30 Nisan 2012 Pazartesi

euroleague ödül töreni #1 en iyi çıkış yapan top sektirici

euroleague'de final-four heyecanı yaklaşırken yılın en'leri konulu kompozisyon yarışmamız sonlandı. birinciye vereceğimiz ödül olan tırabıl'ın msn adresini kazanan şahısdan görüntülü konuşma sonrası bir daha haber alınamadığı için ödül törenini kaldırdık. yinede içimizde ukde kalmasın diye bunu yazıya dökmeye karar verdik.

yılın ilk ödülü olan en iyi çıkış yapan top sektirici ödülüyle başlıyoruz.

çıkış deyince akıllar bulanmasın. bir yerden çıktıkları yok. sadece var oldukları yerde tekrar hayat bulan manasında kullanıyoruz bu kelimeyi. fakat sen yine de bu ödüle ha hedo'nun aldığı mip deme.

5) georgios printezis



5 numarada törene cenk akyol sanılarak alınmayan georgios printezis var. 1,5 yıllık bol sıfırlı malaga macerası sonrası geçen yıl play off'lar öncesi tekrar katıldığı olympiacos'ta yıldızların kaçmasına müteakip 4 numarada  gösterdiği performansla resmen yeniden doğuş yaşadı.

takımın spanoulis'le beraber geçen yıldan kalan tecrübeli halkası olan printezis sezon boyunca rakip takımlara yarattığı ters eşleşmeler ve çabuk ayaklarıyla rakip 4 numaraları penetre edip geçebilmesi, dışardan yüzdeli şut sokabilmesiyle ivkoviç ve olympiacos'un elini güçlendirdi ve hafif küllenen kariyerini tekrar toparladı.

4) giorgi shermadini




4 numarada ise birkaç sene öncesinin gelecek vaadeden ama bir türlü yeterli süreleri bulamadığı için artık bench müdavimi olması beklenen fakat andrea trinchieri'nin cantu'sunda durdurulması güç bir pota altı silahı olan giorgi shermadini var.

hızlı ayakları ve ikili oyunları iyi oynayabilmesiyle yaş haddinden emekli olan euroleague oyuncuları  arasında cantu'da parlayan bir yıldız oluverdi. özellikle top16 istatistikleri kendisine kontrat olarak yansır ve gürcü kardeşimiz bunu kaldırabilirse gelecek yılların euroleague'de fark yaratan uzunlarından biri olacağı kesin.

3) demond mallet



murat özyer'in izlediği her euroleague maçı sonrası birazda haklı olarak kurduğu şu cümle ile başlayalım. sokak basketbolcusu dedikleri adam euroleague'i sallıyor, bilinmedi ki kıymetimiz...murat özyer'in bir kış günü muhtemelen acb izlerken badalona'da keşfettiği ve sonraları telekom'a aldırdığı an itibariyle 34 yaşında olan demond mallet'ten bahsediyoruz.

sezon başı tıpkı galatasaray gibi elemelerden gelerek euroleague bileti alan spirou charleroi'yi hem elemelerde hem de gruplarda tek başına taşıyan khalid el-amin vari bir performans ortaya koyan bu ihtiyar delikanlı gösterdiği performansın mükafatını maccabi'ye transfer olarak almayı da başardı. gerçi maccabi kariyeri de an itibariyle bitmiş ve tekrar spirou cephesine dönmüş bulunsa da bu transfer hareketliliği onun ne denli önemli bir iş başardığını gösteriyor.

zirveye yaklaştıkça biliyorum heyecanınız artmıyor ama bunun sorumlusu ben değilim. gerçekten şu an spot ışıklarının altında bu ödül töreninin yapılmasını ben istemez miydim sanıyorsunuz. fakat tırabıl'a söz geçirmek o kadar da kolay değil.


2) kostas vasiliadis



işte 2 numara. kostas vasiliadis. yunan coach katsikaris'in yanında bilbao basket'e geldiğinde bu performansı göstereceğini kendisi bile tahmin edememiş olabilir. tamamen toplama bir takım gibi görülen bilbao'da marko banic'le beraber forvet rotasyonunu ihya etmişlerdir. oyun tarzı olarak belli bir standardı olan ve içeriden oynamayı seven marko banic'in tam tersi olarak dışarıdan oynamayı seven ve patlayıcılığıyla fark yaratan bir oyuncu vasiliadis.

bu sezon da bu çok dalgalı performansından ezgiler sundu bize. sezon boyunca tam 6 defa %50 ve üzeri üçlük isabetiyle oynayıp tam 7 defa +15 sayıya ulaştı. diğer yandan birçok maçta da eksi verimlilik puanıyla oynadığını söylemek lazım. belki bilbao'nun çarkını döndüren ana dişlilerden biri değil ama bilbao'nun maçlar kazanması sağlayan ve sorumluluk alıp takımını sürükleyebilen bir x-faktör.

işte geldik yavaştan günün sonuna. birazdan belki ibrahim erkal, mustafa sandal ve ayna çıkıp performanslarını sergilemeyecekler ama olsun. hayatımıza kral tv video müzik ödülleri adı altında giren ve hepimizin zamanın star gazetesini alıp birer favori belirlediği günlerdeki gibi insanın içinde hep ödül dağıtma ve o magazinsel geceyi yaşama hissiyatı var. ya da sadece ben de var. işte yılın en çok kontrat artırması beklenen oyuncusu.

1) vladimir micov




sanırım yine kimseye beğendiremedik. micov kimdir diye soran olmadığına göre neden shermadini ya da mallet değil diye soranlara cevap gelsin. mallet'e belki murat özyer harici kimse bu kadar güvenmedi ama spirou gibi bir takımda mallet'in parlamaması çok zor. takım tamamen onun üzerine kurulmuş, şut konusunda gayet özgür yani tam o tarz oyuncunun isteyebileceği bir takım. shermadini ise her şeye rağmen hem yaşı hemde beklenti bazında daha olumlu bakılabilecek bir oyuncuydu.

vladimir micov ise çokları için tamamen piyango oldu. cantu takımının bu sezon top16 oynaması hatta son8'in kapısından dönmesi, bu sene ligin 4 kocabaşı olarak tabir ettiğimiz gs, kazan, bilbao ve cantu takımlarından biri olmasının en önemli sebeplerinden biri.

micov'un en önemli özelliği all around bir oyuncu olması. oyunun her iki alanında bir çok istatistik hanesinde hep onun adını görebiliyoruz. takımının sayı lideri olmasının yanında yüksek üçlük yüzdesi %40, bir kısa oyuncu için oldukça yeterli ribaund katkısı el 4,1 bunun yanında asistleri ve takımın top çalma lideri.

bir çok özelliğiyle sato, david hawkins, bootsy thornton hatta jamon gordon'u andırıyor bir yanıyla ise valencia performansıyla kabuğunu kırmış vatandaşı dusko savanovic'i. gelecek yıllar onun kariyeri için dusko'yla benzerlikler taşıyacak mı bekleyip görmek lazım. ama micov bu sezon yaptıklarıyla bunu hakettiğini gösterdi.


jüri özel ödülü: jamon lucas gordon



bloga zaten çok soru gelmiyor ama olsun biz sanki soru geliyormuşcasına jamon gordon neden listede değil de sikimsonik; kazanamadınız ama biz bir tarafımızdan ödül çıkarttık onu da mansiyon niyetine size layık gördük ödülünü veriyorsunuz diyen olur niyetine yazıyorum bu satırları aceto mungan gibi.

jamon gordon çıkış yaptı, kariyerini tekrar kurtardı demek onun geçen yıl papaloukas, teodosic ve spanoulis'li rotasyonda aldığı 20dk sürelere ayıp edecekti de o yüzden. yani kesinlikle resimle bir alakası yok. yinede gülmek isteyenler acımasınlar vursunlar dibine.

euroleague normal sezon ödülleri devam edecek. lütfen bizden ayrılmayınız eğer ayrılırsanız da ayrıldığınız kısımlarda nba değil spurs izleyiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder