruz. ilki guard pozisyonunda herkesin topla oynayabilmesi, gerekirse üç ballhandler kullanılabilecekleri bir rotasyon oluştuğunu görüyoruz. pj pipet, david ve jaylon brown. içlerinde net bir point guard yok. pj pipes oyununu skorer içgüdüleri ile oynayan bir oyuncu. çabuk hareketleniyor. potaya gitmekten korkmuyor. harika full-up şutlar çıkarıyor. jaylon brown ise tam bir skorer. hem kendisine hazırlanan şutları iyi bitiriyor hem de topla kendisine yaratabiliyor. david michineau ise oyunun denge çubuğu. bu ikiliyle birlikte oynayabilmek ve gerektiğinde frenleyebilmek için onun kadroda tutulduğunu düşünüyorum. sonuç olarak bu rotasyonda oyun aklı en yüksek oyuncu o gibi duruyor. bir risk aldığını kabul ediyorum. lakin bursa kaybedeceği çok bir şeyi olmayan bir durumda. bu üçlüyle rakiplere karşı ne kazanabilir görmek lazım. 

ikinci nokta ise aslında az önce anlattıklarımızı tamamdan parça. bursa pota altını geniş ve büyük iki pivotla doldurdu. gavrilovic her ne kadar dışarıdan oynamayı sevse de alçak postta topu emanet edebileceğiniz bir oyuncu. josh sharma ise daha çok pota altı bitiricisi olsa da çok iyi yer kaplayan ve rakip uzunların onunla birlikte gömülmesini sağlayacak bir uzun. bursa burada topu daha fazla içeri indirmeye yönelik bir rotasyon oluşturmuş gibi duruyor. 



topu yarısahaya güvenle getirebilecekleri düşündükleri üç hatta dört oyuncuya sahipler. sonrasında ise deorganize bir şekilde skora gidebilecekleri senaryo üretebilecek oyunculara. bu yapıyı playoff iddialısı bir takım kursa muhtemelen başları çok ağrırdı lakin bursa bu riski alıp fark yaratacağını düşünüyor olabilir. 

takımda geçen seneden devam eden en önemli parçalardan biri de david mutaf. harika bir sezonu geride bıraktı ve bunun ödülü olarak bursa onun önüne kısa forvet almadı. bu sezon onun için de çok kıymetli olacak. berkay candan, ömer utku al ile birlikte paylaşacakları 50 dk olduğunu düşünüyorum. umarım gelişimine devam eder.

geçen sezonun london lions ilginç bir takımdı. eurocup'ta yarı final oynarlarken kadrolarında eski tofaş'lı tarik phillip, telekom - bahçeşehir'i sam dekker, büyükçekmeceli gabriel olaseni ve konyalı matt morgan vardı. bu sene o kadrodan conor morgan beşiktaş'a, olaseni mersin'e, josh sharma ve donta grantham ise bursa'ya transfer oldu. donte grantham bu sezon bursa'nın en büyük kazanımı olabilir. dışarıdan harika şutör, topu yere vurabiliyor. closeout oyunlarında etkili. bursa'nın skoru nasıl bulacağız sorunsalında en büyük kozlarından biri olacaktır. 

bursa için de hedefler hemşerisi tofaş'la benzer. ligde 8-10, fiba eurocup'da yarı final. hem aldıkları risklerin dönüşünü hem de serhan kavut'un gerçek coaching testini göreceğiz.



6 Eylül 2024 Cuma

bsl kadro değerlendirmesi #1

bsl takımlarının kadro planlarını ve oyuncu tercihleri özelinde sezon başı değerlendirmesi yapacağımız bu serimizde euroleague takımları hariç play-off yapabileceklerini düşündüğümüz 5 takımla başlıyoruz. 


 






beşiktaş

 

kyle allman - berk uğurlu

 

jonah matthews - derek needham

 

kelan martin - yiğit arslan

 

dustin sleva - kerem konan

 

emmanuel terry - conor morgan

 

 




 

geçen sezon eurocup şampiyonu paris’in aldığı tek mağlubiyetin sahibi beşiktaşla başlıyoruz. coach alimpijevic’in tek maçlı serilerde rakibin yollarına yağ döktüğü beşiktaş’ta hücum tamamen jonah matthews’a kalmaktaydı. jonah bu konuda o kadar iyiydi ki beşiktaş’ın ne kadar kötü set offence sahip olduğunu bile gizledi. ağır set temposunun arasında needham’ın takım içi liderliği, matt mitchell’in müthiş özverisi ve jonah’ın superstarlığı dışında başka şeylere de ihtiyaç olduğu ortadaydı. ve tabi sezon boyunca matt ve kenan’la kotarılmaya çalışılan 4 numara, delgado’nun ikili oyun zaafiyeti ve needham’ın başta faul problemlerinden kaynaklı yedeklenme sorunu.

 

beşiktaş 5 numara sorununu direkt olarak atletizm odaklı çözmeye çalıştı. terry iyi bir atlet. dikey ve yanal hareketlilikte ihtiyaç duyulan bir profildaha fazlasını vadedebilen uzunlar vardı piyasada ama onlar hem bütçe hem de kolay adaptasyon için terry’e gittiler sanıyorum. şimdilik conor’la yedekleyecekler gibi duruyor. planlama bu şekilde mi emin değilim. terry’nin iyi alan kapatıcı olmadığı, conor ve kerem konan’ın 5 fundemantaline sahip olmadığı noktada burada problem yaşabilirler.

 

4 numara için kerem konan’ın yanına dustin sleva ve conor morgan’ı da eklediler. uzun rotasyonunu çeşitlendirdiklerini görüyoruz.  dustin strech 4 oynamayı biliyor. iyi bir şutörconor ise daha fonksiyonlu. geçen sezonun birleştirici parçalarının yerine bu sezon daha soft oyuncular tercih edilmesi burada sorun yaratabilir.

 

3 numarada ise matt mitchell yerine geçen yılın avrupada en iyi kısa forvetlerinden biri olan kelan martin’i aldılar. burada ciddi bir tarz değişikliği mevcut. forvetten oyunu açabilecek, gerektiğinde jonah’ın topunu pay edebilecekleri bir skorer edindiler. mitchell gibi tutkal bir oyuncu kaybettikleri ise bir gerçek.



 


beşiktaş’ın geçen sene başka bir sorunu da allman’dıallman sene ortası sorun çözmek için takıma alındı ama bu ekleme sonrası allman’lı rotasyonlarda işin savunma kısmında dişlilerin rayından çıktığını düşünüyorum. onun direksiyonda olduğu takımın sorun çözdüğünü de göremedik. bu sene o yüzden en azından benim beklentim allman kalacaksa bile 1 numaraya hamle geleceğiydi. hele ki needham’ın 2 numara oynayacağı söylentileri de varken bunun olmamış olması bence beşiktaş adına şimdilik kadro yapılanmasının en büyük sorunu.

 

sonuç olarak beşiktaş’ın hala ligin en iyi 3. takımı olarak görüyorum. alimpijevic’in varlığı bundan en büyük etken. lakin tekraren de olsa bu takım geçen sene bence kötü hücum ediyordu. bu sezon ise daha iyi hücum edebilmek adına iyi bitiriciler aldılar ama bu oyunculara yaratacak ekstra kısa alamadılar. hem savunmadan feragat edip hem de needham’a daha muhtaç kalmaları kadro planlaması açısından eksi yazar.

 

 



 

karşıyaka

 

kenan sipahi - fatts russell

 

erick mccollum - thomas akyazılı

 

damien jefferson - sean mcdermott - ege tırpancı

 

james webb - hakan sayılı - mert celep

 

jerry boutsiele - muhsin yaşar - mehmet efe demirel

 

 



 

bombayani öyle bir takım kurdular ki ortası yok. bu takım koşmak için yaratılmış. içeride rakiplere kabus gibi çökeceklerdir. hareketli kısaların top çalmaları, atlet uzunların top kesmeleri, bol geçiş hücumu erken şut kullanmaktan çekinmeyen şutörlerle bu takım içeride herkese 100 sayı atabilir. atmalı da. ancak geçen yıllarda olduğu gibi zor deplasmanlarda bu takımın kırılgan olamayacağını söylemek hayli zor. çünkü bu defa ayakları üstünde savunma yapabiliyor olmaları, kolay geçilmeyen savunma yaratabilmeleri gerekiyor. yarı sahada mccollum'un şutunun rakip savunmalar için en öncelikli hedef olmaktan çıkması gerekiyor. bu kadro bunu vadediyor mu? bencehayır.

 

fatts russell skor sezileri üst seviye bi adam. oyunun temeli skor üretebilmeye dayanıyor. karşıyaka burada kenan'la birlikte oynayabilecek bir guarda gittiğini görüyoruz. mccollum'da aynı şekilde kenan'la birlikte oynayabilen biri. peki russell - mccollumlu bölümler nasıl olacak? rakip guardların karşısında kalmak en büyük testleri olacak. hücumda topu yönlendirme konusunda russell'ı eğip bükmeleri lazım.

 



 

geçen sezon tüm avrupada alt seviye liglerde en beğendiğim oyunculardan biri olan damien jefferson'ı aldılar. hem seconder ballhandler, hem skorer hem de kanat oynamayı biliyor. transition offencede çok iyi bitirici, çabuk ivmeleniyor, winner şut sokmayı biliyor. 2 senedir özellikle dış şut konusunda kendini geliştirmeye devam ediyor. ancak hala ft konusunda sıkıntılı. yanına da sean mcdermott'u aldılar. ikisi de euroleague için aday oyuncu.

 

bi de euroleague'den indirme james webb var elimizde. karşıyaka bu topraklarda basketbol ekolü olan belki de tek takım. bir amaçtan öte bir varlık kazanımı onların ekolu. koşan ve coşan bir takım yaratıp herkese problem olmayı istiyorlar. kahraman kısalar ve atletik uzunlar. james webb de tam olarak karşıyaka uzunu. jerry için de benzer şeyleri söyleyebiliriz. oldukça yetenekli bir adam. hücumda yapamadığı şey çok az. skor opsiyonu olarak güvenilir liman. hem çabuk oyunlarda hem de yarı sahada verimli. savunması hiçbir zaman euroleague düzeyinde süre alabilecek duruma gelemedi. bu da onun en büyük handikabı.

 

kenan ve muhsin gibi ana rotasyon elemanı iki yerli ve thomas akyazılı, hakan sayılı gibi kenardan getirebilecekleri 2 türkle bence yerli konusunda sıkıntı yaşayamayacaklar. yine de maddi sorunları aşabilirlerse russell - mccollum ikilisinin artı eksilerine göre bir kısa daha alabilirler.

 

sonuç olarak içeride tempolu basketbolla herkesi yenebilecek bir karşıyaka var karşımızda. deplasmanfobisinin devam edebileceği savunma defektleriyarısaha oyun aklı, maç içi istikrar gibi sorunlarda vadediyor.

 

kadro olarak ligi ilk 4 te bitireceklerini düşünüyorum. cl'de bu sene de işleri zor olacak. yarı finale çıkmaları başarı olacaktır. 

 

 

 


 

 

 

galatasaray

 

otis livingston – will cummings

david efianayi – buğrahan tuncer

james palmer – göksenin köksal

sadık emir kabaca – robert blumbergs - karahan efeoğlu

angel delgado – ebuka izundu – samet geyik

 

 

galatasaray bu sezon kısalarının skor üretmesine öncelik veren bir kadro yapılanmasına gitti. hareketli ve şutör kısalara şut için alan-zaman, dripling başlangıcı için mesafe yaratabilecek iyi perde uzunları seçtiler. burada atletizm ve pnr offencede çabuk devrilme noktasından feragat ederken yerine ribaund ve sağlam perdeleme tercihi geldi. her iki uzun da pota altı civarında fiziğiyle fark yaratabilecek oyuncular. bu da galatasaray’ın bu sene ikili oyunları daha farklı setlerle oynayacağı anlamına gelebilir. ancak özellikle delgado konusunda p&r savunması çok ciddi soru işareti olacak kalacaktır. geçen sene beşiktaş’ın rakiplerinin ilk saldırı noktası hep delgado’nun ikili oyun savunması olmuştu.

 


 


 

4 numarada 4+3 kuralının bir tezahürü olarak sadık kabaca’yı ana rolde +25dk kullanabilecekleri bir rotasyon tercih edildi. blumbergs statik şutlarda oldukça yetkin ama oyunun diğer alanlarda vasat kalabilecek bir oyuncu. burada yine 5 numaraların çok fazla yukarılara çıkmayacağı bir senaryo öngörülerek dışarıda konumlanabilecek 4 tercihlerini görüyoruz. ancak yine atletizm, savunma ve topsuz oyun konusunda galatasaray’ın ciddi bir eksi yazacağını düşünüyorum.

 

otis’in oyunun en iyi yönü kesinlikle yaratıp bitirdiği şutlar. hem tepeden hem de dirseklerden bu oyunu harika oynuyor. sorunu ve çözümü aynı noktaya çıkıyor. driplingi kesip pull up şutlarla bitirmeyi seviyor. potaya daha korkusuzca gidebilir mi? ya da gitmeli mi? bbl’den daha sert uzunlara sahip bsl’de potaya atakları ne kadar bitirebilecek bu sezon içi cevabını bulacağımız bir soru.

 

genel görünüm itibariyle dışarıdan oynamayı seven ve kendi skoruna gitmeyi bilen kısaların dümende olduğu bir yapı kuruldu galatasaray’dakısaların birbirini tamamladığı noktada şüphelerim var. ancakyetenek seti oldukça yüksek oyuncular. bence takımın seviyesini rakip potaya gidebilmek ve ikili oyunları savunabilmek belirleyecek. cl ve ligde son 4’ün başarı olacağını düşünüyorum.

 

 

 

 

 


 

 

bahçeşehir

 

jaylen smith - şehmus hazer - ömercan ilyasoğlu

 

cj massinburg - mateusz ponitka

 

axel boutille - göktuğ baş - egehan arna

 

tyler cavanaugh - marko simonovic

 

tai odiase - furkan haltalı

 

 

 

geçen sezon tony taylor'ın sakatlığı döneminde oyun olarak çok ciddi sorunlar vardı. yarısahada muhammed baygül ve scrubb ile oyunu yönlendirmeye çalıştılar. geçiş hücumlarında etkili oldukları bölümleri maç geneline yayamadılar ve bir çok maçta önde olmalarına rağmen oyunu tutamadılar.

 

ve tabi bundan ders alınarak yola çıkıldığı düşünülünce takımın direksiyonunu jaylen smith ve şehmus hazer'e vermek bana pek ikna edici gelmedi. onlara da öyle gelmemiş olacak ki oyun kontrolünden şüphe eden takım gibi madem oyun kurucuda sorunumuz var o zaman forvetten topu ponitka'ya verelime döndüler. yanlış demiyorum ancak ponitka kruno simon ya da blake schilb gibi az topla da verimli olabilen bir profil değil. topsuz oyunda ciddi düşüşler yaşıyor. topu domine etmesine izin verdiğiniz ölçüde verimli artıyor. umarım bahçeşehir geçen sene galatasaray'ın prepelic'le yaşadığı ne onunla ne de onsuz paradoksuna düşmez.

 

 

 


buna rağmen oldukça esnek yerli rotasyonu kurdular. 1 yerlinin sürekli oyunda kalacağı düşünülünce göktuğ ve şehmus'un birden fazla pozisyonu oynayabiliyor oluşu büyük avantaj. özellikle göktuğ'un 2 senedir gösterdiği gelişimi sürdürmesini izlemek keyifli olacak.

 

cj massinburgaxel boutille ve tyler cavanough katkılarından pek şüphe olmayan oyuncular. bu üçlünün yarısahada oldukça iyi bitirici oldukları bir gerçek. burada konu jaylen ve ponitka'nın yaratıcılığı büyük önem arzediyorcj geçen yılı harika geçirdi. bir basamak daha yukarı atlamak için burada. hem radonjic hem de cj özelinde oyuncular için büyük bir test senesi olacak. ligin en pahalı 3. kadrosu. artık daha denk takımlarla eurocup oynayacaklar ve ligde playoff yapamadıkları senaryonun affı olacağını sanmıyorum.

 

beklentim ligde playoff yapacakları yönünde. limit ilk 6. eurocup gruplarından da 6. olarak olsa da çıkacaklarını düşünüyorum.

 

 

 



 

aliağa petkim

 

dewayne russell - meriç kuntker

 

brein tyree - wesley van beck - mustafa kurtuldum

 

jordan wright - yavuz gültekin

 

bryson williams - payton aldridge 

 

jaime echeique - troy selim şav - kılıçarslan şenkaya

 

 

 


 

bu yaz en beğendiğim kadro yapılanması aliağa petkim oldu. dewayne russell orta ve küçük ölçekli takımlar için harika point guardiyi bir yaratıcı, çabuk. özellikle uzun beslemeyi biliyor. perimeter gerisi şut kullanmaktan asla çekinmez. aliağa burada bence risk almadı ve alabileceği en iyi oyunculardan birini çekti.

 

combo guard olarak brein tyreeoostende senesi harika bir iş çıkardı. hem skor liderliği hem de oyun liderliği olarak kendini gösterdi. bu oyun onu bahçeşehir'e getirmişti ama sassari sezon başı buy-out ödemeyi göze alarak brein'i almışlardı. sezonu da iyi geçirdi. bu tiplemede oyuncular için legabasket iyi bir vitrin. bu yüzden aliağa'ya gelmesi beni çok şaşırttı. yani efianayi yerine galatasarayallman yerine beşiktaş alsa olacak topçuydu.

 

ve wesley van becksoyu tükenmekte olan screen şutörü. jaycee carrollkyle kuric, ligimizin eskilerinden jon dieblervan beck şut mekaniği ve yüzde olarak harika bir oyuncu. ne yazık ki screen şutörleri euroleague’de -elit seviyede bu işi yapmadıktan sonra- son yıllarda pek tercih edilmiyor. oyunda tek yönlülük üst seviyede pek kaldırılabilir bir yük değil. van beck 28 yaşında. kariyerinin bir sonraki adımı neresi olur bilinmez ama bu işi gerçekten çok iyi yapıyor. aliağa kısa rotasyonunu düşündüğümüzde van beck'in varlığının çok kritik olduğu kanısındayım.

 




 

aliağa en büyük riski 3 numarada aldı ve louisiana st mezunu çaylak jordan wright'ı aldı. hem dripling üstü hem de statik şutlarda başarılı. fiziksel olarak avrupaya hazır. oyunu öğrenmesi ve adaptasyonu kolay olursa ciddi bir potansiyel barındırıyor.

 

forvette 3-4 oynayabilen ligin gediklisi, tecrübeli ve takım oyuncusu payton aldridge'i tutup yanına 4-5 oynayabilecek müthiş yetenekli, atlet bryson williams'ı eklediler. bryson transferi yine aliağa bütçesi bir takım için şaşırtıcı olduğunu söylemem lazım. onun bsl'de oynayamayacağı takım olduğunu düşünmüyorum. topla oyunu, bitiriciliği, yüksek tempoda atletizm, dışarıdan şutu. yani komple bir yetenek seti barındırıyor. 5 back-up'ı olarak da süre almasını bekliyorum.

 

son olarak jaime echeiquehücumda kolay bir oyuncu değil. topu havaya atalım bitirsin, sağ blokta topu verelim post oynasın diyebileceğin yetenekte değil. perde oyunlarında oyun kurucunun yetenekli ve jaime ile senkronize olması şart. çünkü jaime hem devrilirken hem de top kontrol ederken hep bitedirginlik içerisinde. es vermeden hareket ettiği nadir. ama 211 boyunda harika fiziğe sahip. savunmada işleri toparlayabilecek, ribaundları alabilecek ve eğer topu ona güvenle ulaştırırsanız %70 ile bitirebilecek bir uzun.

 

genel olarak kadro planlamasını ve isim isim kadroyu çok beğendiğimi söylemem lazım. türkrotasyonuna çok para harcamayıp tamamen yabancı odaklı bir kadroya gittiler. burada troyselim şav'ın 4 ve 5 rotasyonunda iyi oyuncularla oynayacak olması sebebiyle mustafa kurtuldum için iyi bir fırsat olabilir. ciddi süreler alabileceği bir rotasyon var.

 

aliağa için beklentim playoff yapmaları ve çok zor tarafta olmalarına rağmen cl elemelerini geçip gruplara kalmaları. bsl limit 7.