8 Haziran 2012 Cuma

sezon değerlendirmesi #1 mahmuti ve pivot

basketbol öyle oynanmaz!

nasıl oynanır. ben bilmiyorum. hiç coach olmadım, hiç parkede şampiyonluk maçına çıkmadım. son saniyede maç kazandıran üçlüğe imza koyan biri olabilecek kapasitem de yok zaten. ama bir oyunu izlerken en azından neyle, nasıl ve hangi şartlarda oynandığını bilebiliyorum.

mesela basketbolu izlemeye ilk başladığım zaman petar naumoski vardı. sonraları izlediğim her guardda onu aradım. sonra orhun ene'yi keşfedince kırmızı formada onu da ekledim sepete. ama yetmiyordu. sadece ikisi kadar biliyordum bu oyunu.

sonraları nba'in katkılarıyla (o zamanlar nba izlemek tbl-euroleague izlemekten daha kolay olduğu için) pozisyonları yavan yavaş öğrenmeye hazneyi genişletmeye başladık. naumoski gibi guardlar pek yokmuş onu anladım. ve kazanmak için tek doğru yol bir oyuncunun eline topu verip onun yapacaklarını beklemek değilmiş.

2010 dünya şampiyonasına gelene kadar basketbolda olan değişimler sanırım saymakla bitmez. yakın zamana fokuslanmak için 2010 türkiye güzel bir örnek. bu şampiyonada mucit tanjevic savunma konusunda elimizi güçlendirecek bir yeniliğe gitti. 5 forvetli sistem.

kerem gönlüm'ün 3, hidayet'in 2 numara oynadığı ersan ve ömer/semih'le tamamlanan 2-3-4-5 rotasyonu uzun kollar ve rakiplere karşı ayak hızlarının dezavantaj yakalayamayacağı eşleşmelerle muazzam işler başardı. bu sistem pek devrim niteliğinde olmadı ama işler sıkıştığı an ve doğru oyuncularla işe yarayabilecek bir değişiklikti.

bu kadar laf kalabalığının tek sebebi aslında mahmuti ve 5 numara sorunsalı. evet yine o konuya geldik. pivotsuz takım olmaz!





günümüz basketbolunda artık pozisyonların önemi ve değeri azaldı. galatasaray geçen seneyi hep çift oyun kurucuyla oynadı. bunu pao da kısmen yapıyor. diğer taraftan real madrid'in 3 numarasında kyle singler oynuyor playoff öncesine kadar velickovic de öyle. cska'da ise ak47 ve khryapa'yı 30-35 dk o rotasyonda izliyoruz. gerçi eskiden olsa zaten bu oyuncular 3 numara derdik ama yine değişen basketbolda 4 kısalı sistemlerin kullanılması ve 4 numaralı pozisyonda oynayan oyuncuların mutlaka dış şutunun olması gereksinimi nedeniyle ne velickovic ne de khryapa'nın 3 numara oynayamayacağını söyleyebiliriz ama oynuyorlar.

bu pozisyonların iç içe geçmesi sorununda en şansız pozisyon sanırım 3 numaralar. siena ekolü dersem yanlış söylemiş olur muyum bilmiyorum ama parkeye sertlik getirebilecek 3 numaraları ( bootsy thornton, sato, david hawkins, malik hairston, david moss ) tercih eden takımlar olduğu gibi geleneksel yugoslav basketbolu şutör forvetleri tercih eden takımlarda olabilir. 2 numaradan bozma kısa forvetle de şampiyon olunabilir, cska ve r.madrid gibi 2.05 boyunda forvetle de. yani başarı için tek bir kıstas tek bir doğru mevcut değil.

buradan hızla malum konuya tekrar dönelim. oktay mahmuti geçen yıl galatasaray'a geldiğinde piyasadan kopartabileceği tek türk uzun ermal kuqo'ydu. ermal o zamanlar twitter hesabını da aktif olarak kullandığı için sanırım gelen sorulardan birine verdiği bir cevaptı. diyordu ki ermal "oktay abi benden 15 kilo vermemi istedi"
oktay abisi ermal'den neden 15 kilo vermesini istesin. hemde takımın diğer pivotu luksa andric gibi 4 numara olarak lanse edilmiş bir oyuncuyken. çünkü oktay mahmuti'nin kafasında planda kalıplı uzun değil hareketli oyuna ayak uydurabilecek mobil bir uzun vardı. ermal'i p&r hücumlarında pek kullanması mümkün değildi zaten kullanamadı da ama en azından oynamak istediği basketbolu luksa'yla yakaladı.

luksa andric hem o sezonu hem de taraftara göre felaket biten bu sezonun en çok sayı atan oyuncularından biri. nedeni bizim en temel hücum organizasyonlarının göbeğinde olması. peki hem en verimli hemde başarısızlığın bayrak adamı luksa'nın özelliği nedir? iyi bir orta mesafesi yok, sırtı dönük hücumu yok, iyi bir ribaundçu değil, sert bir oyuncu değil ama bu adam ikili oyunları çok iyi oynuyor ve iyi bitiriyor. hani oktay mahmuti'nin vilnius dönüşü ntvspor'da söylediği bir söz vardı ya "iyi olduğumuz şeyleri mükemmelleştirip defolarımızı o şekilde bertaraf etmeliyiz" burada olduğu gibi luksa da iyi olduğu şeyi mükemmel yapıp kendisinde olmayan özellikleri gereksiz kılıyordu. çünkü ondan istenenler buydu. zaten başka bir şey istense vasat bir oyuncu olacak kendisi.

evet mahmuti'nin gelen başarının ardından söylediği sözlerle onu kutsarken şimdi aynı mantık çerçevesinde ona "en fazla 1 yıl daha süre verilmeli" deme cürretine sahip olabiliyoruz. çünkü kalıplar başarısızlık anında kanun haline gelirler. "pivotsuz takım olmaz"

ama beşiktaş şampiyon oluyor? dudley hangi ortayı kapatabiliyor, pops mensah hakiki öz be öz 5 numara mı? ama beşiktaş şampiyon oluyor. fenerbahçe ülker'in aslanlar gibi oğuz savaş'ı var ama ilk turda nakavt oluyor. 2.17'lik baraç çöp kovasını bile savunamıyor o nasıl olacak?

biraz sıkıldım artık sadede gelelim. galatasaray belki beşiktaş serisinde sırtı dönük oyun oynayabilen bir pivota sahip olsaydı şu an finaldeydi ve muhtemelen şampiyondu. ama galatasaray bu kadroyla sezon boyunca sırtı dönük hücum eden bir oyuncuya sahip olup onun üzerinden oynasaydı muhtemelen ligi 4. bitirip zaten ilk turda elenmişti. euroleague yerine de eurocup'da 2. turda herhangi bir rus takımından 20 sayı fark yenen iki maç ve grup aşamasında alınan tek galibiyetle evine dönmüştü.

galatasaray'ın kadrosunun doğru basketbolu buydu ve bunu oynadı. finale bölümüne kadar başarı mıydı? evet. sonrasında işler kötü gitti mi? evet. seneye diğer opsiyonları geniş bir uzun gelecek mi? muhtemelen. ama o zaman bu kadro değil o basketbola göre hazırlanmış bir kadro olacaktır.

yazı çok fazla uzun olacağı için bölüyorum izninizle. geriye kalan bölümleri de bilahare paylaşacağız.

3 yorum:

  1. eline sağlık paez. şu oyunda belli klişelere takılıp kalmamak lazım. kesinlikle bu sene geçen başarılı euroleague sezonunun en temel etkeni ikili oyunlardı. mahmuti hiç risk almadan, ezberci bi şekilde kalın 5 li bi takım da kurabilirdi. o zaman bu sezon euroleague de yaptığımız keskinlikte bi oyun oynayamazdık. cska ları oly leri deviremezdik. beşiktaş maçlarında ikili oyun oynayamayınca alçak postta sırtı dönük oyuncu eksikliğini yaşadık, o da bi 4 numarayla da giderilebilir bi sorundu aslında. yine kalın 5 allahın emri değil. elbette onun da getireceği faydalar var tıkandığında ama sen de dedin o kalın 5, geriye zor koşan pivotla yaptığın bi çok iyi işi yapamazdın. neyse amk ben de burda boş boş yazıyorum, yazmışsın işte sen zaten. aynı fikirdeyim. devamını bekliyoruz paez başkan araları çok uzatma.

    YanıtlaSil
  2. nokta.

    sene başında kadroyu görüp hepimiz bir pivot istedik de, oynamak istediğimiz oyunu görüp ve net 5 numara olan zaza'lı hücumlarımızın tıkandığını görünce dönmüş olmalıydık yolumuzdan. cska-oly vs maçlarında luksa'nın patır patır pivotların yanından geçerek sağladığı katkı ortada. kimsenin anlamadığı sen klasik bir pivot oynatmadığın için yüroligde kadro dezavantajını bir nebze tolere etmeyi başardın.

    benim anlamadığımsa neden bjk serisinin faturasının mahmuti'nin pivotsuzluğuna çıkarılması. seride elendiysek ender'inden tutku'suna, lakovic'inden gordon'una kısaların hem hücumda hem savunmada büyük sıçtığı için elendik.

    illa ki mahmuti'yi eleştirmek gerekirse ben pivotsuzluğu değil 4 numara oyuncu tercihleri için eleştiririm. hazırlanan en keskin setlerden biriydi üçlük çizgisinin dışında 4 numarayı buluşturmak ama neredeyse hiç verim gelmedi şampırt, savovic ve songaila'dan. savovic yerine direk katkı verebilen bir 4 bulabilirdik belki.

    ha keşke luksa da kalsaydı. daha iyisi geleceği için mi gitti yoksa şu anki hengameden dolayı mı gitti bilmiyorum ama bari en azından 6.yabancı olarak kalsaydı hazır yüroligde yabancı kısıtlaması yokken.

    YanıtlaSil
  3. başkanlar eyvallah.

    öncelikle bu 5 numara konusu çok yavan bir hal aldı zaten. tırabıl'ın dediği nokta çok doğru. zaza gibi bir pivot aldık ve prokom maçına kadar bu adam bize külfet getirdi. çünkü bizim oyun planımız ve düzenimiz ona uygun değil. değişiklik yaptığın zaman ise bazı parçaların verimi düşüyor. bunu o dönem çok gördük.

    4 numara konusunda çok haklısın abi. ben genelin aksine shumpert'tan tutku'nun hastalandığı dönem hariç iyi verim alındığını düşünüyorum ama darius ve boris yani 20dk'lık bölümü oynayacak oyuncular felaket ötesi oldu.
    hem şanssız hem de hatalıydık o konuda.

    YanıtlaSil