5 Ağustos 2012 Pazar

vodka-vişne tu-tri

paez'in organizasyonunda devam eden vodka-vişne serisinin bu seferki konukları piyasadaki 2 ve 3 numaralar. paez bu akşam buralarda olamayacağını söylerek topu bana attı ve ben de göğsümde yumuşattıktan sonra gelen topun basketbol topu olduğunu farkettim. ancak çok geç olmuştu, bi süre solunum güçlüğü çektim :( bu saçma girizgah ile paez'i direksiyonu bana devrettiğine daha fazla pişman etmemek için lafı uzatmıyorum ve bu yazıda da katkısı olan bülent kayacan (@nowitzki40) a teşekkürlerimizi iletiyorum. söz önce paez'de:

zoran dragic



geçen sene eurocup'da en beğendiğim kısa oyuncularda biriydi. özellikle top16'da harika işler yaptı bu sene erdemir'de izleyeceğimiz balazic'le beraber.

goran - zoran dragic kardeşler türkiye'nin can'lı güler kardeşleri gibi. sinan'ın abisine oranla can'ı eksik olsa da zoran'ın sinan'dan eksiği yok hatta fazlası var. murat can'ı övmeye, sinan'ı dövmeye, zoran'ı mesele etmeye geldiğimiz bu nokta için özür dileriz : )

zoran özellikle oyunun iki yönünü oynayabilen bir oyuncu. parkede yapılacak ne varsa her şeyi yapar. mahmuti'nin "pis işleri yapan adam"ı olacak bir isim. slovenya milli takımında da rolü zaten kenardan sertlik getirmesi ve rakibe baskı yapıp top kapmasıydı. bu açıdan bir ömer onan havası da yok değil.

ama işte maalesef bu noktada hücumda şut özürlü olması en büyük kusuru. gerçi ceza şutlarını soksa yeter zaten. penetreleri ve bitirişi iyi, tüm sahayı geçişleri de guard kıvamında. ribaund, top çalma, tam saha baskı, ön alanda baskı, hızlı hücum setleri, yardım savunması, ikinci guard, skorer guard, swingman...her şeyden biraz biraz yapabilen bir oyuncu zoran. tam bir verimlilik oyuncusu, hem istatistiksel hemde görünmeyen. eğer yapabildiklerinin üstüne yavaş yavaş koyarsa el'de aranan, istenen oyuncu olur.

summerleague'de istediğini bulamadı sanırım ve şimdilik caja laboral'in sularında görülüyor.

krka 2011-2012: 28:45 dk / 11.3 sayı / 4.8 rb / 2.1 asist / 1.5 tç / 2 tk

chuck eidson



işte zoran'ın olmuşu ve olabileceği en üst düzey oyuncu. yine eurocup mvp'liği yaşamış rytas ve maccabi performanslarıyla avrupanın en üst dış oyuncularından biri olan chuck eidson barcelona kariyeri nedense pek sağlıklı görünmüyor. çok kötü bir sezon geçirmemesine rağmen barcelona onun kontratını satma peşinde.

chuck eidson euroleague düzeyinde hala en iyi all-around oyunculardan biri. her sisteme uyabilen, her oyunun parçası olabilen ve her coachun isteyebileceği bir oyuncu. işin hücum yönünde son topları dahi kullanabilir, savunmada takımı ateşleyip ayağa kaldırabilir. parkede eksik yaptığı şeylerin sayısı çok az 1-2-3 pozisyonlarının hepsini oynayabilecek yetenekte.

eidson rytas'la mvp olduğu dönemde maç başına 11-12 top kullanıyordu. sayı ortalaması da 16 civarıydı. yani skorer kimliği de her zaman cebinde. hakeza maccabi kariyeri de buna benzer istatistiklerle dolu. geçen sene barcelona'da ise maç başı 7 civarı top kullanmış ve 8 sayı ortalaması var.

edison top hakimiyeti ve penetre kabiliyeti yüksek belli bir yüzdeyle şut sokan istikrarlı bir oyuncu. onu şu piyasada 1m'lık kontratla kapan takım büyük iş başarır.

barcelona 2011-2012 ( el ): 20.7 dk / 7.7 sayı / 3.4 rb / 2.3 asist / 1.2 tç / 1.4 tk

blake schilb


chalon'un m. delaney'le beraber geçen yılki yıldız ismi. 2009'dan bu yana chalon forması giyiyor ve bu 3 sezonda yakaladığı sayı ortalaması 15,8. bu çok ciddi bir rakam. iyi bir skorer olduğu konusunda şüpheleri kaldırıyor.

blake skorer kimliğinin yanında chalon'un fransa ve eurochallenge'da finale yürüdüğü serüvende takıma liderlik ederek mental olarak da önemli bir oyuncu olduğunu kanıtladı. kazandıkları fransa şampiyonluğunda mvp, beşiktaş'a ve hawkins'e karşı kaybettiği eurochallenge da ise en iyi 5'de yer aldı.

blake schilb de komple dış oyunculardan biri. potaya gider, maç sonunu oynar, şut sokar, ribaund alır yatatıcılığı bir avrupalı kadar olmasa da 3 numaradan oyun kurar.

bu sene sonunda önce malaga sonra beşiktaş hatta galatasaray'la da adı anıldı ama chalon'la tekrar anlaştığı söyleniyor. kendisini sever sayarız, ismi bulunsun.

chalon 2011-2012 ( ec ): 30.1 dk / 17.4 sayı / 3.7 rb / 4.8 asist / 1.6 tç / 2.3 tk

josh shipp



"pis işlerin adamı" ucla kariyerinde 5 sene boyunca ne eksikse onu yapan, kimi zaman son 4'teki takımın yardımcı parçası, kimi zamansa 1.opsiyon skoreri olan josh shipp bu süreçte sırasıyla jordan farmar - russel westbrook - darren collison - kevin love - jrue holiday gibi oyuncularla aynı takımda oynadı ve ilk 5 çıktı.

avrupa kariyerinde ise tam skorer olarak bornova'da başladı. fakat ucla kariyeri gibi avrupa kariyeri de dönüşümlerle geçti ve geçiyor shipp'in. skorer bir oyuncudan "piş işlerin adamı" na evrilmesini izledik 2 yıl boyunca oktay mahmuti'nin sisteminde. ve bu süreçte josh shipp hep takımın en çok süre alan oyuncusuydu. ta ki o şansız sakatlığa kadar.

neyse. işte josh shipp istatistiklere yansımayan ama takım olgusunu bir arada tutturmaya yarayan tutkal görevini görüyordu galatasaray'da. şimdi ise onu avrupada başka maceralar bekliyor.

shipp istediği potaya gidebilen hatta toplu / topsuz potaya gidişleri en büyük özelliği olan atletik bir oyuncu. onun potayı bu şekilde rahatsız etmesi galatasaray'ın oyun sistemi için elzem gerekliliklerden biriydi. çok elit bir savunmacı değildi ancak söylenenleri uygulayan ve yapmasını gerekeni bilen bir oyuncuydu. bu özellikleriyle de iyi bir savunmacı olmasa da iyi bir savunma yapabiliyordu.

shipp dış şutu pek güvenilir değil. ancak burada şöyle bir durum var. shipp'i sürekli izleyenler hatırlayacaktır shipp özellikle oyunun başında kullandığı 3lükleri çok daha yüzdeli atan bir oyuncu. burada fiziksel yorgunlukla düşen bir yüzde de söz konusu.

shipp'in diğer bir üstün özelliği ise zor pozisyonları kolay turnikelerden daha yüzdeli bitirmesi. şaka değil. shipp özellikle penetrelerini bitirirken eğer temas almışsa bu temasla dengesini sağlıyor ve daha yüzdeli bitiriyor. resmen bir zoru seven kişilikle karşı karşıyayız.



güzel adam shipp'le 2 senede çok güzel anlar yaşadık. cska maçının sonunda serbest atışları sokarken arkasına hafifçe bakışı, fenerbahçe'yi sinan erdem'de son saniye şutuyla yıktıktan sonra benche koşuşu ve abdi ipekçi'de mahmuti'nin omuzunda ağlaması. ama en akıldan çıkmayanı banvit deplasmanı ve mahmuti'nin elini sıkışı.




işin duygusunu bir kenara bırakıp kontrata gelirsek malaga ve birkaç takımın daha kendisini istediği söyleniyor. ama 3 numarada ciddi eksiği bulunan efes için bonservis durumu olmasa cuk oturacak bir oyuncu olduğu kesin.

galatasaray 2011-2012 ( el ): 27.4 dk / 9.1 sayı / 4.8 rb / 1.2 asist / 1.2 tç / 1.2 tk

stratos perperoglou




işte son yılların en iyi takımının en görülmeyen dişlilerinden biri berberoğlu var. avrupada artık soyu tükenmekte olan saf kısa forvetlerin kendilerine örnek alması gereken bir oyuncu.

bu tip oyuncular savunmada salarlar ama berber'in geri vitesi yok, en azından çırpınır.
bu tip oyuncular 2-3 pozisyon top alamazsa ellerine gelen ilk topu potaya fırlatırlar, berber en doğru şutu kullanır.
bu tip oyuncular genelde küsmeleriyle meşhurdurlar, berber hiç top kullanmadığı maçta son topu atacak özgüvene sahiptir.

kısacası berberin oğlu iyi yaptığı işe çalışarak ve doğru yapıda pao'da oynayarak kendisini tam bir takım oyuncusu yapacak parçaları eklemiştir.

ceza şutlarını eli titremeden sokan, savunmada geri adım atmayan, ribaund mücadelesi veren iyi bir pasör olan perperoglou hayatının en kritik kararının ise eşiğinde. atina'dan pire'ye geçiş ücretsizmiş. sonu hayrola.

panathinaikos 2011-2012: 20.5 dk / 7.5 sayı / 3.3 rb / 1.9 asist / 1.3 tç / 1.1 tk


şimdi sırada acb ve avrupa basketbolu konusunda fikirlerine çok güvendiğim arkadaşım bülent kayacan var ( nowitzki40 ) daha sonra ise yine bitiriş performansı için deko'ya bağlanacağız.


kostas vasiliadis



"2 metre boyunda, 2 ve 3 mevkilerinde oynayabilen yunan basketbolcu. hali hazırda bilbao basket forması giyiyor. ama yıldızı 2 sene önce ispanya liginde mücadele eden obradoiro'da parlamıştı. zaten o takımdaki performansı ile bilbao ile 3 yıllık bir kontrat imzaladı.

En büyük silahı muazzam şut yeteneği. Hiç gözünü kırpmadan üçlükleri gönderir potaya. Boyu mevkisine gore biraz ortalama üstü olduğu için ve perdeden çıktığı pozisyonlarda topu elinden çok çabuk çıkardığı için savunmalar açısından durdurulmasıda çok zor oluyor. Ona topu verip birebir zorlamasını beklemek yerine ona set hazırlamak verimini ciddi şekilde yükseltiyor. Bu seneki bilbao gibi önemli rol alacağı takımlara çok faydalı olur. Akdeniz kanı gereği, seyirci ile ekstra performans veren oyunculardan."

kostas'ın için bilbao'dan ayrılması bekleniyor. son zamanlarda eidson'u gönderecek olan barcelona ve yakın zamanda da euroleague'de 3-4 oynayacak bir şutör arayan fenerbahçe için yazılıp çiziliyor. bilbao'nun istediği buy-out 400k euro.

bilbao 2011-2012 ( acb ): 21.4 dk / 12 sayı / 2.4 rb / 1.1 asist / 0.7 tç / 1.1 tk

brad oleson


"En sevdiğim oyunculardan biri. Her takıma lazım olan, oyunda olduğu her an olumlu anlamda bir şey yapan oyunculardan. Geçen sene Caja forması ile acb’de sadece bir maçta verimlilik puanı eksiye düşmüş. O da -1 sadece. Pek gösterişli bir oyuncu değil, o yüzden hakkının yeteri kadar verildiğini düşünmüyorum. Solak olması kendi adına bir avantaj, savunmalara ters geliyor. Çok iyi bir üçlükçü. Özellikle köşelerden öldürücü oluyor şutları. Geçen sezonu 65/138 üçlük sayısı ile %47 yüzde ile tamamlamış. Yüzde anlamında ligin en iyilerinden biri. Gerektiğinde point guard olarakta oynadığı için saha görüşü iyi. Caja Laboral aslında oyun anlamında ona uygun bir takım ama rol olarak daha ön planda olacağı, daha özgürlük alabileceği bir takımda onu izlemek isterdim. Hücum yeteneklerini bir de öyle görmek keyifli olurdu. Wikinin dip notu olsun; memleketi Alaska-North Pole’da her 24 Nisan “Brad Oleson Günü” olarak anılıyormuş."

caja laboral 2011-2012: 25 dk / 10.2 sayı / 1.7 rb / 1.4 asist / 0.7 tç / 0.8 tk

martynas pocius



"Real Madrid’de değeri yeterince anlaşılmayan oyunculardan biride Pocius. Litvanyalı genleri ile zaten basketbol yeteneği doğuştan geliyor. Artı olarak Amerikada Duke Üni.’de başladı kariyerine. Sonra ülkesinde Zalgiris ile patlamayı yaptı ve Realden kontratı kaptı. Bir beyaza gore inanılmaz bir atlet.(Atletizmi ile ilgili Zalgiris sezonunda Maccabi deplasmanında yaptığı bloğa göz atın mutlaka) En büyük silahları atletizmi,hızı ve deliciliği. Topla çok hızlı bir şekilde potayı bulabiliyor. Kusursuz bir şutör sayılmaz ama iyi bir dış şutu vardır. Saha görüşü çok iyi. 2-3 numarada oynuyor ama gerek kaldığında 1 numarayı yedekleyebilir. Saha içine getireceği en büyük artılardan biri dinamizm."

real madrid 2011-2012: 14.8 dk / 7.4 sayı / 1.6 rb / 0.9 asist / 0.2 tç / 1 tk

mickael gelabale


"Sakatlıklar yüzünden çok fazla çaptan düşen bir oyuncuydu. Nba’e kadar yükselen kariyeri ardından düşüşe geçmişti ama son yıllarda biraz daha kıpırdanmaya başladı. Fransız olmasından dolayı zaten iyi bir atlet. Pozisyonuna gore çok iyi bir ribaundçu. Asist özelliği var. Dış şutu var ama genelde potaya yakın yerlerde daha etkili. Potaya gitmeyi ya da uygun pozisyonda topla buluşup tek pozisyonla bitirmeyi daha çok seviyor. Savunması eskisi kadar aktif mi bilmiyorum ama savunması ortalama üstündeydi. Fransa ile olimpiyat kadrosunda yer alıyor ve muhtemelen iyi bir kontrat kapacaktır olimpiyat sonrası."

khimki 2011-2012: 14 dk / 4.5 sayı / 2.5 rb / 0.5 rb

carlos delfino



"İsmi geçen oyuncular içinde belkide alınması en zor oyuncu. Nba’de bile söz sahibi olan bir oyuncuyu getirmek çok kolay değil onu söylemek lazım ama gelirse avrupa basketboluna çok uyum sağlayacağını düşünüyorum. Arjantin’in en değerli parçalarından biri. Çok iyi bir skorer. Dış atışları etkili, potaya çok güçlü gidebiliyor. Avrupada alacak takım muhtemelen oynadığı lig ve kupa için sayı kralı potansiyelli bir oyuncu almış olacak. Özellikle ritmini bulduğunda makine kıvamına gelebiliyor üç sayılık atışları. Avrupa için üzerine takım kurulacak bir oyuncu kategorisinde benim gözümde."

burada dekoburak devreye girer;

marko keselj


" ilk olarak 2010 dünya basketbol şampiyonasında performansı ile dikkatleri üzerine çekmişti keselj. 3 numara, saf şutör. set üzerinden kendisine pozisyon hazırlanıyor ve keselj yüksek yüzdeyle bunları potaya gönderiyor. yumuşak bir mizacı var. kompe bir oyuncu değil. dünya basketbol şampiyonasından sonra aslında beklentilerin altında kaldığını da söylemek lazım. olympiakos'ta bekleneni veremedi. iki takımın da koçu aynı olmasına rağmen milli takım performansı kulüp performansından hep daha iyi oldu. potansiyelini açığa çıkarabilse çok canlar yakacak aslında bu sırp kardeşimiz ama o eşiği geçmesi lazım artık. 4 numara da oynayabileceği konuşulsa da o pozisyon için de yumuşak kalıyor (aslında fiziği fena değil ama). ribaund özelliği yok. en iyi yaptığı işten (3'lük) maksimimum fayda getirecek bi takım yapısı içinde beklentileri karşılayabilir. siena ilgileniyormuş kendisiyle. "

olympiakos 2011-2012:  15 dk / 5.8 s / 2.6 r / 0.7 as

rimantas kaukenas


"geçtiğimiz nisan ayunda 35 yaşını doldurmuş olan yaşlı kurt. belki de bu listede tanıtıma en az ihtiyaç duyan isim. özel olarak hayranlık duyduğum basketbolculardan. bir senelik real madrid macerası dışında 2005 ten beri siena forması giydi. nispeten çelimsiz gözüken fiziğine rağmen oldukça dayanıklıdır. mücadeleden kaçmaz. her zaman motive bi şekilde işini yapar. pota altına korkusuzca dalar, çekinmez. üç sayılık atışlarda ustadır. bir sistem takımı olan siena'nın hep en kilit parçalarından biri oldu. geçtiğimiz sezon talihsiz bi sakatlık yaşayıp uzun süre uzak kalsa da dönmesini bildi. litvanyalı bu ağabeyimizin yolu uzun zaman sonra siena'dan ayrılıyor. zalgiris'in ilgilendiği haberleri var piyasada kendisiyle. bu alemde ismi, duvarda resmi vardır. pek severiz sayarız, saygıda kusur etmeyiz. "


montepaschi siena: 21.4 dk / 9.5 s / 1.7 as / 2rb



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder