14 Eylül 2014 Pazar

galatasaray - planlama

sezonun en kritik maçını oynadığımız barcelona deplasmanında arroyo yolladığı şuttan sonra dorsey'in ayağına düşerken sadece bir umuttan çok daha fazlası olan final four'u değil ligde yarı final görme ihtimalini bile kaybediyorduk. o düşüşün arroyo'nun narin bileklerinde yarattığı hasara göre şekillenecek başarı aralığı aslında ergin ataman galatasaray'ını da en basit şekilde tarif eden tanımlama oluyordu: "arroyo'nun takımı"







arroyo'nun takımı yaklaşık bir buçuk sezondur vizyonda ve bir adet tbl şampiyonluğu, bir adet tbl'yi son maçta terketme şansı, bir adet türkiye kupası finali ve bir adet euroleague çeyrek finali getiriyordu galatasaray kulübüne. ergin ataman ise david hawkins sendromu sonrası çekmecesinden belki de zorunlu olarak çıkarttığı bu kartı iki sezonda muazzam oynayarak başarıdaki asıl aslan payını alan isim oluyordu. 35'inden sonra kariyer zirvesini yaşayan carlos arroyo ve kariyerinin en formda dönemini geçiren ergin ataman. birbirlerinin şansı.

winner bir yıldızın takımı olmak hiç de kolay değildir. öncelikle bu her zaman büyük riskler barındırır. bunu çokça yazmaya çalıştım tekrara düşmeye gerek yok. üzerine koyması sıkıntılı ve daha sert liglerde çözülebilme ihtimali yüksek bir yapı. elbette ki ergin hoca bunların farkındaydı. peki neleri çok iyi yapabildi de kendisinden çok daha iyi kadroların üzerinde yer alıyor bu takım?

ergin ataman oldukça pragmatist bir coach. oyunlardan ve oyunculardan alacağı şeyleri çok iyi biliyor. neyi isteyeceğini bilmek ve oyuncuyu buna inandırmakla başlıyor her şey. oyuncuları antrenmanlarda, sahada tanıyan coachun belki de en büyük farkı bu. ergin hoca benim için çekingenliğinden kendi dünyasını aşamayan bir dahinin elinden tutan fötr şapkalı emmi'dir işte bu yüzden. belki çok fazla oyuncu bilmez ancak bunun bile faydasını görür. elinin altında, ön yargıların etkilemeyeceği bakış açısıyla.

arroyo takımı olmak her ne şartta olursa olsun kazanabilme ve rakiplerle baş edebilme özgüveni veriyor izleyenlere. "olsun bizim de arroyo'muz var" demek. bu aslında sadece taraftara özgü de değil oyuncular ve staff'da da bunu görüyoruz. ergin ataman gibi oyuncusuna parkede özgürlük tanıyan, oyuncusundan çözüm üretebilmesini bekleyen bir coach için arroyo gibi bir liderle çalışmak bu yüzden oldukça özel olsa gerek.

ergin ataman tüm bunları göz önünde bulundurarak bu sezona yeni bir carlos arroyo takımı yapılandırarak başladı. fakat yazının başında kısaca hatırlatmasını yaptığımız barcelona maçını da unutmayarak elbette.

evet galatasaray geçen sezonu zor şartlar altında sürekli değişen oyuncu topluluğu ve rotasyonla tamamlamak zorunda kaldı. tek bir oyunu mükemmelleştirip onun üzerinde uzmanlaşmak zorunda olan diğer tüm özel silahlarını sezon içinde belirli aralıklarla kaybetmiş bir takımdan bahsediyoruz. oyunu açabilmek adına erceg'le post-up oyunu deneyen, malik hairston'a jamont&marko oyunlarını oynatmak zorunda kalan, pops mensah bonsu'nun dizlerinin ve canının isteğine kalmış p&r'leri olan bir takımdan...

ergin ataman yeni sezon öncesi kadrosunu oluştururken tüm bu sıkıntıları göz önünde bulundurmuş bir kadroyla karşımıza çıkıyor.

i ) arroyo'nun sağlığı ve yaşını göz önünde bulundurarak ballhandler sayısını artırdığını görüyoruz. hem arroyo yokken hemde arroyo oyundayken daha fazla oyunu yönlendirebilen oyuncu.

ii ) jawai'yle geçen sezon başı denenmek istenen post-up oyunlarındaki ısrarı sürüyor hocanın. bu sebeple önce sofoklis schortsanitis'i deneyip o olmayınca da tekrar jawai'de karar kıldığını görüyoruz. ki 8.yabancı olarak alınan vougioukas'ın da bu oyunlardaki ehliyeti ve jawai'de çıkabilecek herhangi bir sorunda direkt olarak onunla değiştirilebilme özgürlüğü. 

iii ) takımın hücumdaki durağanlığı kadar tempo konusunda da sıkıntıları olduğunu gördü. özellikle dış oyuncu seçiminde sadece sete sette değil açık alanda da yaratabilecek oyunculara gidildi. nolan ve pocius hamlesinde bunu görüyoruz.




planlamanın detaylarına girmeden şimdi de kadro kurulurken yapılan acemiliklere ve iş bilmezliklere de değinmek istiyorum.

i ) tüm takımlar devşirme kuralı hakkında kesin bir karar çıkmadan bu statüdeki oyuncuları hakkında net bir karara varmamışken galatasaray tbl'deki en değerli devşirme oyuncularından birini elinden kaçırıverdi.

ii ) transfer sezonunun ortasında geçtiğimiz sezonu sakatlıktan dönüşüyle kurtaran gürcü kahraman manuchar markoishvili'yi bütçe belirsizliği ve biraz ağırdan almalar yüzüne cska'ya kaptırdı.

iii ) nisan ayında kadroların belli olduğu kadın basketbolunda imza atmak için genel kurulu bekleyen (ve bu sebepten dolayı kaptanını kaybeden), 700k'lık kontratına cüzi bir zamla sözleşme uzatmaya meyilli markoishvili'yi temmuz ayına kadar bekleten galatasaray basket şubesi yabancı sınırının değişeceğini bile bile furkan aldemir'le mayıs ayında seneliği 1.3m euro'dan 3 yıllık yeni sözleşme imzalayarak yine büyük bir başarıya imza atıyordu.

iiii ) transfer sezonunun sonunda pivot hamlesiyle takım tamamlanacakken ortaya çıkıveren bütçe problemi sebebiyle şubeden mevcut kontratlı oyuncuların bazılarının sözleşmelerinde indirime gidildiği haberi geldi. indirimden kastın ödemelerin diğer sezonlara aktarılıp bazı oyuncularla sözleşme uzatılması olduğu ise çok geçmeden ortaya çıktı tabii ki.

şimdi gelin domino misali yapılan bir hatanın nasıl diğerlerinin temelini oluşturduğunu görelim.

- bütçe belli değilken furkan'a elit euroleague pivotu maaşı vermek dolaylı yoldan markoishvili'nin kaçmasına ve sinan güler'le yeni şartlarda sözleşme oluşturulmasına neden oldu.

- erwin dudley'i elden kaçırmak ise yabancı hamlelerinde pozisyon değişikliğine neden oldu. istenilenden ziyade mecbur kalınan.




peki gelelim galatasaray'ın mevcut kadro yapısına ve planına.

öncelikle mevcut bütçe ve şartlar dahilinde oyuncu seçiminde nokta atışı yapıldığı kanısındayım. oyunu hangi alanlarda farklılaştırıp hangi alanlarda mükemmelleşmesi gerektiğinin doğru saptandığını düşünüyorum.

- galatasaray hücumlarının en büyük sorunu durağanlıktı. hücumda topu yere vurabilen oyuncu azlığı tıkanan hücum setlerinde topu pg'ye emanet etmekle son buluyordu. şimdi elimizde bu sorunu çözebilecek 3 tane forvet mevcut.

- ergin hoca hücum durağanlığı sorununu genellikle kısa pozisyonunda çift guard kullanarak çözmeye çalışıyordu. ancak ne yazık ki arroyo - ender ikilisi beraber yanyana kullanılabilecek oyuncular değillerdi. şimdi elimizde nolan smith gibi bir oyuncu var. hem ligde bazı maçlarda dinlendirilmek üzere arroyo'nun tribüne çıkma özgürlüğüne sahip olacağız hem de dönem dönem arroyo ile birlikte bir pg daha kullanabilme.

- nolan smith, sinan güler, martynas pocius...bu üçlü ise bize ergin hocanın galatasaray döneminde kullanmadığı bir savunma hamlesini kullanabilme ihtimalini doğuracak. topa baskı ve transition ( yazı serisinin 3.bölümünde detaylıca irdeleyeceğiz )

- yine kısa rotasyonun bize getirdiği yeniliklerden biri de hem birebirlerden skor üretebilecek hemde pozisyon bitirici olabilecek oyuncu sayısındaki artış oldu. geçen sezonun sonunda 1 ( arroyo ) kendine yaratabilen, 2 ( marko-cenk ) bitirebilen kısaya sahipken şimdi 4 tane kendine yaratabilen ( carlos-nolan-pocius-aradori ), 3 ( pocius-aradori-micov) de bitirebilen kısaya sahip olacağız.

-  hücum opsiyonları kısa pozisyonunda büyük artış gösterirken uzun rotasyonunda ise mükemmelleşme isteği göze çarpıyor. p&r de oynayabilen iki adet alçak post bitiricisi ( jawai-vougioukas ), ribaund hissiyatı üst düzey savaşan iki türk ( kerem g.- furkan ), dışarıdan şut imkanı sunan, p&p oyununa yatkın erceg ve 4 kısalı düzenler için kullanılabilecek vlad micov'dan oluşan bir uzun rotasyonu.

- bu uzun rotasyonunun bize sundukları ise şunlar: öncelikle topun daha fazla iç-dış kombinasyonu yaptığı için daha fazla pasör oyuncuya sahip olunması gereken, 1 ve 4'ten topsuz cut'ların yapıldığı, köşelerden şutörlerin yüzdeli soktuğu bir düzen. eşleşmesi zor post oyunu olan bir uzunla bu oyunlarda başarı olanağı hayli kuvvetli. ancak asıl önemli olan pivotlara o pozisyonu aldırabilecek oyunlar.

toparlayacak olursak takımın hücumsal olarak 1-5 oyun temelli, savunmada ise daha riskli bir strateji üzerine konumlanacağı kanısındayım.

incelememizin planlama kısmı geride kalırken mevcut kadronun oluşturulma evresi ve takıma getirdiği yenilikleri görmeye çalıştık. 2.bölümde ise kısmetse oyuncu analizleriyle karşınızda olacağız alskhdaskjdasdka



3 yorum:

  1. yazınızı beğenerek okudum. sizce ercegde niye bu kadar ısrar ediyor?

    YanıtlaSil
  2. guzel yazı karşim ARO

    YanıtlaSil
  3. eline sağlık paez.

    YanıtlaSil